EŞİMLE birlikte
Küçükçekmece’den Bakırköy’e doğru gidiyoruz. Şirinevler civarında aracımızla seyrederken önümdeki aracın
şoförü elindeki kâğıt mendili yola atıverdi. Bir iki dakika geçmemişti ki bir kâğıt
parçasını daha attı. Klaksonla dikkatini çekmeye çalışsam da başaramadım.
Çaldığım klaksonlar onu motive etmiş olmalı ki Şirinevler’i geçinceye kadar 6-7
defa aracın camından yola çöp attı. Sonrasında trafik açıldığı için bastı
gitti, gerisini gözlemleyemedim.
Şahit olduklarımı sosyal medyada, “Önümdeki araçtan yola 10 dakika içinde 4-5
defa çöp atıldı. Yollar çöplük değil ki… Hâlbuki biriktirip çöp kutusuna
atabiliriz” cümlesiyle paylaştım. Cümlemin altına onlarca yorum yapıldı. Anladım
ki hiçbirimiz atıklarını yola/yere bırakmıyordu; herkes çöplerini muhakkak çöp
kutularına atıyordu. Ayrıca o adamı neden ilgili yere şikâyet etmediğimin
sorgulandığından anlamıştım ki hepimiz böyle bir durumla karşılaştığında
gerekeni yapıyor, suç işleyeni şikâyet ediyorduk.
Hepimiz yerlere çöp atma konusunda bu kadar
titiz, yanlış yere çöp atanı ikaz etmede bu kadar hassas isek sokaklarımız,
caddelerimiz, parklarımız, yaylalarımız, köy yollarımız, cami avlularımız, mezarlık
çevreleri neden çer çöp dolu?
Pazartesi sabahları Bakırköy-Sirkeci sahil yolunda
giderken gördüklerim karşısında irkiliyorum. Piknikçilerden geride kalanları
denize süpürsek, deniz birkaç gün kendine gelemez. Piknikçiler akşam evlerine
giderlerken neden çöplerini oraya bırakırlar? Ya denizlerimiz? Denizleri “açık
çöplük” ilan etmiş, ne bulmuşsak atmışız. Sanki balıklar plastikle besleniyorlar(!).
Çanakkale Şehitliği’ne gidince kahrolmuştum; en olmadık yerlere kâğıt
parçaları, izmaritler, asitli içecek kutuları atılmıştı. Her mitingin ardından
da meydanlar “çöp meydanları”na dönüşüyor.
Çıkardığımız çöp, âlemde vücudumuzun kapladığı
fizikî alandan daha büyük yer işgal ediyor. Durmadan tüketiyoruz. Her tüketim
arkasında dev artıklar/atıklar oluşturuyor. Beyaz adamın bitmeyen modern hikâyesi
bu...
Bir defasında elindeki çöpü yere atan birine “Şurada çöp kutusu vardı” dedim, “Boş ver, bu
iş için maaş alan süpürgeciler var, biz yere atacağız ki onlar süpürecekler, yoksa
işsiz kalırlar!” demişti. Sustum... Hazırcevap verme kabiliyetim arkadaşım
kadar gelişmiş değil çünkü. İnanarak mı söylemişti, yoksa o an hazırcevaplıkla ayıbını
mı ötmek istemişti, bilemedim.
Yerlere çöp atma yanlışlığını bir arkadaşım “köylülük”
olarak tanımlamıştı. Ne kadar da yanlış bir tanım! Köyde değil çöplerimizi
oraya buraya atmak, kolay kolay hiçbir şeyi çöpe atmazdık. Her atık
değerlendirilirdi. Yakılabilir olanlar sobada -zamanı gelince- yakılmak için
ocak başına atılır, mutfak artıkları hayvanların yalına/yiyeceğine katılır,
gübreye karışabilecek parçalar ise evin önündeki kermeliğe dökülürdü. Sonradan
kullanılabilir olan kutu, poşet, ip gibi şeyler de bir kenarda saklanırdı. Tabiî
çocukluğumuzdaki köy yaşamından bahsediyorum, şimdi köyler, yaylalar ve
tarlalar da çöplük olmuş. Güzelim doğanın her yerinde pet şişeler, plastik
poşetler, gazete kâğıtları, sigara izmaritleri var. Modern dönemlerde insan, “çöp
çıkaran varlık” oldu. Yollara çöp atmak ne köylülük, ne de şehirlilik, bunun için
başka bir “aidiyet” bulmalıyız!
Bakmayın
böyle yazdığıma, ben de bu konuda yoğurttan çıkmış ak kaşık değilim. Yine de
kendimi düzeltmeye gayret ediyorum. Eşim Vildan Hanım beni bir hayli disipline
etti. Evde çöpler tasnif ediliyor, kâğıt ve cam şişe gibi dönüşümü mümkün olanları
ayrı bir yerde toplayarak mahalledeki kâğıt toplayıcılarına veriyoruz. Bazı
malzemeler yazın köye götürülmek üzere başka bir köşede toplanıyor. Fazlalık
kitaplar mahalle camiinin dağıtım kütüphanesine götürülüyor. Araçta, yolda veya
parkta elimizde çöp olduğu zaman çantamızda ya da cebimizde biriktiriyor, sonra
bir çöp kutusuna atıyoruz. Yere atmaktansa cebimizde veya çantamızda durması
kesinlikle daha kolay, daha doğru!
Temizlik
imandansa, imanımızı tazelemeliyiz. Cennet’e gitmek ve rızayı kazanmak için
kâmil bir iman şartsa, diyebilirim ki, “Hiçbirimizin durumu iyi değil!”.
Erkekler, kadınlar, köylüler, şehirliler! Sözüm hepimiz için...