Yenilenebilir enerji ve istihdam

Yeşil sektörde çalışmak için gerekli becerilere olan talep, bu alanda yeni mesleklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Özellikle beklenen istihdam artışının bu sektörde üretim, kurulum, işletme, bakım ve onarım alanlarında yoğunlaşması mümkün. Öyleyse yenilenebilir enerji mühendisliği veya danışmanlığı, yenilenebilir enerji kaynakları alanında teknikerlik, çevre ve enerji hukuku, organik tarım mühendisliği, ekolojik tarım uzmanlığı gibi meslekler, “yeşil yakalılar” diye tanımlanan alana örnek verilebilir.

IRENA, yenilenebilir enerjinin dünya çapında istihdam analizine dair raporunu geçtiğimiz Nisan ayında yayımladı. Rapora göre, yenilenebilir enerji dönüşümünün desteklenmesi demek, 2050 yılına kadar ekonomik büyüme, milyonlarca yeni istihdam ve insan refahının yükselmesi demek.

Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler bazında yenilenebilir enerji kullanımının artması ve buna bağlı teknolojiye ağırlık verilmesi, ülkelerin enerji pazarı için istihdamının artması anlamına gelmektedir.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı tarafından hazırlanan Küresel Yenilenebilir Enerji Görünümü Raporu’na göre, 2050 yılına gelindiğinde toplam küresel GSYİH kazanımlarında 98 trilyon ABD doları artış yaşanabilir. Yenilenebilir enerji sektöründe yaklaşık 42 milyon yeni iş alanının açılmasıyla mevcût seviyenin dört katına çıkan istihdama, enerji verimliliğinde 21 milyon ve sistem esnekliği kapsamında 15 milyon yeni iş eklenebilir. Bu sonucun getirisi olarak ülkelerin ekonomileri daha dayanıklı hâle gelecek ve büyük sarsıntılardan etkilenme oranları düşecektir.

2012’den bu yıla sürekli büyüme gösteren dünyada yenilenebilir enerjinin oluşturduğu istihdam, 2019 yılı sonu itibarıyla 11 buçuk milyona ulaşmış durumda. Liderlik koltuğu yüzde 33’lük pay ile güneş enerjisi sektörüne ait.

“Fotovoltaik sistem” denilen güneş enerji sistemleri 3,8 milyon yeni iş kapısı anlamına geliyor. Bu da yenilenebilir enerji sektöründe toplam istihdamın üçte birine denk gelmekte.

Hemen arkasından biyoyakıt sektörü geliyor. İstihdam edilen kişi sayısı, küresel ölçekte 2 buçuk milyona ulaşmış durumda. Sektörün diğer büyük oyuncuları ise 2 milyon istihdam ile hidroelektrik enerji ve 1,2 milyon kişi ile rüzgâr enerjisi olarak belirtilmiş kaynaklarda.

Daha önce bahsetmiş olduğum, iklim dengesinin değişmesinin baş sorumlularından biri olarak karbon salınımının dünya ekonomilerinden arındırılabilmesi için gereken yenilenebilir enerji yatırımı hakkında telâffuz edilen rakam, yaklaşık 130 trilyon dolar. Fakat bu yatırımların fosil yakıtların gerek çevresel, gerek sağlık mâliyetleri esas alınarak değerlendirme yapıldığında kendi mâliyetlerinin sekiz katından fazla tasarruf sağlayacak olması, “daha temiz ve sağlıklı yaşanabilir bir dünya” idealini beraberinde getiriyor.

Ekonomiye büyük katkı

Yenilenebilir enerji yatırımlarının ekonomik canlanmayı destekleyici rolü büyük. Dünyada ve ülkemizde yöneticiler fosil yakıtlarla aralarına mesafe koymaya başladılar. Çünkü çevreye zararlı işler toplumda negatif; çevreyi ve doğal kaynakları koruyan, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen ve insanî değerleri dikkate alan işler pozitif etkiye sahip. Bu işlerin adı ise “yeşil işler”...

Yenilenebilir enerjinin Güneydoğu Asya, Lâtin Amerika, Avrupa Birliği ve Sahra Altı Afrika’sında 2050 yılına kadar toplam enerjinin yüzde 70-80 civarını karşılayacak olması, dünya için oldukça heyecan verici.

Bu ve benzer sonuçlar ilk başta fosil yakıt sektöründe istihdam kayıplarına sebep olacak gibi görünse de aslında tam tersi bir durum olarak tüm bölgelerde, yenilenebilir enerji alanındaki istihdamda artış yaşanacağı ve bu artışın sosyo-ekonomik faydalarının büyük olacağı belirtilmektedir.

“Yeni iş kapısı” dediğimizde, kaynaklara göre, liderliği elinde bulunduran yenilenebilir enerjide, 2012 yılında sektörde çalışan sayısı 7,3 milyon kişiyken, 2018’de bu sayı 11 milyona yükselmiş. 2019’da da 11,5 milyon olduğunu hatırlarsak, bir yılda 500 bin kişi daha bu sektörde işe başlamıştır.

Bu artışlarda yaklaşık yüzde 63’lük pay ile en büyük dilim Asya ülkelerinin.

İlk sırada Çin olmakla birlikte, sıralama Brezilya, Hindistan ve ABD olarak devam etmekte. Bu ülkeler sektörün istihdam sağlayan liderleri arasında...

Peki, bu anlamda Türkiye nerede?

Ülkemiz, dünyanın en hızlı büyüyen enerji piyasalarından biri. Bu büyümeye paralel, Türkiye’de yenilenebilir enerji istihdam fırsatları dünyadaki gelişmelerle benzerlik içerisindedir ve dünya genelinde milyonlarca kişiye istihdam sunan sektörün Türkiye’de de yüz binlerce insana iş imkânı sağlaması beklenmektedir.

Ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli (özellikle hidro-enerji, rüzgâr, güneş, biyokütle ve jeotermal kaynaklarda fosil yakıtlara göre avantajlı konumda olduğu gerçeğinden yola çıkarsak), en başta da genç nüfus arasında yaygın olan işsizlik probleminin çözümüne katkı sağlayacaktır. 

Türkiye’nin mevcût yenilenebilir enerji kaynaklarından, 2030 yılına gelindiğinde 133 binin üzerinde istihdam olacağı tahmin ediliyor.

“Yeşil işler”

Son olarak yeşil işlere dair birkaç cümle ile nokta koymak istiyorum…

UNEP’in tanımına göre yeşil işler; “insan onuruna ve işçi haklarına saygılı uygun maaşlı, çalışma koşulları güvenli, iş garantili ve yükselme fırsatı tanıyan işlerdir”. Kavramın ortaya çıkışı ise ilk olarak 2007 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından ortaya atılmış ve uluslararası arenada yerini almış.

Sanırım gelecek yıllarda “mavi yakalı çalışanlar” ifadesinin “yeşil yakalı çalışanlar” olarak dönüşüme uğraması yakın görünüyor.

Yeşil sektörde çalışmak için gerekli becerilere olan talep, bu alanda yeni mesleklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Özellikle beklenen istihdam artışının bu sektörde üretim, kurulum, işletme, bakım ve onarım alanlarında yoğunlaşması mümkün. Öyleyse yenilenebilir enerji mühendisliği veya danışmanlığı, yenilenebilir enerji kaynakları alanında teknikerlik, çevre ve enerji hukuku, organik tarım mühendisliği, ekolojik tarım uzmanlığı gibi meslekler, “yeşil yakalılar” diye tanımlanan alana örnek verilebilir.

Yeşil işlerin istihdama etkisi, iklim değişikliğinin önüne geçmekte ve çevrenin korunmasına yönelik artan talep ve üretimde kendini belli etmekte.

Tüm bu veriler ışığında, yenilenebilir enerji ile ilgili çalışmalar, gelecek yıllar adına yenilenebilir enerji sistemlerinde hızla artışa ve ekonomik büyümenin yanında teknolojik anlamda yeniliklere ve gelecek vaat eden yeni işlerin yaratılmasına yol açacaktır.

Görünen köy kılavuz istemez! Her kim yenilenebilir enerjiyi gündeminde tutarsa, hem ekonomik olarak güçlenecek, hem yeni iş imkânları doğuracaktır. En önemlisi de dünyamız kazanacak!

Türkiye’nin yenilenebilir enerjiyi en iyi değerlendirecek politikalar yürüterek her daim kazananlardan olması dileğiyle…


https://icci.com.tr/irena-yenilenebilir-enerji-ekonominin-dayanikli-ve-adil-sekilde-toparlanmasini-saglayabilir/

https://yesilgazete.org/blog/2020/09/29/yenilenebilir-enerjinin-yarattigi-istihdam-115-milyona-ulasti/

https://www.iklimhaber.org/irena-yenilenebilirler-ekonominin-dayanikli-ve-adil-sekilde-toparlanmasini-saglayabilir/

https://www.irena.org/publications/2020/Jul/Renewable-energy-statistics-2020