Yanlış yapıyorsunuz!

Geçenlerde haberlerde rastladım. Bazı yöneticilere uzun süreli hapis cezaları vermişler. Cezalar ise çalıştıkları işler ve de görevleriyle ilgili. Haberi dinleyince, hayâlimde çeşitli manzaralar ve tablolar canlandı…

BAŞLIĞA böyle suçlayıcı bir ifade yerleştirmek tarzım değil. Fakat yanlış yapanlara sözümü bütün çıplaklığıyla söylemek istiyorum. Sizden de o tür kişilere aktarmanızı talep ediyorum. Zira iyilik yapacaklarını sanarak her iki tarafa da kötülük yapmış oluyor ve zarar veriyorlar.

Yakından tanıdığımız ve sevdiğimiz bir büyüğümüzden yardım istedim. “Şöyle şöyle vasıflarda bir elemana ihtiyacımız var. Birini tavsiye eder misin?” dedim. O da birini gönderdi. O büyüğümüzün anlattığına göre tam da aradığımız kişi!

O kişiyi memnuniyetle işe aldık ve bu işi hâlletmiş olmanın mutluluğu ve memnuniyetiyle diğer meselelerle meşgul olmaya başladık. Güvenip rahatça arkamızı dönerek başka işlerle uğraşmaya başladığımız iş yerimizde çok geçmeden huzursuzluklar olmaya başladı. Kavgalar, çatışmalar, karmaşa ve dahası… Yeni aldığımız eleman, personel arasında dedikodu yapıyor, iftira ediyor ve insanları birbirine düşürüyor…

Meseleyi iyice araştırdıktan ve kötülüğün onun başının altından çıktığına kesinlikle kanaat ettikten sonra oturup konuştum kendisiyle. Yalan falan söyledi. Yüzleştirmeler yaptık. Derken, bir şans daha vermek istedik.

İşten eleman çıkarmaktan hiç hoşlanmam. Yeni eleman bulmak, onu tekrar işe alıştırmak büyük işkence. “Hatasız insan olmaz” deyip sabırla elemanın iyiye gitmesine çabalarız. Bu kişiye de öyle yaklaştık.

Fakat bizimkisi bir türlü durmuyor! Üstüne üstlük, iş yerimizin bazı imkânlarını habersizce kendine aktarması, suiistimal etmesi, kul hakkına riayet etmemesi yüzünden zor kararı verdik ve işten çıkardık. Daha sonra onu tavsiye eden büyüğümüze durumu açık seçik izah ederek yanlış eleman tavsiye ettiğini söyledim. Sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi, yanlışı ödüllendirir gibi, o kişinin bir kamu kuruluşunda işe girmesini sağlamış. O gün bugündür o kişinin tavsiye ettiği herhangi birini işe almadığımız gibi, onların bir yerlere girmesine de destek olmuyoruz. Hatta onu tanıyan insanlara “tavsiyelerini dikkate almamalarını” öneriyorum.

Geçenlerde haberlerde rastladım. Bazı yöneticilere uzun süreli hapis cezaları vermişler. Cezalar ise çalıştıkları işler ve de görevleriyle ilgili. Haberi dinleyince, hayâlimde çeşitli manzaralar ve tablolar canlandı. Yöneticilikte sağlanan birtakım imkânların o çok ama çok zor işi yapmak için verildiğinin, o görevi yerine getirmezse ne gibi veballer ve sorunlar/sorumluluklar altında kalacağının farkında olmayan insanların o görevlere talip oluşları, onların o göreve gelmesi için ısrarcı olanların hâlleri ve verilen hapis cezaları… Acaba istedikleri akıbet bu muydu?

Şoförlük yapamayan birini şoför olarak işe yerleştirmek acaba kime iyiliktir? Daha doğrusu, o kişiye yapılan şey iyilik midir, kötülük müdür? Şoförlük yapamayacak kişiyi işe aldırdı ve kaza oldu diyelim, yolculardan ölenler oldu, şoför de sakat kaldı. Vesile olanlar böylece muratlarına ermiş oldular. Öyle mi?

Kendi özel hayatımda kabiliyetimin olmadığı, sosyal şartlarımla uyumlu olmayan hiçbir şeye “denemek” dışında talip olmamaya çalışıyorum. Çocuklarıma, okul seçmelerinden meşguliyetlerini seçmelerine kadar kabiliyetlerine ve ilgi alanlarına uygun olanları tercih etmelerini telkin ediyorum. “Şöyle bir meslek var. İllâ bu bölümü yazın!” demedim hiçbir zaman. Gözlemledim ve tavsiye ettim. İşlerle de ilgili aynısını yapıyorum. O işin üstesinden gelebileceğine inanan birine sorumluluğu bırakıyorum. O işi ne kadar güzel yapıp yapamadığını ölçecek kadar uzman değilim. Tavsiye ederken de bunu söylerim.

Efendim, birine ne dar ayakkabı, ne bol ayakkabı, ne dar pantolon, ne de bol pantolon giydirmeye uğraşmamak lâzım. Herkes kendi ölçüsüne ne uygunsa onu giymeli. Aksi hâlde iyilik değil, kötülük yapmış oluruz.

Son zamanlarda çok fazla rastladığım böylesi yanlışlıkların olmaması hepimizin faydasına. Eğer birine kötülük yapmak istiyorsanız, yapamayacağı işe yerleştirin, giyemeyeceği kıyafet verin ve yiyemeyeceği yemek ısmarlayın. Çok kısa sürede maksat hâsıl olacaktır. Allah korusun!