Vuslatın mübârek, mekânın Cennet olsun Şair!

Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır/ Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır/ Yanmışsam, küllerimden yapılan bir hisar vardır/ Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır

BİR emanet bilinciyle yaşayan ve ebedî âleme özlemiyle hayatı sürgüne sayandı o.

Ümmet olmaklığın derdiyle sınırları aşan, sevdayı kalbinden dizelere taşıran bir şairdi.

Rahat yüzü görmeyen gözlerinde bir vuslat arzusuyla seyrederken dünyayı, inancı ve kederiyle kalplere dokunan bir idealistti.

En güzeli, mü’mindi!

O, usta şiarı şiirleştirmiş Usta Şair Sezai Karakoç’tu.

Bizlere, “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” şiiriyle varlığımızı hatırlatıp “var”larımızın, varlıklarımızın manifestosunu sunarken inancını haykıran, tevekkülü ve teslimiyeti şiirleştiren Şair’in sürgünü son buldu!

Vuslatı mübârek, mekânı Cennet olsun!

AJANDA YAYINLAR GRUBU

 

 

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır

Aşk celladından ne çıkar, mademki yâr vardır

Yoktan da, vardan da ötede bir “Var” vardır

Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır

O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır

Sakın ‘Kader’ deme, kaderin üstünde bir kader vardır

Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır

Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır

Yanmışsam, küllerimden yapılan bir hisar vardır

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır

Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır

Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır

Senden ümit kesmem, kalbinde ‘merhamet’ adlı bir çınar vardır

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

***