
İKİ gönül bir yuva kurar ilkin. Sonra aralarına muhabbetlerinin meyvelerinden ilki katılır. Bir süre sonra ikincisi, bir süre sonra üçüncüsü…
Çocuklar büyüdükçe, evin durumuna göre oda açmak icap edebilir. İmkân varsa, büyüğün, ortancanın, küçüğün cins ve meşreplerine göre kurulur genellikle odalar. Hayat ilerledikçe, yaşlar kemâle erdikçe, içlerinden birinin vakti erişmişse, o kurulu odalardan birinin, yeni bir yuva olması için taşınması gerekir. Artık o çekirdek aile, geniş olma yolundadır.
2006 yılında kurulan güzide dergimizin altıncı sayısında başlayan maceramda Haber Ajanda, yazı hayatımın da yuvası oldu. “Mehmet Serhat Bıçak” imzasıyla burada önce toplumsal ve kültürel konulara dair denemeler kaleme alırken, yavaş yavaş siyâsî meselelerde de yazmaya başladım. Bu süreci, nohut oda bakla sofa Haber Ajanda evinin, üzerinde su kaynayıp duran bir güğümün bulunduğu, kuzinesinde kumpir pişirilen sobalı salonunda, anne meyve soyup dağıtırken akşamın dönüp dolaşan filmini izlemeye benzetebiliriz.
2012 yılında yaşımız büyüdü, evin imkânları değişti. Yazı İşleri Müdürlüğü ile salona bir masa, bir sandalye koyduk evvelâ. Herkes televizyondaki filmi seyrederken, o masada ödevini yapıp diğer yandan filme kulak kabartan talebe evlat, aynı zamanda çırak olduk.
2013’te kardeş geldi; “Kültür Ajanda”… Evi az daha büyütmek gerekti. Cins ve meşrebe göre odaların kurulması şart olmuştu. Artık sobanın dibinde kıvrılıp uyuklayan çocuk olunmayacaktı. Dersler de ağırlaşmıştı. Ergenekon, darbe senaryoları, muhtıralar, suikastlar ve terör derken, Devlet’e paralize olmuş yapılar, 7 Şubat, Gezi Olayları, 17/25 Aralık ve MİT tırları gibi hâdiseler üzerinden zorlu imtihanlarla karşılaşılmıştı. Haber Ajanda evinin ferdiyseniz, o imtihanı ne edip edecek, geçecektiniz…
Sonra Genel Yayın Yönetmenliği… İmtihan derecesi yükseliyordu. 15 Temmuz işgalci darbe girişimi gerçekleştiğinde, bu görev henüz iki buçuk yıla erişmişti. O dertli günleri nasıl yaşadığımızı anlatamam. Ev büyük bir badire atlatmıştı. 15 Temmuz 2016’dan 2023’e yedi yıl geçti, bugünse sene 2024 oldu. “Doğan büyüyor” derler ya, evin odası ayrılan çocuğu, 18 yıllık bu sıcacık evden, kendi yuvasını kurup doğduğu aileyi genişletmek üzere bir yola çıktı. Tabiî ki babanın onayını alarak…
Bu anlamda, ekibi, yazarları ve okurlarıyla kıymetten başka bir şey görmediğim bu yuvada, 2006’da başladığım Haber Ajanda yolculuğunda, Genel Yayın Yönetmenliği görevini, “Haber Ajanda yazarlığına” terfi ederek bırakmanın haberini siz değerli okurlarımıza bu satırlarla tebliğ etmek istedim. Çok zor hazırlanmış bu yazıyı lütfen mazur görünüz. Görevi bırakmak, ayrılık demek değil. İfade ettiğim gibi, yazarlığa terfi ettiğimi Yavuz Selim ağabeyden öğrendim. (Burada gülebilirim sanırım.)
Lafı dolaştıra dolaştıra buraya getirmemin sebebi, Ajanda Yayınlar Grubu’ndan bağımsız olarak, içeriği popüler gençlik temaları ve hedef kitlesi de gençlik olan, ilkeli, ahlâk sahibi, ismi görenlere tuhaf gelen “Hypotenuse” (“hipotenüs” diye okuyabilirsiniz) adlı dergi için yola çıkmaktır. Yayın hayatına 2024 Şubat’ında başlayacak olan bu derginin mutfağında yer alırken etik olarak Haber Ajanda’da bir unvan kullanmamam gerektiği için, 207’nci Haber Ajanda sayısı için bu zor Editör yazısını da kaleme almam şart oldu.
Yeni yolculukta, daha doğrusu yeni yuvamızı kurmak üzere adım attığımda gösterdiği anlayış ve hem bugüne kadarki, hem de bundan sonraki rehberliği için Ajanda Yayınlar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Selim ağabeyime öncelikle şükranlarımı arz ediyorum. Kültür Ajanda Genel Yayın Yönetmeni, ablam, Nesrin Dülek Çaylı’ya ve Ajanda Yayınlar Grubu Görsel Yönetmeni, abim, Aykut Koçoğlu’na da özellikle içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugüne kadar nice yazarımızla bu mecrada bir arada bulunduk; her birinden bu fakire karşı hakkını helâl etmelerini istiyor, her birine ayrı ayrı teşekkür ediyor ve hakkımda hayır dua talep ediyorum.
Allah’a ısmarladık Haber Ajanda, hoş bulduk Haber Ajanda. (Büyüyüp de yuva kurmaktan bahsederek aileyi genişletmekten söz edince, bu son cümle “Hem ağlarım, hem giderim” gibi oldu. Burada da gülebilirim.)