Yeni Türkiye, tavırlarını kendi devlet aklına göre belirler!

Türk Devleti kararını vermiştir! Ve kim gelirse gelsin, bu kararı kabul etmek zorunda kalacaktır. Artık Türk Birliği yolunda kararlılıkla yürüyen bir Türkiye var. Bağımsızlığına güçlü bir şekilde sahip çıkan bir Türkiye… İslâm dünyasının sokakları artık “Türkiye!” sesleriyle çınlıyor. Viyana hattında yeniden huzur ve barışın hedeflendiği ve de bütün farklılıkların Türkiye’nin öncülüğünde “bir olma” hayâli kurduğu bir coğrafya bütünlüğüne ilerleniyor.

ABD’de dananın kuyruğu koptu kopacak!

Başkanlık seçimlerine çok az kaldı…

Türkiye’de kamuoyu, 3 Kasım’daki seçimleri, son yıllarda geçmişten farklı olarak daha dikkatle izlemeye başladı.

Özellikle 15 Temmuz’dan sonra eski Başkan Obama’nın alçak terör örgütü FETÖ’nün açıkça destekçisi olduğunu ortaya koyan suskunluğunun ardından mevcût Başkan Donald Trump’un kendine has bir iş adamı mantığıyla ABD’yi yönetme adımları, doğal olarak Türkiye kamuoyunun “Amerika’da neler oluyor?” sorusuna cevap aradığı bir yakın takip dönemi başlattı.

Elbette bu seçimde Demokratların adayı Joe Biden ile mevcût Başkan Donald Trump yarışacak.

Biden, aylar öncesinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik saldırgan tutumu ve de “Erdoğan’sız Türkiye” söylemini açıktan ifade eden yaklaşımıyla dikkatleri çekmişti.

Böyle bir açık ifadenin varlığından dolayı, özellikle FETÖ, PKK ve emperyalizmin Türkiye’yi teslim alma hayâlinin önünü açmak isteyen tüm Batı muhipleri, Biden’in Trump karşısında seçimi kazanmasını büyük bir ümitle beklemeye başladılar.

Hattâ diyebilirim ki, bütün ümitleri Biden!

Fakat bu uşak zihin sahiplerinin hâlâ anlayamadıkları bir şey var: Türkiye’nin bugünkü varlığı, kapasitesi ve keşfettiği kabiliyetleri… Yani Yeni Türkiye…

Türkiye, 15 Temmuz gecesi devleti emperyalizme teslim etmeyen, emperyalizme başkaldıran milletin ve devlet aklının Sayın Erdoğan liderliğindeki duruşunu sâbit bir kuvvet hâline getirmiştir.

Câhillerse zannediyorlar ki, Biden gelince FETÖ, PKK ve diğer tüm bileşenleri, Türkiye’de kendilerine yeniden rahat alanlar bulacaklar.

Bu konfor hayâline sadece gülüyorum…

15 Temmuz’da ayağa kalkan milletimize ise bir hatırlatmam var: Artık eski Türkiye yok!

Müsterih olun, güçlü olduğunuzu bilin!

Bir ihtimâl Biden seçilirse, Biden’e rağmen terör örgütlerine karşı yapılan mücadele aynı kararlılıkla devam edecektir.

Çünkü Türk Devleti kararını vermiştir!

Ve kim gelirse gelsin, bu kararı kabul etmek zorunda kalacaktır.

Artık Türk Birliği yolunda kararlılıkla yürüyen bir Türkiye var. Bağımsızlığına güçlü bir şekilde sahip çıkan bir Türkiye…

İslâm dünyasının sokakları artık “Türkiye!” sesleriyle çınlıyor.

Viyana hattında yeniden huzur ve barışın hedeflendiği ve de bütün farklılıkların Türkiye’nin öncülüğünde “bir olma” hayâli kurduğu bir coğrafya bütünlüğüne ilerleniyor.

Biden’e ümitlerini bağlamış FETÖ’cülere ve de PKK’lı zavallılara üzücü bir haberim var!

Teröre ve tüm yandaşlarına karşı mücadele, aynı kararlılıkla tavizsiz bir şekilde devam edecek.

Batı’ya sevdâlanmış, bilindik ve bilinmedik, hangi renkten olursa olsun (ister dindarlık, ister sağcılık, ister solculuk), Türkiye’yi Batı’ya teslim etmek adına hareket hâlinde olan her türden yapıya karşı tereddütsüz bir kararlılıkla mücadelesini sürdürmeye devam edecektir bu devlet.

Şunu zannedenler yanılgı içerisindeler: “Biden gelince Türkiye bütün politikalarını değiştirecek ve Türkiye’de PKK ile bağlılarının, FETÖ ile bağlılarının istedikleri rahatlıkla gerçekleşecek…”

Ey küresel emperyalizmin zavallı yobazları, oturun ve tarihten ibret alın: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tavırlarını hiçbir şahsa göre belirlemez!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büsbütün bağımsızığıyla bütün kararlarını kendi aklının ekseninde taşır.

Ve bu eksenin ilk ilkesi, küresel emperyalizme, ayrılıkçılığa ve insan ayrımına karşı mücadele etmektir.

Kafkaslardan Mağrib’e, Balkanlardan Orta Doğu’ya, Pamirlerden Doğu Türkistan’a bu mücadele ilelebet devam edecektir!