Uzayda nereye gidiyoruz?

Uzay uzak gibi görünse de, bu projelerin gerçekleşmesi uzak değil. Bugünün gündem maddelerinin içinde yarını kaçırıyor olabiliriz belki, fakat “yarın” kelimesinin içinde çoğu şey için geri dönüşe yer yoktur. Dünyanın ilk 20 ekonomisi içinde yer alan bir ülke olarak “yarın”ı bugünden meydana getirmek detayını pas geçemeyiz, geçmemeliyiz.

2020’nin son günü “Uzayda Nereye Geldik?” başlıklı yazımda Türksat-5A haberleşme uydusunun 2021’in ilk günlerinde fırlatılacağını belirtmiştim.

Türkiye’nin yeni uydusu Türksat-5A, Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Üssü’nden 8 Ocak’ta başarıyla fırlatıldı. Büyük Türkiye’nin beşinci nesil uydusu, Space-X firmasına ait Falcon-9 roketi ile uzaya gönderildi. Böylece Türksat-5A uydusunun, 31 derecedeki doğu yörüngesinde yer alan konumuna ulaşmak için dört ay sürecek yolculuğu başlamış oldu ve fırlatıldıktan 35’inci dakika sonrasında ilk sinyal geldi.

Türkiye uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biri. Türksat-5A ile birlikte Türkiye’nin aktif haberleşme uydu sayısı 4, toplam aktif uydu sayısı 7 olacak inşallah…

Bu fırlatmanın “Uydu Teknolojileri Haftası” olarak belirlenen 7-9 Ocak arasında olması da anlamlı bir birliktelik olarak hâfızalarda yer edindi.

Türksat-5A’nın özelliklerine gelince… Bu yılın ikinci çeyreğinde hizmete başlaması hedeflenen Türksat-5A, şu anda hizmet veren haberleşme uydularını destekler nitelikte; Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Batı Afrika, Güney Afrika, Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz’i kapsayan geniş bir coğrafyada bin 728 mega-Hertz kapasite ile televizyon yayıncılığı ve veri haberleşmesi noktasında hizmet sunacak.

Tamamen elektrikli itki sistemine sahip olan Türksat-5A, 12 kilovat faydalı yük gücüyle hizmete girecek. Elektrikli itki sistemi sayesinde uyduya daha fazla haberleşme sistemi yükleme imkânı sağlanıyor. Türsat-5A, önceki uydulara göre yüzde 45 daha fazla kapasiteye sahip. Ömrü de iki kat fazla olacak.

Türkiye hangi boyutta?

Öncelikle Türksat-5A ile Türkiye’de yayıncılık hizmetlerinde gerek teknik özellikler, gerekse kapsadığı coğrafî alanın genişliği itibarıyla hizmet ihracatında çıtayı çok daha yukarılara taşıyarak ülkemize güç kazandırdığı aşikâr.

5A’nın yörüngesine yerleşmesiyle doğu yörüngesindeki uzay haklarımız 30 yıl süreyle garanti altında olacak.

Türksat-5A’nın hemen arkasından bu yılın Haziran ayında 42 derece doğu yörüngesinde yerini almak üzere uzaya gönderilecek Türksat-5B ile ülkemizin Ka-Bant kapasitesinin arttırılması hedeflenmektedir. Aynı zamanda gelecekte var olacak yeni nesil haberleşme uyduları için -sahip olduğu frekanslar korunarak- yeni frekans hakları elde edebilmek, Türkiye’nin uzaya dair plânları arasında…

Yerli ve millî uydumuz Türksat-6A ile hedeflenen, bu alanda da varlığımızı dünyaya hissettirmek ve yeteneklerimizi daha ileri götürerek uzayda her geçen gün daha fazla söz sahibi olmak. 2022’de fırlatılması plânlanan 6A, Avrupa’dan Malezya’ya geniş bir alanı kapsayacak.

“Türkiye uzayda nereye gidiyor?” sorusunun bir diğer cevabı, mikro uydu geliştirme ve bu uyduları fırlatmak için mikro uydu fırlatma tesisi kurulum aşamasında. Sistemin özelliği ağırlığı 100 kilogram ve altındaki uyduların yaklaşık 400 kilometre yükseklikte alçak dünya yörüngesine yerleştirilebilmesini sağlıyor. İki yıl kadar önce başlanan proje, iki aşamalı olarak yürütülüyor. Bir taraftan fırlatma sistemine yönelik teknolojik çalışmalar devam ederken, diğer taraftan sonda roketinin yapımı devam ediyor.

Uydu sistemine yönelik testlerin tamamlanmasıyla, ilk uydu fırlatma işleminin 2025 yılında yapılması hedeflenmekte.

Mikro uydu demek, daha düşük irtifalarda çok sayıda uydu ile istenen kapsama alanını sağlamak anlamına geliyor.

Ayrıca önemli bir nokta olarak, irtifa azaldıkça daha düşük pikselli kameralar ile görüntü sağlama imkânı nedeniyle örneğin Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk gözlem uydumuz Rasat’tan daha az mâliyetle bu işi yapacak olması Türksat 6A’yı öne çıkarıyor.

Rasat, 700 kilometre irtifada bulunuyor ve çok yüksek çözünürlükte kamera ile görev yapıyor.

Uzay uzak gibi görünse de, bu projelerin gerçekleşmesi uzak değil. Bugünün gündem maddelerinin içinde yarını kaçırıyor olabiliriz belki, fakat “yarın” kelimesinin içinde çoğu şey için geri dönüşe yer yoktur. Dünyanın ilk 20 ekonomisi içinde yer alan bir ülke olarak “yarın”ı bugünden meydana getirmek detayını pas geçemeyiz, geçmemeliyiz.

Dünya küresel rekabeti uzaya taşıyorken, “uzay ekonomisi” kavramından bahsedilir olmuşken, zaman, hızına ve temposuna ayak uydurmamızı gerekli kılmaktadır. Hızlı olmalı, hızlı düşünmeli, hattâ tüm projelerimizi hız üzerine düşünmeliyiz.

Ayrıca “millî uzay projesi” kapsamında farklı ülkelerle işbirliği, Doğu Anadolu Gözlemevi, kurulumu devam eden Uzay Ajansı’nın faaliyete geçmesi gibi başlıklarla Türkiye’nin uzay alanındaki çalışmaları ve atılımlarına devam inşallah…


www.sciencemag.org

https://uzay.tubitak.gov.tr/tr/uydu-uzay/turksat-6a

https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/turkiyenin-yeni-haberlesme-uydusu-turksat-5a-uzayda