Yavuz hırsız kendi evinde

Georgia eyaletinin kendi partilisi olan genel sekreterle konuşmasını bile dinleyip servis edenler, bu konuşmaları duymayacaklar. Güldürmeyin insanı! “Sahte para verdiği” iddia edilen George Floyd’u daha kafeden ayrılmadan gırtlağına basıp öldüren Amerikan polisi, Amerika’nın kalbi olan parlamentosuna yapılan baskını önleyemeyecek… Peki, tüm bu olayları parti teşkilâtıyla örgütlemiş olma ihtimâli nedir?

ŞU bizim ev sahibini bastıran yavuz hırsızla caminin avlusunda Müslümanı döverken “Yetişin Müslümanlar, beni dövüyorlar!” diye bağıran Yahudi karakterlerinin her nedense hep aynı karaktersizler olduğunu düşünürüm.

Şâhit olduğumuz son olaylar bu iki karaktersizin numaralarının kendi evlerinde de işe yaradığını hayretle gösterdi. ABD bu iki karaktersiz karakteri dünyanın her yerinde çalıştırdı ve “İşsiz kalmasınlar bari” demiş olacak ki en son Kongre Baskını’nda kullandı. Evet, doğru anladınız, bu “Kongre Baskını”nın bir tezgâh olduğunu iddia ediyorum.

İşte ispatlarım!

Amerika’da kiraladığımız arabayla, arkadaşlarla şehirlerarası yolda gidiyoruz. Arabayı kullanan Türk arkadaşımız hız sınırını geçecek kadar gaza bastı. Uzun süre orada yaşamış arkadaşımız, “Birazdan polisler önümüzde bitiverirler” dedi ve söylemesinden 5 dakika geçmedi ki arabamızın önünde bir polis arabası belirerek hız sınırını aştığımız konusunda bizi uyardı.

Benzer bir şekilde Baltimore şehrinde limana yakın araba parkı bulamadık. Bir sokağa park ettik ve Türk usûlü “Yarım saate geliriz” diye gittik. Tabiî biz 4 saat sonra döndük. Arabanın camında gördüğümüz 152 dolarlık ceza kâğıdı, trafikle ilgili yanlış veya hatâ yapmamızın âdeta noktası oldu. O günlerde siz de oralarda olsaydınız şaşkın şaşkın, “Buralarda bir de yollarda kuzu olmaz derler. Ya bunlar ne?” diye bakıp kuzu görme hasretinizi giderirdiniz. Zira kuzu kuzu dolaştık oralarda…

Amerika’nın dünyadaki tüm ülkeleri karıştırmaya muktedir CIA diye bir kuruluşu var. 10 binlerce çalışanı olan ve bütün dünyanın internet, telefon, posta ve sair ne varsa hepsini dinleyen veya izleyen NSA (araştırmak isteyenler için uzun adı, “National Security Agency”) diye bir istihbarat kuruluşu var. FBI diye de, insanların enselerinde nefesini hissettikleri bir kuruluş var. Polisini, askerini falan da saymadım…

Yıllarca sözünü dinletemediği müesses nizama, seçimi kaybettikten ve artık başkan olamayacağı anlaşıldıktan sonra biri, “Ben şimdi Twitter’den mesajla Kongre’yi bastıracağım. Siz onlara bir şey yapmayın” diyecek, onlar da “Emredersin Başkan” diye selâm çakıp bunu yapacaklar...

Georgia eyaletinin kendi partilisi olan genel sekreterle konuşmasını bile dinleyip servis edenler, bu konuşmaları duymayacaklar. Güldürmeyin insanı! “Sahte para verdiği” iddia edilen George Floyd’u daha kafeden ayrılmadan gırtlağına basıp öldüren Amerikan polisi, Amerika’nın kalbi olan parlamentosuna yapılan baskını önleyemeyecek… Peki, tüm bu olayları parti teşkilâtıyla örgütlemiş olma ihtimâli nedir?

Matematiksel olarak 0’a yakındır ama gerçekte bu ihtimâl sıfırdır. Oradaki partilerin Türkiye’deki gibi bir örgütlenme şekilleri yoktur. Onlar seçime doğru örgütlenirler. Seçim bitince dağılırlar. Seçim geçeli 2 aydan fazla olmuş.

Yavuz hırsız ve cami avlusundaki Yahudi tiplemeleriyle anlattığımız aktörlerin yaptığı bir pislik de Trump’a kendini ifade etme imkânı bırakmamalarıdır. Trump’la ilgili ortalıkta o kadar bilgi var ki hepsinin kaynağı karşısındakiler. Bunların nasıl iş yaptıklarını, ne tür tipler olduklarını bütün dünya bilir. Facebook’un seçim numaralarını, Twitter’in ülkelerdeki kalkışmalardaki rollerini, velhâsılı her şeylerini biliriz. En azından bize yaptıklarından biliriz...

Trump konuşsa ne olacak? Bir şey olmayacağını, bizim Anayasa Mahkemesi’nin tarihinde ilk defa maaşlarını ödeyen kendi vatandaşlarına yapmadığı kıyağı yaparak, Twitter yasağını 8 günde kaldırmasından biliriz.

Sosyal medya! Bize zarar vermelerine rağmen hesapları kapatmadın da Trump’ınkini niye kapatıyorsun? Sosyal mecralarının hepsinin kapatması da ibret-i âlemdir. Hâsılı, yavuz hırsızla cami avlusundaki Yahudi rahat rahat çalsın oynasınlar…

Bu müesses nizamın kendi başkanlarının bile gözünün yaşına bakmayacak kadar güce ihtiyacı var. Çünkü bildikleri ve inandıkları tek felsefe diyor ki, “Güçlü yaşar, zayıf yok olur”.

“Bana ne Amerika’dan!” demeyip de yazdığımızı, bir sonraki paragrafa bırakalım…

Bunları Trump’a niçin yaptıklarını açıklayalım.

Sebepler

1. Trump’ın 4 sene sonra Joe Biden’in bugünkü yaşındayken tekrar geleceğini biliyorlar. Cumhuriyetçilerden öte “Trumpistler” diye bir akımın ortaya çıkmakta olduğu söyleniyor. Onu engellemek istiyorlar.

2. Önümüzdeki 4 senede Joe Biden’in başarısız olacağı ortada. 8 sene başkan yardımcısıyken başaramadılar da şimdi mi başaracak? Ortada plân yok, proje yok. Bizim İBB Başkanı gibi yarın bol bol “temel atmama törenleri” yaparak sonsuz sayıda temel atmamayı başardığını anlatacak. İşsizliğin, ekonomik sıkıntıların ABD’deki sonuçları öyle Müslüman ülkelerdeki gibi olmaz. Şu anda bile Türkiye’nin nüfusunun yarısı kadar homeless (evsiz) olduğunu biliyoruz. Bir taraftan sorunları çözemeyecek, diğer taraftan halkın yarısının hile yapıldığına inandığı bir seçim sonucuyla kalacak.

Bu ülkeyi idare etmek, hele hele 78 yaşında, dağınık zihinle, uyuma oranı yüksek bir başkanla ne kadar mümkün olabilir?

Şu anda Çin’in etekleri zil çalıyordur sanırım. Bir iki sene içinde dünyanın en büyük ekonomisi olma unvanını ABD’den alacak gibi duruyor.

İşimiz gücümüz yok da mı ABD’yle ilgilendik?

Kısaca söylemek gerekirse, ABD, yaptığı bu operasyonu başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede de aynen tezgâhlayacak gibi görünüyor. Facebook’un AB ülkeleri için değil de özellikle Türkiye’de WhatsApp bilgilerini kullanmaya kalkışması, her şeyi apaçık gösteriyor. İzin istemeden de kullanamaz mıydı? Elbette kullanırdı. Ancak izinsiz kullandığının anlaşılması mümkün ve o cezaların altından kalkamazdı.

“Siber saldırı, siber saldırı” diye boşuna mı diyoruz?

Bir ülkenin ekonomisi, huzuru, güvenliği, sağlık sistemleri gibi her türlü kötü niyeti elektronik veya dijital sistemlerle yapmaya teşebbüs etmek, siber saldırıdır! Bunlarla ilgili en büyük delilim, Joe Biden’in sözleri ve şâhidim de bizzat kendisidir!

Muhalif unsurları nasıl birleştirip hareketlendireceğini düşünüyoruz ki? Amerika’daki gibi tezgâhlarla bu işi yapacaklar. Allah’ın izniyle onların tezgâhları, düzenleri, takım taklavatı ülkemizin alacağı tedbirlerle başlarına geçecek!