Ya bir de olsalardı?

Onlar iktidar olduklarında da, geçtiğimiz aylar boyunca yaptıkları gibi “toplantı yapacaklar, birbirleriyle anlaşmaya çalışacaklar ve gerçek hayatta karşılığı olmayan anayasa metinleri üreteceklerdi”. Bu kadar!

SİYASET, iş ve sivil toplum dünyasından dost ve tanıdıklarla bir kahvaltıda buluşmuştuk. Orada, sevdiğimiz siyasetçi bir dostumuz, sohbet sırasında şu ifadeleri kullandı: “Son yirmi senede bu muhalefet bir de iktidarda olsaydı, Türkiye’de neler olurdu veya olmazdı?”

Söz konusu bu soruyu düşündüm de, olacakları görmek çok basit. Zaten fikirlerini açıklıyorlar. “Biz olsaydık şunu şu şekilde yapardık” diye bir açıklamaları yok. Olmadığı gibi, karşı çıktıkları icraatlar ise pek çok. Dolayısıyla sadece karşı çıktıklarından bile yola çıkarak, “Şunlar şunlar olmazdı, bunlar da yapılmazdı” diyebiliriz. Ne gibi?

Mavi Vatan olmazdı meselâ. Libya’yla güvenlik anlaşması yapıp aramızdaki deniz alanlarını tanımlamamıza karşı çıktıkları için Akdeniz’deki sınırlarımız plajlarımızdan ibaret kalırdı.

Azerbaycan’a destek vermez, dolayısıyla Karabağ’ın kurtuluşunu göremezdik. Bu da bir başka örnek.

Elbette Azerbaycan’a SİHA da satamazdık. Çünkü SİHA’ları oyuncak olarak gören muhalefet, onun üretimini de yaptırmazdı. Ve tabiî İHA’larımız, SİDA’larımız, TİHA’larımız da olmazdı.

PKK/PYD’yi dışarıda karşılayıp teröristlerin Türkiye’ye girmelerini engelleyen ve Suriye’nin kuzeyinde yürütülen barış harekâtlarını da yapamazdık. Çünkü muhalefetin büyük ortağı buna karşı. “Taraftar olan parti de var” denilebilir ama onun cevabını en sonda vereceğim.

Bunlar gibi pek çok icraat olmazdı. Aynı zamanda karşı çıktılarından yola çıkarak hangi projelerin de olmayacağını sayalım: Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İstanbul-İzmir otobanı, Kuzey Marmara otobanı, Marmaray, Ankara-Niğde akıllı yolu, duble yollar, İstanbul Havalimanı, şehir hastaneleri, sosyal konutlar, 150 yeni üniversite, SSK ve devlet hastanelerinin birleşmesi…

Neyse, hepsini yazmayayım, burada keseyim. Peki, bunun yerine ne yapacaklardı? Bunun da cevabı var. “En sonda cevabını vereceğim” dediğim konuya gelelim…

Türkiye geneli değil, sadece muhalefet partileri arasında baskın oranda çoğunluğa sahip olanı hangisi? CHP… Dolayısıyla saydığım ve uzatmamak için sayamadığım pek çok şeye ya muhalefetin tamamı karşı yahut HDP ile beraber büyük ortak CHP karşı. Bu ne demek? Muhalefetin tamamı da karşı olsa, CHP sadece anlaştıklarıyla da beraber karşı olsa, hepsi topyekûn karşı olmuş oluyorlar. Çünkü muhalefette büyük ortak CHP’nin milletvekili sayısı ve oy oranı diğerlerinin tamamından fazla. Diğerleri olumlu bir şey isteseler, CHP kabul etmezse yaptırabilirler mi? Elbette hayır! Çarpma işlemindeki 1’in etkisiz eleman olması gibi… İşlem yapınca bir etkileri olmuyor ama oyların sayımında bir işe yarıyorlar. Daha doğrusu, CHP’nin işine yarıyorlar. Dolayısıyla CHP’nin bir ilçe teşkilatı gibi, ancak bu ölçüde fonksiyon icra edebiliyorlar.

“Yukarıda bahsi geçen projeleri ve icraatları yapmayacaklardı da ne yapacaklardı?” konusuna gelince… Tek bir ifadeyle söylemek gerekirse, onlar iktidar olduklarında da, geçtiğimiz aylar boyunca yaptıkları gibi “toplantı yapacaklar, birbirleriyle anlaşmaya çalışacaklar ve gerçek hayatta karşılığı olmayan anayasa metinleri üreteceklerdi”. Bu kadar! Bizlerse hastane sıkıntılarıyla, okulsuzlukla, trafikle, yolsuzlukla, başörtüsü sorunlarıyla, teröristlerin sokaklara koyduğu bombalarla, IMF görüşmeleriyle uğraşacak, akşamları da televizyon karşısına geçip iktidar ortaklarının birbirleriyle olan kavgalarını izleyecektik.

Peki, bundan sonrası farklı olabilir mi?

İşlemin kendisi, işi yapılan ve işlemle muhatap olan unsurlar değişmediği sürece sonuç da değişmez!