EPEYCE hareketli,
aksiyonlu, enteresan bir yılı hayırlısıyla geride bıraktık. 2021 yılının bu ilk
yazısında niyetim, geride bıraktığımız yılı şöyle kendimce
değerlendirebilmekti.
Ancak
Sözcü gazetesi benden hızlı çıktı. Mezkûr “gastemiz”, bu senenin ilk sayısında
geçen sene başımıza gelen felâketleri özetlemiş ve işimi kolaylaştırmış. Sağ
olsunlar…
“Uğursuz”
geçen 2020 yılı, gördüğünüz gibi deprem, çığ, sel, kadın cinayetleri, pandemi
gibi felâketlerle başımıza tebelleş olmuştu. Çok şükür sonunda kurtulduk.
Bu
“felâketlere” Ayasofya’nın yeniden ibâdete açılmasını da eklersek, gerçekten
çok “uğursuz” bir sene idi geride bıraktığımız.
Sözcü
gazetesi, 2020 yılında başımıza gelen başkaca felâketleri sanırım yer
darlığından olsa gerektir, ilk sayfasına sığdıramamış. Belki iç sayfalarına
yazmışlardır, günahlarını almayalım.
Meselâ
Dağlık Karabağ’daki 30 yıllık Ermeni işgali 2020 yılında sona erdi.
Düşünsenize, ne büyük felâket!
Bitti
mi? Elbette hayır! Karadeniz’de 500 milyar metreküp kapasiteli doğal gaz
rezervi bulduk. Felâketin büyüklüğüne bakar mısınız?
Bu
büyük felâket yetmezmiş gibi, Doğu Akdeniz’de navteks üstüne navteks yayınlayıp
durduk 2020’de. Ha bire yeni doğal gaz rezervleri arıyoruz.
2020
yılında Libya’da “seküler” Hafter’e çok büyük darbeler indirildi “lejyoner”
Türk askerleri sayesinde. “Radikal İslâmcı” Hükûmet ciddî kazanımlar elde
ederek pozisyonunu güçlendirdi. Küçük bir felâket mi sizce bu?
Yurtiçinde
ve sınırımızın ötesindeki terörist gruplar için önemli kayıpların yaşandığı ve
çanlarına ot tıkandığı bir sene oldu 2020. Aman, gitsin de geri gelmesin böyle
“uğursuz” bir sene!
40
yıldır kapalı tutulan ve 400 yıl daha kapalı kalması gereken “Kapalı Maraş” da
yine 2020 yılında açıldı. Eyvah ki ne eyvah! Felâketin daniskası!
KKTC’de
yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de Rumlara toprak verecek olan Akıncı
yerine, sürpriz şekilde Erdoğan’ın desteklediği Ersin Tatar kazandı. Yasımız
büyük!
Velhasıl,
çok “uğursuz” bir sene idi 2020, bitti de kurtulduk.
Yine
de hepten “tu kaka” etmemek lâzım 2020’yi bence. Güzel şeyler de olmadı değil
geçen senenin içerisinde.
Meselâ,
CHP musluk açılışı yaptı.
Ekrem
Başkan da paraya kıyıp Bellini’nin atölyesinden çıkma (oraya da nereden girdiği
belli olmayan) Fatih portresini İstanbul’umuza kazandırdı.
Bunlar
da olmasaydı neyle avunacaktık, düşünsenize. Tümden yanmıştık.
Yalnız
Sözcü gazetesi, 2020 yılının felâketlerini sıralarken, kadın cinayetlerine
CHP’de yaşanan taciz ve tecavüz olaylarını da eklemeyi unutmuş. O kadar
unutkanlık kadı kızında da olur.
Onu
da seneye yazarlar artık. Tabiî “ÖL-RECEP”, “YER-DOĞAN” gibi daha “yaratıcı”
bir sayfa hazırlayamazlarsa elbette.
Herkese hayırlı seneler dilerim. Kalınız sağlıcakla efendim.