Yeni bir fetişizm alanı olarak sosyal ağlar

Beğenme, beğenilme, baştan çıkarma, baştan çıkarılma ve görünür olma gibi içsel durumları kontrol eden zaman, mekân ve kimlik kavramlarındaki soyutlanma hali, otokontrol mekanizmalarını zayıflatarak kişileri içsel örüntülerin esiri yapacak bir potansiyele itti. Öyle ki, kişilerin tatmin olma eşiklerinde kaymalar bile oluşturabilecek bu durum, ailelerin parçalanmasına sebebiyet verecek bir hal aldı.

DÜNYANIN dört bir yanında yüz milyonlarca insan kendini sosyal medyanın büyüsüne kaptırmış durumda. Doğru kullanıldığında çok sayıda faydası olan sosyal medya, dikkat edilmediğinde veya yanlış kullanıldığında ise bir dizi problemle telafisi çok zor zararlı ve tehlikeli bir alan olabilmektedir.

Yeni bir olgu ve yaşam deneyimi sunması nedeniyle sosyal medyanın yanlış kullanımının zararları çoğu insan tarafından ya fark edilememekte veya sosyal medyanın negatif etkilerine karşı kişiler kendilerini koruyamamaktadır.

Zaman ve mekân kavramına yüklediği anlamlarla sosyal ağ, insan hayatında yeni bir çığır açtı. Sosyal ağlarla birlikte zaman ve mekân kavramı hayatımızdan iyice soyutlanmaya başladı ve de zaman ve mekândan soyutlanan, interaktif etkileşim içerisine giren insan “an”a odaklanmaya, anı yaşamaya ve tüketmeye başladı. Bununla birlikte sığlaşan gelip geçici özellikler, hayatımıza egemen oldu.

“An”ı yaşayan ve tüketmeye çok fazla heveskâr davranan insan, anın gerçekliğinin dışındaki gerçekliğe karşı kendini yalıttı ve onun dışındaki gerçekliğe yabancılaşmaya başladı. Bu gerçeklik, fiziksel temas ve gözlem ile zaman ve mekânın ortaya çıkardığı otokontrol duygusundan yoksun olduğu için kişinin sahip olduğu kimlik ve kişilikten sıyrılmasına olanak sağladı. Bunun sonucunda da bir çeşit kimliksizlik hali baş göstermeye başladı.

Beğenme, beğenilme, baştan çıkarma, baştan çıkarılma ve görünür olma gibi içsel durumları kontrol eden zaman, mekân ve kimlik kavramlarındaki soyutlanma hali, otokontrol mekanizmalarını zayıflatarak kişileri içsel örüntülerin esiri yapacak bir potansiyele itti. Öyle ki, kişilerin tatmin olma eşiklerinde kaymalar bile oluşturabilecek bu durum, ailelerin parçalanmasına, mahremiyet kavramının ihlaline, benlik değişimlerine, radikalizme ve ahlakî çöküntülere sebebiyet verecek bir hal aldı. Arkadaş bulmak, denetim ve gözetimde bulunmak, video, resim, müzik, fikir paylaşmak, oyun oynamak, örgütlenmek, siyaset ve e-ticaret yapmak gibi çok sayıda kullanım amacının yanında cinsellik de son yıllarda sosyal ağların bir başka kullanım amacı olarak ortaya çıktı. Hatta bu amaca yönelik sanal ortam, yeni pazarlar da doğurmuş durumdadır.


Bugün Facebook ve Twitter üzerinden müşteri bulan hayat kadınlarının yanı sıra, fiziksel temas olmadan sürdürülen ve “live cam” denilen sanal genelevler ortaya çıktı ve yeni pazarlar oluşmaya başladı. İnternet üzerinden kendine yaşam alanı bulan bu pazar, Facebook’un görüntülü konuşma özelliğine geçmesiyle birlikte sosyal ağlara kaymaya başladı. Ayrıca görüntü dışında, sadece yazışma yoluyla gerçekleştirilen bir sanal seks pazarı da yok değil.

Mahremiyet kavramının ciddi derecede aşınması sonucunu doğuran bu ve bu gibi durumlardan habersiz çok sayıdaki kullanıcı bile bu pazara farkında olmadan alet olabilmektedirler. Öyle ki, masumane duygularla Facebook profiline veya albümlere konulan fotoğraflar, profillerden çalınarak pazar haline gelmiş ortamlarda başkaları tarafından yine profil resmi olarak veya duvarlarda kullanılabilmektedir. Yani Facebook’ta paylaşılan fotoğraflarınız, siz farkında olmadan bir sanal seks sitesinde veya sanal seks yaparak kendine pazar oluşturmuş birinin profil fotoğrafında kendine yer bulabilir.

Mahremiyetin ihlali bunlarla sınırlı değildir. Öyle ki, kişinin kim olduğu, kendini nasıl tanımladığı, hangi görüşe sahip olduğu, ilişki durumu, aradığı ilişki biçimi, sevdiği müzik ve film türleri, hobileri, e-posta adresleri, telefon numarası veya iş adresi gibi bir sürü mahrem bilgi sanal alana açılmakta ve kişilerin mahremiyetleri bu yönleriyle de ihlale açık hale gelmektedir. Mahremiyetin çok yönlü ihlale, hele ahlakî boyuttaki ihlale açık hale gelmesi hayâ ve edep duygusunu aşındırmakta bunun sonucunda da utanma duygusu yok olmaktadır.

Sürekli fotoğraf paylaşımı, paylaşılan fotoğrafların beğenilmesi ve fotoğraflara yorum yapılmasının arzu edilmesi, bilinçaltındaki “seyredilme” arzularını göstermektedir. Bu, çok kişi tarafından birey olunmanın bir ispatı olarak görülse de “seyredilme” olayının kültürel bir parametreye dönüşmesine, toplumsal hafızada meşrulaşmasına sebebiyet vermektedir.

Mahremiyetin çok yönlü ihlale, hele ahlakî boyuttaki ihlale açık hale gelmesi hayâ ve edep duygusunu aşındırmakta bunun sonucunda da utanma duygusu yok olmaktadır.

Bir sosyal medya sorunu: Aileyi kurtarmak

Sosyal medyanın aile içi iletişimi de sekteye uğrattığı bir gerçektir. Evliliklerini yeterince yaşanır bulmayan erkekler, yeni yüzler bulma ümidiyle Facebook gibi sosyal ağlara yönelmekteler. “Evdekinin tapusu nasıl olsa bende” anlayışı ile hareket eden ve yeni yüzler arayan erkekler, eşlerini sosyal ağlarda aldatabilmektedirler.

Kocasından sevgi göremeyen kadın da kendine ağdalı cümleler kuracak ve onun kadınlık gururunu okşayacak birini bulma arayışına girebilmekte ve aradığı “Don Juan”ı sosyal medyada bulabilmekte, hatta fiziksel temas kurmadığı, gerçek hayatta görmediği sosyal medya “Don Juan”ları ile ilişki yaşayabilmektedirler. Bu ilişki bazen “yazışma” ile olurken, bazen de “görüntülü” olabilmektedir. Bu da yeni aile facialarına kapı aralamaktadır.

Gerek evli bireylerde, gerek bekâr gençler arasında olsun, bu şekilde gelişebilecek bir ilişki biçimi, kişinin doyum noktalarında kaymalar meydana getirecek ve bir zaman sonra fetişizme kapılacaktır. Hatta çok kişi bu gibi bir ilişki biçimini “Beni görüyor ama dokunmuyor” ya da “Beni hem görmüyor, hem dokunmuyor; böylece temiz kalıyorum!” anlayışıyla meşrulaştırmakta ve çarpık bir ahlak normu oluşturmaktadır.

Facebook gibi sosyal medya ağları oyun oynamaya da izin veren uygulamalar barındırmaktadır. Birebir ve akranlarıyla fiziksel ve yüz yüze oyun oynayan, duygularını bu şekilde paylaşan çocuk ve gençlerde çevreyi, bireyi ve kültürü tanıma olanağı artarken, sanal ortamlarda fiziksel ve yüz yüze iletişim olanağından yoksun olarak oyun oynayan kişilerse bu fırsattan mahrum kalmaktadırlar. 

Facebook üzerinden geliştirilen uygulamalardan biri de poker gibi oyun uygulamalarıdır. Bu tür uygulamalara erişim izni verildiğinde kişilere sanal para verilmekte ve uygulamanın her gün kullanılması karşılığında verilen sanal paranın miktarı arttırılmakta ve kişiler oyun odalarında sanal paralar ile kumar oynayabilmektedirler. Çok kişi bu tür uygulamaları vakit geçirmek veya karşı cinsle sohbet etmek için kullansa da bu tür uygulamalar gençler arasında kumarın meşru görülmesine sebebiyet vermektedir. Kumar oynama olayı her ne kadar sanal ortamda gerçekleşse de bilinçaltındaki kumara bakış, zaman içerisinde meşruiyet kazanmaktadır.


“Nasıl tedbir alırım?” diyorsanız…

Descartes’in “Düşünüyorum, öyleyse varım!” diyerek bireyin varlığını yasladığı ontolojik gerekçe olan “düşünme” eylemi, sosyal ağların ortaya çıkmasından sonra özellikle kişilik ve kimlik gelişimini tamamlamamış çocuk yaştaki gençler için “Görünüyorum, like alıyorum/beğeniliyorum, öyleyse varım!” şekline dönüşerek, özellikle gençlerin benliğinde yine ontolojik bir kaymaya sebebiyet vermektedir.

Facebook, bunun yanı sıra çeşitli dinî ve ideolojik grupların kendine taraftar bulabilmeleri için imkân tanıyan özellikler sunmaktadır. Kişilik ve kimlik gelişimini tamamlayamamış çocuk yaştaki gençlerin bu ortamlardan etkilenebilmeleri ve kendilerini radikal veya marjinal bir ortamın içerisinde bulmaları işten bile değildir. Son zamanlarda bazı marjinal grupların kendilerine militan bulmak için sosyal medyayı ektin olarak kullandıkları ve çok sayıda kişiyi on binlerce kilometre uzaktan kendi saflarına kattıkları bilinmektedir.

Tüm bunların yanı sıra, sosyal ağların en yaygını olan Facebook’u daha güvenli bir şekilde kullanmak için dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Bunlardan bir kaçını şu şekilde sıralayabiliriz:

1.  Profilinizdeki “gizlilik ayarları” bölümünden “özel ayarları” kullanın. Bu sayede profilinizdeki bölümlerin erişimini istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Yani profilinizdeki bölümlere kimlerin erişim sağlayacağına dair kararı siz vermiş olursunuz. Aksi halde erişim herkese açık hale gelir. Erişim kolaylığı sağlamak için hesabınızdaki arkadaş listenizi “aile, iş arkadaşları” vb. şekilde sınıflandırın. Böylelikle yaptığınız paylaşımlara erişim izni vermeniz kolaylaşacaktır. Örneğin aile üyeleri dışında görülmesini istemediğiniz paylaşımları (özellikle fotoğrafları), paylaşımda bulunduğunuz sekmede yer alan “paylaş butonunun yanındaki erişim” kısmından belirleyebilir ve erişimi kısıtlayabilirsiniz.

2. Facebook’un izin verdiği -kumar gibi kötü alışkanlıkları meşru kılacak- oyun uygulamalarından çocuklarınızı uzak tutun. Bu konuda onları uyarın ve bu tür uygulamaların erişimini kısıtlayın.

3. Facebook üzerinden izin verilen uygulamaların sayfanızda mesajlar, ilgi alanları, video ve fotoğraf gibi görsellere ulaşım izni istediğini unutmayın. Hangi uygulama olursa olsun, erişim izni almadan önce kullanıcıya profildeki hangi kısımlara erişim izni istediğine dair bir uyarı verir, bu uyarıyı okumadan uygulamaya erişim izni vermeyin.

4. Hesabınıza başkalarının girişini önlemek için telefonunuzu ilave bir güvenlik önlemi olarak kullanabilirsiniz. “Ayarlar” kısmındaki “güvenlik” bölümünde “giriş onayları” kısmından gerekli ayarlamayı yapabilirsiniz. Böylece sizin dışınızdaki biri hesabınıza giriş yapmaya çalıştığında telefonunuza bir kod gelir. Bu kod ilgili kısma girilmediği sürece hesabınıza erişim Facebook tarafından engellenir, siz de birilerinin hesabınıza girmeye çalıştığını böylece öğrenmiş olursunuz.

5. Profilinizde herhangi bir uygulamaya izin vermeseniz bile, profil listenizdeki arkadaşlarınızın sizin profilinizde erişim sağladığı bölümlere ilgili arkadaşlarınızın kullandığı uygulamaların da erişebildiğini unutmayın. Yani siz izin vermeseniz bile arkadaşlarınızın erişime izin verdiği uygulamalar profilinizdeki bölümlere erişim sağlayabilir. Bunu önlemek için “ayarlar” bölümünden “uygulamalar” kısmına gidip, burada bulunan “başkalarının kullandığı uygulamalar” penceresinde aktif olan kutucuktaki tüm kutucukların işaretini kaldırın.

6. Arkadaş listenizde olup da duvarınızda paylaşımda bulunmasını istemediğiniz kişileri engelleyebilirsiniz. Bunu “ayarlar” bölümünden “zaman tüneli ve etiketler” kısmındaki “zaman tünelime kimler bir şey ekleyebilir” kısmında yapabilirsiniz.

7. Sizi rahatsız eden birileri varsa onları engelleyebilirsiniz. Bunu yapmak için “ayarlar” bölümündeki “engellemeleri yönet” kısmına gidin ve istemediğiniz kullanıcıları engelleyin.

8. Geçmiş paylaşımlarınızın erişimini sınırlayabilirsiniz. Bunu “ayarlar” bölümündeki  “gizlilik” kısmında bulunan “burada bulunan paylaştıklarımı kimler görebilir” bölümünden yapabilirsiniz.

9. Doğum tarihi, adres bilgileri gibi kimlik bilgilerinizi paylaşma noktasında çok istekli davranmayın. Çünkü dolandırıcılar sizin ad, soyad, doğum tarihi ve adres bilgilerinizi kullanarak paylaşmadığınız diğer bilgilere de ulaşabilir.

10. Kendi mahremiyetinize önem verdiğiniz kadar başkalarının mahremiyetine de önem vermeniz gerekir. Başkalarının mahremiyetini ihlal etmemek için, sizinle aynı karede yer alan fotoğraf veya görüntüleri ilgili kişilerden izin almadan paylaşmayınız.

11. Arkadaş listenizde bulunan ve bazı uygulamalara izin veren arkadaşlarınız, onlar adına bazı link veya video paylaşımlarında bulunabilirler. Bu paylaşımlar genellikle “spam” niteliğindeki paylaşımlardır. Bu paylaşımlar içerisinde video veya fotoğraf altlarına gizlenmiş casus yazılımlar bulunabilir. Arkadaşınızdan geldiğini düşünerek tıkladığınız paylaşımlar hesabınızı ele geçirebilir veya gizli bilgilerinize ulaşabilir. Bunun önüne geçmek için, en yakınınızdan bile gelse emin olmadığınız rutin dışı paylaşımları tıklamayınız.

12. Daha önce kullanmamış olduğunuz bir bilgisayar veya mobil cihazdan hesabınıza erişim sağlandığında bunu öğrenme fırsatına sahipsiniz. Facebook’un bu özelliğini kullanmak için “ayarlar” bölümünden “güvenlik” kısmındaki “giriş bildirimleri” bölümünden gerekli ayarlamayı yapabilirsiniz.