KOVID-19 salgını dünyayı kasıp kavurmuş, insan sağlığı ve
yaşamına ağır zarar vermiştir. Tüm dünya hastalıkla mücadelede hiçbir çabadan
kaçınmasa da, 150 milyondan fazla doğrulanmış vaka kayıtlara geçmiş ve yaklaşık
325 milyon değerli hayat kaybedilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom
Ghebreyesus’un bir yıl önce Kovid-19 salgınını “Uluslararası Öneme Haiz Halk Sağlığı
Acil Durumu” (PHEIC) ilân etmesinden bu yana, dünyanın her yerinden, virüse
karşı birleşik bir mücadeleyi vurgulayan çağrılar yüksek sesle ve net bir
şekilde gelmeye devam etmiştir.
Tayvan, hükûmetinin ve halkının uyumlu çabaları altında,
çok sayıda yenilikçi politikanın uygulanmasının bir parçası olarak akıllı
hastalık önleme sistemlerini kullanmak üzere, kendine özgü halk sağlığı
sistemine, işbirliği yapan vatandaşlarına, demokratik ruhuna ve teknolojik becerisine
güvenmiştir. Bu, Kovid-19’u etkin bir şekilde kontrol altına alan “Tayvan
Modeli” üzerine küresel spot ışığının doğmasına ve odaklanılmasına yol
açmıştır.
11 Mayıs 2021 tarihi itibariyle, 23 milyon nüfusa sahip
ve Çin ile arasında sadece bir boğaz mesafe bulunan Tayvan, bin 178 doğrulanmış
vaka ve 12 ölümle pandemiye karşı mücadelede mükemmelliği nedeniyle yaygın
uluslararası beğeni toplamıştır.
Dünyada birçok ülke sokağa çıkma yasağı gibi önlemlerle
virüsün yayılmasını engellemeye çalışırken, Tayvan’da dışarı çıkmak serbesttir.
Öğrenciler eskisi gibi okula gidebilmektetir. AVM ve sinema gibi yerler hizmet
vermeye, profesyonel beysbol ve basketbol maçları da devam etmektedir.
Bu durum birçok ülkenin ilgisini çekmişken, Tayvan’ın siyâsî nedenle uluslararası toplum ve DSÖ dâhil olmak üzere birçok
uluslararası örgüt tarafından dışlandığını da tekrar hatırlatmak gerekir!
Tayvan’sız bir DSÖ, tüm insanlığın ortak kaybıdır!
Tayvan’ın Kovid-19’u kontrol altına almadaki başarısı,
sağlam ve kapsamlı sağlık sistemi ve birinci sınıf tıbbî yeteneklerine
bağlanabilir. Kovid-19’un başlangıcından bu yana, Tayvan’ın muazzam tıp ve
sağlık hizmetleri kapasitesi ve güçlü araştırma yetenekleri açıkça
görülmektedir.
Tayvan, Asya ülkeleri arasında teknoloji transferinde
büyük ilgi uyandıran, 15 dakikada sonuç verebilen çabuk bir test kitini hızla
geliştirmiştir. Ayrıca, Tayvan aşı geliştirme ve satın alma ile aktif olarak
ilgilenmiş, GAVI Aşı İttifakı, Salgın Hazırlık Yenilikleri Koalisyonu (CEPI) ve
DSÖ’nün öncülüğünü yaptığı Kovid-19 Aşı Küresel Erişim (COVAX) Tesisine de
katılmıştır. Buna ek olarak, yerli araştırma enstitülerini ve biyoteknoloji
şirketlerini aşı araştırma ve üretimini hızlandırmaya teşvik etmiştir.
Tayvan, bilişim ve iletişim teknolojileri, biyoteknoloji
ve sağlık hizmetleri sektörlerinin profesyonel güçlerini koordine ederek,
küresel aşı geliştirmek üzere daha parlak bir gelecek oluşturmak için üzerine
düşeni yapmaktadır.
Tayvan, Asya-Pasifik bölgesi için bir bağlantı merkezidir. 2019’da 72 milyon geliş-gidiş yolcu trafiğini, 2020’de de Kovid-19’un etkisine rağmen 19 milyon seferi idare etmeyi başarmıştır. 2015 yılında Türk Hava Yolları (THY) tarafından başlatılan İstanbul-Taipei uçuşları, pandemi koşullarında da yine haftada 3 seferini düzenli olarak yapmaya devam etmektedir. Yolcuların Tayvan’a geliş ve gidiş sıklığı, Tayvan ve diğer ülkelerin bulaşıcı hastalık tehdidine ne ölçüde maruz kaldığını göstermektedir. Yine de Tayvan, DSÖ önderliğindeki çok taraflı halk sağlığı sistemine ve ağına kapsamlı bir şekilde katılamamakta ve bu da Tayvan’ın küresel pandemiyle mücadele sisteminde bir boşluk olma riskini yaratmaktadır.
“Tayvan yardım
edebilir!”
Küresel bir yıkımla sonuçlanan insanî felâketler karşısında
uluslararası bir aktör olarak Tayvan, bir yandan iç salgın durumunu kontrol
ederken, başta Türkiye dâhil olmak üzere, ABD, Kanada, Çek Cumhuriyeti gibi
ülkeler ve Avrupa Birliği ile hızlı tanı kitleri, ilâç ve aşılar gibi
biyoteknolojik ar-ge işbirliğini sürdürmektedir.
Ayrıca, “Tayvan Yardım Edebilir” ruhuna dayanarak,
günümüz itibariyle yaklaşık 54 milyon adet cerrahi maske, termal kamera ve
diğer salgın önleme malzemeleri ve ilâçları 80’den fazla ülkeye bağışlanmıştır.
2020 yılının sonunda, Ankara’da yerleşik Misyonumuz,
milletvekilleri ve yerel belediyeler ile işbirliği kurarak, başta Ankara, İstanbul, Afyonkarahisar, Elazığ, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Ordu ve Van
gibi 9 ilde yaşayan ve maddî durumu iyi olmayan Türk toplumu ve Suriyeli
sığınmacılara maske dağıtarak pandemiye karşı ortak mücadeleye mütevazı bir
katkıda bulunmuştur.
Tayvan’a uluslararası destek
Kovid-19’un önlenmesi ile ilgili demokratik
deneyimlerimize dayanan Tayvan Modeli, dünyanın geri kalanı için mükemmel bir örnek
oluşturmuştur. Tayvan Hükûmeti, “Tayvan’ın yardım edebildiğini ve Tayvan’ın
yardım ettiğini” göstermek için attığı bir dizi eylemle küresel olarak tanınmış
ve beğeni toplamıştır.
Pandemi, Tayvan’ın hastalıkların önlenmesi için küresel
işbirliği mekanizmalarına katılmasının önemi ve zorunlu ihtiyacının
uluslararası onayını daha da güçlendirmiş ve DSÖ’ye katılımı için benzeri
görülmemiş bir desteğe yol açmıştır. Mayıs ve Kasım 2020’de düzenlenen iki DSA
oturumu sırasında, DSÖ’nün Tayvan’ı içine davet etmesi için teşvikler ABD,
Japonya, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Fransa, Birleşik Krallık, Almanya,
Danimarka, Hollanda ve İsveç dâhil olmak üzere çok sayıda ülkenin liderleri ve
üst düzey hükûmet yetkililerinin yanı sıra 80’den fazla ülkeden, bin 700’den
fazla parlamenterden gelmiştir. Uluslararası medya da Tayvan’ı destekleyen 3
bin 500’den fazla rapor ve makale yayınlamıştır.
Son günlerde “Çin’e Karşı Parlamentolar Arası İttifak”
(IPAC) ve G7 ülkelerinin Dışişleri Bakanları, Tayvan’ın DSÖ ve DSA’ya
katılmasına da açık şekilde destek vermiştir.
Uluslararası toplum tarafından övülen demokratik bir ülke
olan Tayvan, tam bir ulusal kimliğe, gelişmiş ve eksiksiz bir tıbbî bakım
sistemine sahiptir. Uluslararası alanda, sadece halkı tarafından seçilmiş hükûmet,
23 milyon Tayvan halkını temsil edebilir ve Tayvan halkının sağlığından sorumlu
olabilir.
Volkan Chih-yang Huang, Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu
Ankara, Temsilci
***
Hiçbir ülke bir salgınla tek başına savaşamaz.
Uluslararası işbirliği, salgının önlenmesi ve kontrolüne giden tek yoldur.
Tayvan, uluslararası toplumun iyileşme çabalarında vazgeçilmez bir ortak olarak
hizmet etmeye istekli ve muktedirdir. Tayvan’ın 24 Mayıs-1 Haziran 2021
tarihleri
arasında düzenlenecek DSA’nın 74’üncü toplantısına gözlemci
olarak katılımı ve DSÖ’nün Tayvan’ı bütün toplantı, mekanizma ve aktivitelere
dâhil edilmesi için Türk Hükûmeti ve halkından destek bekliyoruz.
DSÖ’nün “Herkes için sağlık” ilkesine ulaşabilmek yolunda
niyetli ve güçlü sağlık hizmetleri konusunda büyük kapasitesi olan Tayvan’ın
katılımı, bu zorlu pandemiyle mücadelede tüm insanlığa yardım edebilir.