Batı’nın gizli görüşmeleri

Görünen o ki, Karadeniz’de, Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Irak’ta, Ege’de ve Demir İpekyolu’nda Türkiye’nin söz sahibi olması istenmiyor. İngiltere, ABD ve Rusya başta olmak üzere, Türkiye’nin bu konularda aktif/etkin rol alması istenmiyor, Türkiye Batı’nın boğazına durmaya devam ediyor.

36 yıl boyunca Delaware Senatörlüğü görevi üstlenmiş olan ABD’nin 46’ıncı Başkanı Joe Biden’in “Afganistan’dan ayrılacağız” ifadesini kullandığında akla hemen Irak gelmelidir. ABD, defalarca “Irak’tan askerî varlığımızı çekiyoruz” demesine rağmen 50 bin teröristi eğiterek düzenli ordu kurdu. Binlerce tır dolusu silahı da bu teröristlere verdi. 

ABD, Irak’ta teröristlerden oluşmuş bir düzenli ordu kurarken İngiltere seyretti. Çünkü İngiltere’nin Irak’taki aparatı susmak zorundadır. Batı’nın, Irak’ın her karış toprağında tank palet izi vardır.

Afganistan’dan çekilme söyleminin zikredildiği süreçte, Afganistan tarihinin mareşal unvanına sahip Özbek asıllı Türk dostu Afganistan Cumhurbaşkanı Yarımcısı Raşid Dostum, Türkiye’de boy gösterdi.

Joe Biden, süreç devam ederken hiçbir bilimsel, tarihsel ve delile dayanmayan sözde soykırım ifadesini kullandı. Türkiye, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bu konuyu görüştü. Akabinde de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, hemen İlham Aliyev ile görüştü. Blinken’in bundan sonraki durağı ise Kiev oluyor.

Hareketlilik devam ederken nedense Kırgızistan-Tacikistan arasında  “yılların sorunu” diye ifade edilen sıcak çatışmada 6 kişi vefat ederken 115 kişi de yaralandı. Sıcak çatışmaya dönüşen bu olayın buzdolabından çıkarılmasının yanında Afganistan’dan çıkan ABD askerlerinin uçaklara binme görüntüsünün dünyaya servis edildiği aşamada gelmesi manidardır. Rusya hemen olaya el attı.

Rusya’nın Kırgızistan-Tacikistan arasındaki olaya el atması ile ABD’nin Afganistan’dan ayrılarak Tacikistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’da konuşlanması aşaması, çatışmanın boyutunu ortaya koymaktadır1.

Rusya, ABD ve İngiltere, “Demir İpekyolu” güzergâhında bir Türk hâkimiyeti olmaması için canhıraş çalışıyorlar. 

Kırgızistan-Tacikistan arasındaki olay karşılıklı bazı halkların birbirlerine taş atması ve hangi tarafa ait olduğu bilinmeyen evlerin yakılmasıyla yorumlanacak kadar normal değildir. Bu olayları insan ölümüne kadar götüren karşılıklı gruplar arasında acaba hangi istihbarat örgütleri vardı?

“Demir İpekyolu” güzergâhının Türkiye ayağında pastaya sulanan İngiltere, Kıbrıs kartını ortaya sürdü. Güney ve Kuzey Kıbrıs görüşmeleri şu aşamada tam olarak İngiltere’nin istediği gibi sonuçlandı. Çünkü görüşmelerden bir şey çıkmadığında İngiltere kendi plânını devreye sokacaktı. İngiltere’nin Kıbrıs’taki tek hedefi, Kıbrıs’ı yeniden kendi toprağı olarak ilân etmektir. Türkiye’nin önünde büyük bir engel olduğunu bilen İngiltere, dört koldan Türkiye’ye cephe açma derdine düştü.

Süveyş Kanalı’nda Osmanlı’nın en tehlikeli düşmanı İngiltere’ydi. Demir İpekyolu ve Kıbrıs konusunda da en tehlikeli düşman yine İngiltere’dir. ABD’ye enerji, para ve liman konusunda ses çıkarmayan İngiltere, AB ve ABD’nin çöküşünü iyi görüp buna göre adım atmayı da başarıyor.

Rusya, ABD ve İngiltere sahada birbiriyle kapışırken Almanya’nın sesi “darbe” tehdidiyle kesildi. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra ABD’nin Türkiye üzerindeki gizli dinlemeleri ve skandalları havada uçuşurken Almanya’nın ABD’den geri kalır yanı yoktu. Bunu bilen ABD, Almanya’ya “Sen bir dur!” dedi.  

Akdeniz’de Libya ile anlaşan Türkiye, Batı’nın bel kemiğini kırdı. Mısır ile görüşmeleri üst düzeye çıkaran Türkiye için Mısır, Türkiye’nin istikrarına ve güvenliğine halel getirmemeyi teyit ettiği açıklaması ile Batı’yı endişelendirmiştir.

İsrail Dış İstihbarat Servisi Başkanı Yossi Cohen’in önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ardından Joe Biden ile görüşmesi şimdilik işe yaramış görünüyor ki ABD ile İran bu aşamada enerji, banka ve İran limanları konusunda anlaştı. İsrail’in canını sıkacak bu anlaşmanın temelinde ise İsrail’in Karabağ’da Azerbaycan’ı desteklemesi yatmaktadır. Merkezde ise yine ana omurga Türkiye’nin kanadını kolunu kırmaya yönelik bir hamle bulunuyor.

Joe Biden sözde soykırım açıklamalarını yaparken Türkiye Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım Operasyonlarıyla teröristlerin inlerine giriyordu. PKK/YPG ABD’de bir firmayla anlaşarak ABD’de resmî olarak rahatça kendisini meşrulaştırma yolunda adımlar atmaya devam etmektedir. Buna doğrudan izin veren ise Washington’dur.

Türkiye’nin terörist bir grup olarak gördüklerini Washington’un bir ajan vasıtasıyla ABD’de rahatça hareket etmesini sağlaması, NATO müttefikliğinin ayaklar altında olduğunun bir göstergesidir. Hemen ardından İngiltere ile ABD’nin aralarındaki serbest ticaret anlaşmasını tamamlaması da kurtlar sofrasının çoktan kurulduğunun göstergesidir.

Görünen o ki, Karadeniz’de, Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Irak’ta, Ege’de ve Demir İpekyolu’nda Türkiye’nin söz sahibi olması istenmiyor. İngiltere, ABD ve Rusya başta olmak üzere, Türkiye’nin bu konularda aktif/etkin rol alması istenmiyor, Türkiye Batı’nın boğazına durmaya devam ediyor. Ancak dışarıdan bunca saldırıya rağmen içeriden de Batı’nın bu hareketlerini “meşru” gösterme gayretinde olanlar, aziz milletin kanına dokunuyor.

 

(1) https://haberajandanet.com/Article/buyuk-oyuncularin-hedefi-turkiye/YZMYk7CQwsS72aTb25Q8