Yemlenmek ile gemlenmek arasında kalan dünyanın ÇHC paniği (3)

ÇHC’nin Asya’nın orta kuşağında Bir Kuşak Bir Yol Projesi kapsamında yarmak istediği tünelin başlangıcında Tacikistan ile Afganistan yer alıyor. Tacikistan’daki durum bu şekildeyken, Afganistan’daki durum ise gelecek açısından büyük bir karamsarlık nedeni. ABD işgali altında olduğu süreçte Taliban’a karşı ABD mandacısı bir zihniyetle şekillendirilen devlet yapılanması ABD’nin çekilmesiyle çökünce, çekilme öncesinde Taliban’la bir araya gelen ÇHC ise ülkedeki seyri doğrudan etkileyen faktör olarak görülüyor.

ÇİN Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan konusunda yürüttüğü ve sadece Sincan Uygur Özerk Bölgesi üzerinden değil, âdeta bütün dünyada Uygur Türk’ü avına çıkarak tarihten de, gelecekten de Asya’daki Türk medeniyet varlığını silmek arzusu biliniyor. Bu noktada Tacikistan ile Pamirler üzerinden yaşadığı gerilim hâd safhada olsa da Tacikistan’ın da ÇHC’nin borç tuzağına düşen ülkelerden biri olduğunu belirtmeliyiz. Bu konuda Suzanne Levi-Sanchez’in “lowyinstute.org” adlı web sitesinde yayınlanan “Çin’in Tacikistan Hamlesi: Partner mi, Efendi mi?” başlıklı yazısının bazı kısımlarını arz etmeliyim:

“Çin’in Pamirlerdeki varlığı ve faaliyetleriyle ilgili bölgede 10 yıldan uzun zaman önce başlayan olumsuz yorumlar, yerini Çin’in sınır bölgesini ele geçirdiğine dair zehir zemberek söylentilere ve iddialara bıraktı. Tacikistan yönetimi, Çin sınırındaki Pamir bölgesi Murgab’da bulunan Dağlık Bedahşan eyaletinden bir toprak parçası hediye ettiğinde birçok kişi Çin’in niyetleriyle ilgili en korkunç kâbuslarının gerçekleştiğini düşünmüştü.

Tacikistan’ın Çin’e 1,2 milyar dolar borcu olduğu söyleniyor. Bu rakam, ülkenin 2,9 milyar dolarlık dış borcunun neredeyse yarısı. Tacikistan yönetimi, borcun bir kısmını ödeyebilmek için 2011’de, Tacikistan Pamirlerinin bin 158 kilometrekaresini Çin’e veren bir anlaşma imzalamıştı. 2019’un sonlarında da aynı bölgede kâr getirme potansiyeline sahip bir gümüş madeninin haklarını Çin’e verdi. Bunların ikisi de Tacikistan’daki yeni bir Çin askerî üssünün yakınında bulunuyor. Çin’in Tacikistan’dan aldığı arazi ve kaynaklarla birlikte bu üs, Çin’in bölgedeki askerî ve güvenlik varlığında belirgin bir artışa işaret ediyor.

Rusya da durumu dikkatle izliyor ve bölgede geleneksel olarak kendisine ait olduğunu düşündüğü koruyucu ve güvenlik gücü rolüne Çin’in el uzatmasından hiç memnun değil. Aslında, Rusya’nın etkilediği veya desteklediği sosyal medya kampanyası, Pamirleri orantısız olarak etkileyen borç tuzağı kredi uygulamaları ve Çin’in bölgeye yatırımının artması karşısında Rusya’nın duyduğu hoşnutsuzluğu vurgulama stratejisinin parçası gibi görünüyor.

Çin’in gelişmeye başlayan güvenlik aygıtına ek olarak, Çin kamyonları ve ticareti de bölgedeki alanlara akarak yolları dolduruyor. Ayrıca bölge genelindeki daha büyük Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında, Çin, bölgeye trafik kameraları kurdu, hükûmet binalarının onarımını ve yeniden inşasını finanse etti ve Tacikistan’da çok sayıda yol ve tünel inşâ etti. Yaklaşık 65 bin kilometrekarelik bu alan neredeyse Sri Lanka büyüklüğünde. Ya da başka bir şekilde ifade edersek, Lübnan'ın 6 katı büyüklükte ve Bedahşan’da sadece yüzde 3’ü tarıma elverişli Tacikistan-Afganistan sınırının her iki tarafında 350 bin kişilik bir nüfusa sahip. Fakat mineral potansiyeli bulunan madenler bakımından zengin olmasıyla biliniyor ve yontulmamış yarı değerli ve değerli taşlarıyla ünlü. Çinli kaynaklara göre sadece Tacikistan’ın yaklaşık 145 tane altın yatağı bulunduğu söyleniyor.

Aynı zamanda hem Tacikistan’ın Dağlık Bedahşan bölgesinde, hem de Afganistan’ın komşu Bedahşan bölgesinde birçok kişi Çin’in desteğinin memnuniyetle karşılandığına dikkat çekiyor. Çin Hükûmeti, yerel liderlerin oğullarına burs veriyor, üsleri ve kalkınmayı finanse ediyor ve sınırın her iki tarafındaki yönetimlerden çok az karşılık talep ediyor. Çin, 2015’ten beri Tacikistan ve Afganistan’da (nihayetinde kamuoyuna açıklanan) gizli üsler geliştiriyor, sınır boyunca ortak tatbikatlar yapıyor, istihbarat paylaşıyor, ortak keşif operasyonlarına katılıyor ve ülke içi ordu ve polise askerî ekipman ve güvenlik ekipmanı satıyor ya da sağlıyor.

(…)

Şu anda Çin, Tacikistan’da kalkınma finansmanlığı, ekonomik yatırım, güvenlik varlığı ve ortaklık konularında Rusya, ABD ve AB’yi geride bırakıyor. Yakın gelecekte değişecek olan şey, Rusya-Çin ilişkileri ve birbirlerinin nüfuzunu sarsmak veya itibarsızlaştırmak için kullanacakları taktik ve mesajlar.

Bunun nasıl son bulacağı ve Çin’le Rusya’nın bölgede ABD ve AB’ye karşı koymak için ortak mı olacağı, yoksa birbirleriyle yarışmaya mı başlayacağı, bir süre için bölgedeki olayların gidişatını belirleyecek ve Çin’in niyetleriyle ilgili sorulara biraz ışık tutacak.” (24 Eylül 2020, Independent Türkçe/ Çeviri: İrem Oral)

ÇHC’nin Asya’nın orta kuşağında Bir Kuşak Bir Yol Projesi kapsamında yarmak istediği tünelin başlangıcında Tacikistan ile Afganistan yer alıyor. Tacikistan’daki durum bu şekildeyken, Afganistan’daki durum ise gelecek açısından büyük bir karamsarlık nedeni. ABD işgali altında olduğu süreçte Taliban’a karşı ABD mandacısı bir zihniyetle şekillendirilen devlet yapılanması ABD’nin çekilmesiyle çökünce, çekilme öncesinde Taliban’la bir araya gelen ÇHC ise ülkedeki seyri doğrudan etkileyen faktör olarak görülüyor. Öyle ki, Çin’in kendisini nasıl kafeslediğinden üzülerek bahsettiğimiz Pakistan, doğrudan Taliban’la özel ilişkilere sahip olmasına rağmen bu paralelde Çin’in yönlendirmesine muhatap. Örneğin geçtiğimiz ay Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, ülkesinin Afganistan’a 31 milyon dolarlık gıda, Covid-19 aşısı ve ilâç yardımı yapacağını açıklarken, Pakistan, İran, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan’dan mevkidaşları ile görüşerek bu ülkelerden Afganistan ile iş birliği yapmalarını istedi.

Çin’in ABD’nin çekilmesinden uzun süre önce Taliban’la iletişime geçtiğini, hattâ çekilmeden iki hafta önce yapılan görüşmede Çin’in Taliban’dan “Uygur İslâm Ordusu” adını verdiği (ve kendisinin her Uygur Türk’ünü basit ve hukuka sığmayan bir şekilde “terörist” olarak tanımlamasından dolayı) örgüte karşı mücadelesinde Çin’e destek vermesini istediğini ayrıca hatırlatalım.

Taliban’ın Afganistan’da müthiş bir enkaz yönetim ve yine müthiş bir enkaz ekonomi devraldığını düşündüğümüzde, Tacikistan, Sri Lanka, Karadağ, Cibuti ve Zambiya örneklerinin Afganistan’da yaşanmaması için neredeyse tüm şartların oluştuğunu görmek mümkün. Bu noktada özel hamleleri devreye sokarak bu oyunun bozulması da mümkün. Bu konuya, Afrika’daki ÇHC tefecilik tamponuna baktıktan sonra geçelim…

(Devam edecek…)