Tayvan, evrensel bir değer olan demokrasiyi sonsuza kadar savunacaktır!

Uluslararası toplum ÇKP’ye taviz vermeye devam ederse, ÇKP, nihâyetinde uluslararası siyâsî ve ekonomik düzende öncü bir rol üstlenecektir. Küresel toplum, ÇKP’nin otoriter sisteminin ve ideolojisinin uluslararası alanda genişlemesini ciddîye almalıdır. Tayvan, küresel demokratik toplumun ön savunma hattı üzerinde durmaktadır ve demokratik Tayvan’ın hayatta kalması ve gelişmesi, bölgesel barış ve istikrarın anahtarıdır.

Önsöz

URUMÇİ-Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 5 Temmuz 2009 tarihinde yaşanan kanlı olayda 200 kişi canını yitirmiş, bin 800 kişi yararlanmıştır. Aradan 11 sene geçmiş olmasına rağmen, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Âdeta bir soykırım yaşanıyor” ifadesi ile tarif edilen bu olayın acısı hâlâ tâzedir.

Günümüzde ise nüfusu 1 milyondan fazla olan masum Uygur halkı, “Yeniden Eğitim Kampı” olarak adlandırılan toplama kamplarında zulüm görmekte ve temel insan hakları şiddetle ihlâl edilmektedir.

Aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Ulusal Halk Kongresi Daimî Komitesi, 30 Haziran 2020 tarihinde, Hong Kong Özel İdare Bölgesi’nde Ulusal Güvenliğin Korunması Hakkında Çin Halk Cumhuriyeti Yasası’nı oy birliğiyle kabul etmiştir. Bu hamle, Hong Kong’un “bir ülke, iki sistem” çerçevesini etkili bir şekilde sonlandırmıştır. Bu durum, Çin’in Hong Kong ve uluslararası topluma verdiği taahhüdünden ciddî bir şekilde vazgeçmesi anlamına gelmektedir.

Bu yasa, kapsamı bakımından bazı eylemlerin suç olarak sayılmasıyla Hong Kong halkının sahip olduğu yüksek derecede özerkliği kısıtlanırken, bunun yanında sadece Hong Kong’u kapsamayarak daha ziyâde bir emperyalist Çin kararnâmesi hükmüyle tüm dünyaya uzanmakta ve demokrasi, insan hakları ve özgürlüğün yaygın olarak tutulan değerlerini ciddî şekilde baltalamaktadır.

Yeni güvenlik yasası, Hong Kong’daki demokrasiye baskı yapmak için bir araçtır!

Bu yeni güvenlik yasası ile hedeflenen dört ana suç bulunmaktadır: Ayrılma, devirme, terörist faaliyetlerin örgütlenmesi ve yürütülmesi, ayrıca ulusal güvenliği tehlikeye sokmak için yabancı bir ülke veya dış unsurlarla gizli anlaşma…

Ancak bu yasa, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yorumlarına açık, boş ve belirsiz bırakılmıştır. Hattâ 2019’dan beri Hong Kong’daki “Merkezî İşgal” ve “Suçluların İadesi Yasası karşıtı hareketlere” yönelik özel olarak formüle edilmiştir. ÇKP, bu hedeflenen mevzuat yoluyla Hong Kong’un özerkliğine ve ilgili personel işlerinin kontrolüne müdahalesini meşrulaştırmayı ve silahlı polisin bölgeye girmesi için yasal bir temel oluşturmayı, böylece aralarında şok ve dehşet yaratırken Hong Kong’daki demokratik güçleri etkili bir şekilde caydırmayı ve bastırmayı amaçlamaktadır.

Dahası, yasanın konuşmayı suç hâline getirmesi, “ulusal güvenlik suçunu neyin oluşturabileceğine” dair herhangi bir sınırı ortadan kaldırmaktadır. Yasa, uluslararası hukukun temel ilkelerini ciddî şekilde ihlâl etmektedir ve Çin’in iç hukukunu dünyanın geri kalanına yayma tutkusunu gerçekten ortaya koyarak, Türkler de dâhil, dünyadaki herhangi bir kişiye karşı ve Hong Kong’da kayıtlı bir gemi veya uçakta işlenen suçlar için uygulanabilir boyuttadır.

Tayvan’dan bütün demokratik ülkelere Çin’e karşı ortak işbirliği çağrısı!

Bu ulusal güvenlik yasasını Hong Kong’a dayatan ÇKP, “Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu”nu ciddî bir şekilde ihlâl etmiş, Hong Kong’un “bir ülke, iki sistem” çerçevesini ve yüksek derece özerkliğini yıkmış, Hong Kong ve küresel topluluğa olan taahhüdünden vazgeçmiş ve kurallara dayalı uluslararası düzeni bozma niyetini ortaya koymuştur.

Tayvan halkı da Hong Kong halkı gibi, sürekli ÇKP’nin baskısı altındadır. Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai İng-Wen, Tayvan halkının asla “bir ülke, iki sistem” kabul etmeyeceğini daima dile getirmiştir. 2018 yılından beri, Hong Kong’dan Tayvan’a göçmenlerin sayısında ciddî bir artış mevcûttur. Bu, Hong Kong halkının “bir ülke, iki sistem” düşüncesinden memnun kalmadığını ve Tayvan’ın demokrasisi ile liberalizmine imrendiğini göstermektir.

Tayvan, ulusal toplumu ile birlikte Hong Kong’un durumunu yakından takip ederek, Hong Kong halkının liberalizm, demokrasi, insan hakları ve adalet gibi ulusal değerlerini korumak için vermiş oldukları çabalarını desteklemektedir. Hong Kong’daki son gelişmelere karşı yanıt vermek üzere, Cumhurbaşkanı Tsai’nin talimatıyla, dünyada ilk defa, Hong Kongluların göç ve ilticasını kolaylaştırmak için “Tayvan-Hong Kong Hizmetler ve Değişimler Ofisi” hizmete açılarak, Hong Konglulara Tayvan’a göç, iltica, eğitim ve iş kurma gibi konularda kolaylık sağlanacaktır.

Sonuç

Çin, hızla büyüyen politik ve keskin ekonomik gücünü, uluslararası topluma sızmak ve ideolojisini yaymak için durmak bilmeyen bir çabayla kullanmaktadır. Kovid-19’un bu yıl hızla tüm dünyaya yayılması sürecinde, politik sisteminin salgını kontrol almada etkili olduğu algısını oluşturarak propagandasını yapmak için pandemiyi istismar etmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin tam da bu arada söz konusu ulusal güvenlik yasasını hızlı bir şekilde yürürlüğe sokması, “bir ülke, iki sistem” düzenlemesini kapsamlı bir şekilde yok ederek Hong Kong genelinde otoriter sistemini dayatma şekline yönelmiştir.

ÇKP, dünya çapında demokrasi, özgürlük ve insan haklarının geniş çapta sahip olduğu değerleri giderek aşındırmaktadır. Uluslararası toplum ÇKP’ye taviz vermeye devam ederse, ÇKP, nihâyetinde uluslararası siyâsî ve ekonomik düzende öncü bir rol üstlenecektir. Küresel toplum, ÇKP’nin otoriter sisteminin ve ideolojisinin uluslararası alanda genişlemesini ciddîye almalıdır. Tayvan, küresel demokratik toplumun ön savunma hattı üzerinde durmaktadır ve demokratik Tayvan’ın hayatta kalması ve gelişmesi, bölgesel barış ve istikrarın anahtarıdır.

Çin’in hegemonyacı genişlemesine karşı gelmek ve Tayvan’ın demokratik sistemini korumak ve onu totaliter Çin’in elindeki yıkımdan korumak için Tayvan, uluslararası toplumu birlikte çalışmaya devam etmektedir.

 

*Temsilci, Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu