Türkiye’nin IBAN numarası

18 yıldır vergilerin bu türden günler için toplandığına iman eden zevat, sanırım vergi müessesesini Erdoğan’ın bir buluşu olarak görmekteler. Mezkûr zevata şimdi kalkıp o vergiler sayesinde -tam da yaşamakta olduğumuz bugünler için örnek olması açısından- “Yüz bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı Alamanya’da 29, Amerika’da 34, bizde ise 43” diyecek olsak, alacağımız beş popüler cevabı az çok tahmin ediyorsunuzdur sanırım.

GEÇEN hafta bu köşe için “Çin’in IBAN Numarası” başlıklı yazımı kaleme alırken, bir hafta sonrasında bu kez de “Türkiye’nin IBAN Numarası” başlıklı bir yazı yazacağım aklımın ucundan geçmemişti. Sağ olsunlar, -müzmin- muhalif kardeşlerimiz yazı yazma konusunda bizi malzemesiz bırakmıyorlar.

Malûmunuz, Devletimiz Covid-19 salgınına yönelik bir bağış kampanyası başlatmış durumda. Adı üzerinde, “bağış”! İster bağış yaparsınız, dilerseniz de yapmayıverirsiniz…

Hem bu kampanya, “Avrasya Tüneli’nden geçenden de para alıyorlar, geçmeyenden de” diyebilecekleri bir konu da değil. Gerçi, “Zaten para veriyorsan neden tünelden geçmiyorsun kardeşim, saf mısın?” diye sormak da gerektir ama biz konumuzda kalmaya çalışalım…

***

Bu kampanya başlar başlamaz -Küçük Enişte’nin de dâhil olduğu- “İBAN etmeyen” muhalif kesimde, hem de şaşılası bir senkron ile ortak refleks oluşuverdi: “Atış serbest!

Neymiş efendim, bütün ülkeler vatandaşına yardım etmek için IBAN’larını alıyormuş da, bizimkiler IBAN numarası vermişlermiş de, hem bugüne kadar toplanan vergiler zaten bu gibi durumlar için değil miymiş de, kasa tamtakırmış da, koca ülke dileniyor muymuş da falan filan… Biliyorsunuz işte!

Nereden başlasam, kestiremiyorum…

O bahsi geçen “bütün ülkelerden” Almanya, İspanya ve Fransa benzer kampanyaları hâlihazırda başlatmış durumdalar. Mezkûr ülkelerin TV kanallarında yardım kampanyalarının SMS ve IBAN (aslında DE ve ES) numaraları dönüp durmakta mütemadiyen...

Küçümsedikleri ülkemizde Devletimiz, Covid-19 testlerini ve tedavilerini vatandaşına “bilâbedel” sunarken, dünyanın en büyük ekonomisine sahip süper gücü ABD’de test yaptırmanın karşılığında sigortalı ABD vatandaşının cebinden 6 Benjamin (600 dolar) çıkıyor, sigortası olmayandan ise 15 Benjamin, yani Türk parası ile takriben on bin kayme!

Daha geçen gün on yedi yaşındaki ABD’li bir genç, sağlık sigortası olmadığı için devletin hastanesine giremedi ve Coronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Yüzde 2 buçukluk işsizlik oranı ile övülen ABD’de bu süreçle birlikte 33 milyon vatandaş işinden oldu. 330 milyonluk ABD için sırf bu kitlenin oranı kendi başına yüzde 10 demektir.

***

Buna mukabil, ABD gibi ultra mega süper devlet, elan dünyadan sağlık personeli, vatandaşından da tıbbî malzeme dilenir durumda. Believe it or not baby!

18 yıldır vergilerin bu türden günler için toplandığına iman eden zevat, sanırım vergi müessesesini Erdoğan’ın bir buluşu olarak görmekteler. Mezkûr zevata şimdi kalkıp o vergiler sayesinde -tam da yaşamakta olduğumuz bugünler için örnek olması açısından- “Yüz bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı Alamanya’da 29, Amerika’da 34, bizde ise 43” diyecek olsak, alacağımız beş popüler cevabı az çok tahmin ediyorsunuzdur sanırım.

Bu kesime, mevcût salgın dolayısıyla işsiz kalan vatandaşa, KOBİ’lere, emeklilere, dar gelirli ailelere, çiftçilere vesaire yapılacak yardımlarla ilgili Hükûmet’in yürüttüğü faaliyetleri anlatacak olsanız, bu tartışmanın sonu da muhtemelen “Megri, megri!”ye kadar gider. Tecrübelerimle sabittir…

Hem bu arkadaşlarımızın her bir kuruşu, böyle bağış kampanyalarına veremeyecekleri kadar değerlidir. O mangırlar gidecekse, “Tayyip’in kampanyalarına” değil, 2 bin 500 yetelelik özel baskı Atatürk kitabına yahut yüzde 100 virüsten koruma garantili olup üzerinde Atatürk’ün imzası bulunan 120 liralık N95 maskeye ya da ne bileyim, en fazla Ekrem İmamoğlu’nun yüzde 50 kâr ile 150 TL’ye sattığı bağış kolilerine gitmelidir…

Çok şükür, ne bizim ihtiyacımız, ne de Devletimizin bu kesimden gelecek tek kuruşa ihtiyacı var. Geleceği varsa da gelmesin zaten! Bizim oralarda bir söz vardır ki bununla da bitirmek isterim yazımı: “Allah muhannete muhtaç etmesin!” (Âmin!)

Kalınız sağlıcakla efendim…