SANAL ortamın Anadolu evlâtlarına saldırdığı aşamada, “1
Milyon Yazılımcı Projesi” dev bir adımdır! Öngörümüz odur ki, teknoloji ve
sanayi istihdamının yanında, dijital çağda stratejik konumlar için Devlet,
buradan uygun elemanlarını seçer.
***
Teknoloji, bilimsel bilginin verileri doğrultusunda,
insanın hayatını kolaylaştırmak ve iyileştirmek için sanayi dalında araç, gereç
ve kullanım biçimlerini ortaya koyan uygulama biçimidir. Bu nedenle teknoloji,
insan doğasına uygun bir şekilde devamlı gelişme gösterir.
Sayılar yardımıyla makineye istendik davranışları
yaptırma ise dijital teknolojidir. Bu durum, bilgisayarla birlikte insanlık
hayatına nüfûz etti. Günlük hayatta kullanılan onluk taban, ikilik tabana
entegre devreler ile dönüştürüldü. Böylece makine ile insan iletişim kurdu.
Unutulmamalıdır ki, ilk bilgisayarın isminde “makine” kelimesi özenle seçildi.
Sayılar kullanılarak, yazılım yoluyla makineye istendik
davranışların yaptırılmasına “yapay zekâ” denir. ABD’de kullanılan bu iş
makinesinden sonra, “yapay zekâ iktidarı” olmasın diye Avrupa Birliği, “İnsan her zaman yapay zekâdan üstündür”
kuralını kaide hâline getirdi.
***
Batı ne zaman bir teknoloji devrimini başarsa, hemen
ardından Anadolu coğrafyasına Haçlı seferleri düzenledi. Şimdilerde Dördüncü
Sanayi Devrimi’nin gelişme süreci yaşanıyor.
Dördüncü Sanayi Devrimi’nin iki ana omurgası olan
nanoteknoloji ve dijital teknoloji (yapay zekâ), büyük bütçeli yatırımların
cazibe merkezi oldu. Dijital teknolojinin SİHA ayağı, savaş yöntemini
değiştirdi ve SİHA-sürü drone birlikteliği dünyanın nazarını Türkiye’ye çekti.
Dijital teknolojinin en önemli ayağını hiç şüphesiz
entegre devreler, çipler ve yazılım oluşturmaktadır. Yazılım bu aşamada
makine-insan iletişiminde beyin görevi görmektedir. Ayrıca yazılımlar o kadar
çeşnileşti ki, sosyal medyada hesabı olmayan yok. Özellikle cep telefonları, Doğu
toplumlarının hayatını âdeta işgal etmiştir.
Sınıfta cep telefonu olmayan üniversite öğrencisi yok. Birçok
ülkede, üniversite sıralarında cep telefonu yasaklandı. Elinden cep telefonu
alınan öğrenci, aklı başından alınmış gibi oluyor, kendisini boşlukta
hissediyor. Onunla yatıyor, onunla kalkıyor.
Zamanın rûhunu dijital teknoloji belirliyor. Dijital
teknoloji, baş döndürücü bir şekilde gelişim-dönüşüm sürecine sahne oluyor. Dijital
devrim, yeni ekonomik saha ve iş alanları açıyor. Bu aşamada, 1 Milyon
Yazılımcı Projesi yerinde bir karar olarak görünüyor.
***
Daha önceki teknoloji gelişim ve ürünlerinden kaçılmadığı
gibi, dijital teknolojiden de kaçılamayacak. En kolay bilgiye erişim kaynağı
internettir. İletişimin en önemli aracı, dijital teknoloji ürünleri oldu. Bilgi
işlem ve iletişim araçları sarmal şekilde ilerliyor. Toplum; dijital teknoloji,
internet ve sosyal medyaya çok kolay ayak uydurdu. Dijital medya, kitle
iletişim araçlarını dördüncü kuvvet hâline getirdi. Öyle bir hâl aldı ki, bir
tweet ile binlerce insanı sokağa dökebilecek kişiler sosyal medyada çoğaldı.
Teknolojiden kaçılamadığı gibi, hayatı kolaylaştırmak
insanın da vazîfesidir. Dijital teknolojinin büyük çoğunluğu, özellikle cep
telefonları yabancı uyruklu; ancak kullananların büyük çoğunluğu ise Doğu
toplumlarıdır. Unutulmamalıdır ki, son on yıl içinde dijital teknoloji tüketimi
pahalıya patladı. Bazıları, yazılımla özel programlar kodlayarak köstebek
oluşturdular ve kitleleri harekete geçirdiler.
***
Dördüncü Sanayi Devrimi’nden ve bunun dijital ayağından kaçamayız.
Cep telefonu ortamında doğan, sınıfta cep telefonunu elinden düşürmeyen nesli
doğru anlamalı ve doğru yetiştirmeliyiz. Batı’nın gittiği yol, yol olmaktan
çıkmıştır.
***
Başlangıçta sadece bir sınıfın iletişimi için tasarlanan sanal
sayfalar/sosyal ağlar artık kitlelerin kullanımındadır. Bu kitleleri fark
edenler, baştaki iyi niyetlerini terk edip kötü niyetlerini mızrağa geçirdiler.
Hepsi birer Haçlı seferine büründü. Dertleri, gençliği ve geleceği çalmak. Bu
aşamada çok ileri gittiler. Kin ve hırslarıyla, dijital dünyadan geleceğe ve
gençliğe saldırıyorlar. Bugün dijital dünyada hilâl kötü, haç ise güzel olarak
gösteriliyor, buna sessiz kalınır mı?
Geç kalınırsa, “Zaman
bendedir ve mekân bana emanettir” diyecek gençlik kalmayacak.
Dijital teknolojinin kölesi olmadan efendisi olmaya
mecburuz. “Yazılım” ile bu dijital çağın Haçlı zihniyetini temizlemek gerekir.
Bu aşamada sosyal ağlarda iyinin de, kötünün de olduğu unutulmamalıdır. Yerli
ve millî yazılımlar ile iyiyi kötüden ayırt etmek zorundayız. Sosyal medyanın Haçlı
zihniyetine “Dur!” demek zorundayız.
Dijital çağda, sosyal medyada Anadolu’nun yerli, millî ve
mânevî değerleri yer almalıdır. Anadolu’nun bütün değerleri ve irfânının rüzgârı
sanal dünyada esmelidir. Dijital dünyanın Haçlılarının benlik, vicdan, gönül ve
ruhları işgal etmesinin önüne geçilmelidir.
Aziz milletin irfânının gülleri, dalları ve tohumları
dijital dünyanın sosyal ağlarında dalgalanmalıdır. Dijital kültürün içi
medeniyetimiz ile doldurulmalıdır. Bu aşamada e-imza,
e-ticaret, e-sağlık, e-tebligat ve e-öğretim hayatımıza
girmişken, tüm öğrenme süreçlerinde dijital medyanın kaçınılmaz olduğu bu çağda
yapay zekânın efendisi olmak zorundayız. Aksi durumda kölesi olmaktan
kurtulamayız!
Sosyal medya bizi dönüştürmeden, dijital teknolojiyi yerli,
millî ve mânevî değerleri doldurup yoğurarak, Anadolu’nun güzîde insanlarının
irfânlarını dijital dünyaya hâkim kılmalıyız.
Teknoloji araç ve makinedir, amaç değildir. İnsan, makinenin
nesnesi olmamalıdır. Değilse, yapay zekâ ile nakış nakış dokuyamadığımız
dijital teknolojinin kölesi olmaktan kurtulamayız.