Yalanın ömrünü kısaltan adam

Kılıçdaroğlu niçin acele ediyor, niçin beş dakika sonra gerçeği ortaya çıkacak yalanı dillendiriyor? İşte bu sorulara odaklanmamız lâzım! Ne diyor Kılıçdaroğlu? “Erdoğan, para için Katar Emîrinin karşısında eğildi…” Kılıçdaroğlu, bir süredir başta Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası üzerinden Katar hakkında her fırsatta tezviratta bulunuyor. Kılıçdaroğlu’nun Katar takıntısı tesadüf mü?

NİÇİN yalan söylenir? Bir suçu gizlemek, haksız menfaat temin etmek, sevmediğiniz birini zor duruma düşürmek için…

Bu örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz; yalan söylemenin binbir türlü nedeni vardır.

Yalanda aslolan şey ise, söylenen yalanın kolay kolay ortaya çıkarılamamasıdır. Bu tip için “usta” ya da “profesyonel yalancı” denir.

Ama dilimizde çok güzel bir tâbir var: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

Yani bir yalan, er geç ortaya çıkar!

Ancak günümüzde tersi bir durum söz konusu… Birileri yatsı değil, ikindi olmadan ortaya çıkacağını bile bile yalan söylüyorlar. Bir kimse (veya zümre), gerçeğin kısa bir süre sonra ortaya çıkacağını bile bile yalan söyler mi? En kritik soru veya durum bence bu!

Usta veya profesyonel yalancıdan korktuğunuzun iki katından daha fazla korkun bile bile yalan söyleyenden. Bile bile yalan söyleyenle canlı bomba arasında bir fark yok!

Rezil olmayı göze alarak yalan söyleyen ile öleceğini bile bile canlı bomba olanın ruh hâli aynıdır. Onun için en tehlikeli yalan, bir dakika sonra gerçeğin ortaya çıkacağının bilinmesine rağmen söylenen yalandır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta başsağlığı ve tebrik için Kuveyt’in yeni Emîrini ziyaret etti. Günübirlik ziyarette Erdoğan, Katar’a da geçerek Katar Emîri ile görüştü. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Katar Emîri ile görüşmesine ilişkin, tam da yukarıda bahsettiğim duruma benzer bir yalan ortaya attı.

Tabiî AK Partililer ve Erdoğan severler, Erdoğan-Emîr görüşmesine dair görüntüleri yayımlayarak Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdiler. Tepkilerinde yerden göğe kadar haklılar. Ancak üzerinde durulması gereken konu, Kılıçdaroğlu’nun yalan söylemesi değildir.

Eğer olayı sadece söylenen yalan ve yalan söyleyen kişi üzerinden ele alıp, hattâ yalanı söyleyeni tîye alıp değerlendirirsek, meselenin özünü kaçırmış oluruz…

Kılıçdaroğlu bilmiyor muydu söylediğinin yalan olduğunu? Tabiî ki biliyordu!

Marifet, gerçeğin ortaya çıkacağını bile bile yalanı söyleyebilmektir. Yoksa ortaya çıkma ihtimâli zor olan bir yalanı her yalancı söyler. Yakalanmayacağından emin olan her tetikçi, cinayet işler. Ama öleceğini bile bile öyle kolay şekilde kimse canlı bomba olmaz.

Peki, Kılıçdaroğlu niçin acele ediyor, niçin beş dakika sonra gerçeği ortaya çıkacak yalanı dillendiriyor?

İşte bu sorulara odaklanmamız lâzım!

Ne diyor Kılıçdaroğlu?

“Erdoğan, para için Katar Emîrinin karşısında eğildi…”

Kılıçdaroğlu, bir süredir başta Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası üzerinden Katar hakkında her fırsatta tezviratta bulunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun Katar takıntısı tesadüf mü?

Bu sorunun cevabını CIA’nın Türkiye temsilcisi Enver Altaylı’nın iddianâmesinde buluyoruz. Aynı CIA adına FETÖ’yü yöneten Altaylı, 2017 yılında FETÖ’nün FBI imamı Bilal Ekşili ile buluşarak, “Türkiye’de muhalif güçlerin tamamının birlikte hareket ederek halkın sokaklara indirilmesinin önemli olduğu, ancak gelişmelerin halkın cebine dokunması gerektiği, sokak hareketinin başarılı olabilmesi için ekonomik krizin şart olduğu, Almanların bu yönde çalışmaya başladıkları ve her türlü tedbiri almaya devam edecekleri yönünde, ayrıca bu bilgiyi Almanlardan aldığını, Suudi Arabistan ve Katar’dan para akışının durması gerektiğini” ifade eden istikşâfî değerlendirmelerde bulunmuş. 

Kemal Kılıçdaroğlu da Enver Altaylı gibi Katar’dan para geldiğini düşünüyor ve bu paranın gelişinin engellenmesi için üzerine düşen vazîfeyi harfiyen yerine getiriyor.

Hâsılıkelâm, Kemal Kılıçdaroğlu yalan söyledi diye o kadar yüklenmeyin adama. Evet, Kılıçdaroğlu yalanın ömrünü kısaltan yalanlar söylüyor, ama bir düşünün, niye böyle yapıyor? Siyâsî ömrünü uzatmak için, yalanın ömrünü kısaltıyor!