TÜRKİYE ile Suriye
arasında neredeyse sınırların kalktığı ve ilişkilerin normalleşme yönünde hızla
derinleştiği bir dönemde en çok kimlerin rahatsız olduğunu hatırlıyor musunuz?
Barack
Obama ile Hillary Clinton’un yönetiminde olan ABD, Türkiye ile Suriye’yi ve
Türkiye ile Rusya’yı, hatta Türkiye ile İran’ı kafa kafaya çarpıştırmak
isteyenlerin emrindeydi.
Türkiye’nin,
sözde Arap Baharı’ndan etkilenen Suriye’de iç savaş öncesi Şam Rejimi ile sokak
arasındaki arabulucuk girişimlerini etkisiz kılarak sabote eden Obama Amerika’sı
aklının oyunu ile Suriye’de şiddeti körükleyerek diyalog yollarını kapatanların
Türkiye’de ve Suriye’de farklı tezgâhlarının olduğunu biliyoruz.
15
günde Emevi Câmii’ne gidip sabah namazı kılacağını söyleyenlerin Türkiye’yi
ismi Suriye olan değil ama daha büyük bir bataklığa saplamak isterkenki
amaçları neydi?
Rus
uçağı krizi, MİT tırları ihaneti, Dışişleri Bakanlığındaki toplantının sızması,
Suruç saldırısı ve hendek olayları gibi bir dizi kumpas, Türkiye’nin Suriye
konusunda elini zayıflatmak için kurgulanmıştı. Bunların yanında FETÖ ihanet
şebekesi ile PKK ve DEAŞ maşalarıyla da oynanmıştı.
Obama
dönemi Amerika’sının yönetim aklı, Türkiye’nin Araplarla diyaloğunu engellemek
için Orta Doğu’yla fizikî ilişkisini koparmak üzere Suriye dâhil, tüm güney
hatlarıyla ilişkileri imkânsızlaştırmak adına içimizden devşirdikleri hainlerin
de desteğiyle bir plân kurmuşlardı. Hamdolsun, bu tezgâh bozulmuştur.
Önce
Suriye’yi kaosa sürükleyenler, 6-8 Ekim Olayları ve nihayet 15 Temmuz işgalci
darbe girişimiyle Türkiye’yi de kaosa sürüklemek ve haritaları değiştirmek
istediler.
Suriye’deki
iç savaşa engel olamayan Türkiye, önce kendisine kurulan tuzakları bozdu, sonra
da Suriye’de kurulmak istenen oyunu.
Suriye
İç Savaşı’nın Suriye’den sonra en çok zararı Türkiye’ye dokunmuştur.
İç
savaş öncesi Suriye ile yakalanan normalleşmenin devam etmesi ihtimâlinin
Suriye’ye, bölgemize ve de Türkiye’mize kazandırabileceklerini düşünebiliyor
musunuz?
Suriye’de
yaşanan tüm ölümler, yıkım ve terör örgütlerinin yerleştirilmesi gibi ABD ve
İsrail aklının bölgenin dizaynına yönelik hayâllerinin maliyetini en çok
kadınlar, çocuklar ve masum siviller ödedi.
Diğer
yandan Türkiye ise, komşuluk ve kardeşliğini yapmaktan geri durmamış, insanî
duruşuyla kendisini dünyaya örnek olarak ispatlamıştır.
Bugün
Türkiye, yarınlar için model sunan, umut veren ve insan hayatını önemseyen tek
ülke konumundadır. Terör örgütlerine peşkeş çekilmek istenen Suriye’nin toprak
bütünlüğünün en önemli güvencesi, sivillerin en önemli koruyucusu yine ve
yegâne Türkiye’dir.
Gara’da
alçakça şehit edilen evlatlarımız ve tüm şehitlerimiz başta olmak üzere terörden
en büyük zararı gören ve bu uğurda güçlü bir mücadele veren Türkiye’ye karşı,
ABD seçimleri sonrası Obama dönemi yönetim aklının kirli oyunları Biden
döneminde de güçlendirilerek devam ettirilmek istenmektedir.
Türkiye
ise artık terörle mücadelesinde pasif savunma değil, aktif mücadele anlayışındadır.
Kuzey Irak ve Suriye başta olmak üzere sınır dışındaki tüm tehditlere karşı
gereken mücadele kararlılıkla verilmektedir.