TÜRKİYE, Azerbaycan ve Pakistan’ın
katılımlarıyla 12 Eylül 2021 tarihinde Bakü’de başlayan ve “Üç Kardeş 2021” ismi verilen ortak tatbikat, beklenenden
fazla ses getiren bir tatbikat oldu.
Üç ülkenin Özel Kuvvetlerinin ilk kez ortaklaşa
gerçekleştirdikleri bu tatbikatın temel amacı, muharebe operasyonları sırasında
dost ve ortak ülkelerin özel kuvvetlerinin etkileşimini geliştirmek, barış ve
savaş zamanında operasyonlara hazırlanmak ve deneyim alışverişinde bulunmak
olarak duyuruldu.
Bu
tatbikatın yer ve zamanlamasına bakılınca, sıradan bir tatbikat olmaktan
ziyade, bünyesinde pek çok mesaj içerdiği görülür. Bu tatbikatın ilk mesajı,
Karabağ konusunda Azerbaycan’ın asla yalnız bırakılmayacağı mesajıdır. Bu
mesajın ilk muhatapları ise Ermenistan ve Rusya’dır.
10
Kasım 2020 Ateşkes Anlaşması’nın yükümlülüklerini yerine getiren Azerbaycan,
haklı olarak bu anlaşmanın yükümlülüklerinin imzacı diğer taraf olan Ermenistan
ve Rusya tarafından da yerine getirilmesini bekledi. Malûmdur ki, bu anlaşmanın
9’uncu maddesi şu taahhütleri içeriyordu: “Bölgenin ekonomik ve ulaşım bağlantılarında engeller
kaldırılacak. Ermenistan vatandaşların, araçların ve yük araçlarının iki yönde
hareketini organize etmek amacıyla Azerbaycan’ın batısındaki bölgeler ile
Nahcivan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım iletişimini sağlayacak. Ulaşım ve
iletişimin kontrolü, Rusya Sınır Güvenlik Servisi kurumları tarafından da
sağlanacak. Tarafların anlaşmaya varması durumunda, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti
ve Azerbaycan’ın batı bölgeleri arasında ulaşım iletişimlerinin ağları inşâ
edilecek.”
Savaşın üzerinden bir yıl geçtiği hâlde bu
maddenin işletilmesi, Ermenistan’daki iç kargaşa ve seçim nedeniyle uzatıldıkça
uzatıldı. Süreç içerisinde Ermenistan’ın bu tür ayak sürçmeleri karşısında
Azerbaycan tarafı, meselenin takipçisi olacağına ve anlaşma maddesini gerekirse
tek başına yürüteceğine dair ciddî adımlar attı. Bu amaçla Zengezor bölgesinde
10-12 kilometre kadar bir derinlikte içe inerek hâkim tepe ve mevkileri kontrol
altına alan Azerbaycan, bu hareketiyle muhatabına savsaklama işinden
vazgeçmesini kuvvetli bir biçimde ihtar etti.
Ermenistan ise en iyi bildiği iş olan etrafı
yaygaraya vererek kopan gürültüden istifadeyle örtülü bir direnme tavrı
gösterdi. Sadece bu kadarla kalmayan Ermenistan, Rusya ve diğer ülkelerden yeni
silah sistemleri tedarik ederek sözüm ona Azerbaycan’a gözdağı vermeye bile
kalkıştı. Ermenistan’ın bu tavra bürünmesinde Rusya içerisindeki etki gücünün
de önemli bir payı vardı elbet. Zaten Rusya da bu konudaki ikircikli
tavırlarıyla Ermenistan’ı yüreklendirmekten geri kalmadı.
İşte Üç Kardeş 2021 Tatbikatı’nın
işin tam bu aşamasında icra edilmesi, Ermenistan ve onun ardında ikili oynayan
Rusya’ya açık bir ikazdı!
Özellikle Karabağ Savaşı’ndan sonra Azerbaycan’ın
izlediği politikalara bakılacak olursa, artık “Ben şu adımı atarsam kim ne der?”
sendromundan kurtulduğu ve bağımsız bir devlet gibi hareket ettiği görülür.
Azerbaycan’ın bu adımları rahat atmasının ardındaki en
büyük güç, hiç kuşku yok ki 16 Haziran 2021 tarihinde Türkiye ile Azerbaycan
arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi’dir. Bu beyannamede yer alan şu ifadeler, üstü örtük bir diplomasi diliyle, “Azerbaycan saldırıya
uğrarsa Türkiye müdahale eder” demektedir:
“Türkiye ve Azerbaycan’ın bağımsızlığı, egemenliği, toprak
bütünlüğü, uluslararası düzeyde kabul görmüş sınırlarının dokunulmazlığı gibi
millî çıkarlara dayanan konularda ikili ve çoklu formatlarda dayanışma ve
karşılıklı yardım ilkelerinden yola çıkarak, Türk dünyasının sürekli olarak
gelişimine yönelik karşılıklı faaliyetlerin bölgesel ve uluslararası düzeyde
ileriye götürülmesiyle ilgili çabaları birleştirerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Azerbaycan halkının umum millî lideri
Haydar Aliyev’in bilgece söyledikleri ‘Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi
kederimizdir’ ve ‘Tek millet, iki devlet’ sözlerinin halklarımızın millî-mânevî
serveti olarak değerlendirildiğini özellikle vurgulayarak, Türkiye ve
Azerbaycan arasındaki ikili ilişkilerin daha da genişletilmesi ve
derinleştirilmesi perspektiflerini her yönüyle inceleyerek beyan ederler.”
Bu tatbikatın ikinci mesajı İran’a yöneliktir.
Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’ın başarılı olması için el altından her yolu
deneyip zahirde de Azerbaycan’ın kaygısını çekiyormuş gibi tarihî takiyye
yöntemiyle işi idare etmeye çalışan İran’ın bu durumu, asla gözden ırak
tutulmadı. Hele Dağlık Karabağ Ermenileri için yakıt tankerleri görünümü
altında bölgeye silah taşımaya çalışan İran’ın bu kalleş girişimine, Rus barış
askerlerinin kontrol noktalarında usulen dahi bu tankerleri aramayarak destek
vermesi gözden kaçmadı.
Gözden kaçmadı ki, Azerbaycan önce bu konuda
Rusya’yı uyardı ve İran’ın bu kabil girişimlere devam etmesi hâlinde de sevk
ettiği tankerlerini vuracağını beyan etti. İran ve Rusya’nın Azerbaycan’ın bu
uyarıları karşısında sus pus olması, Azerbaycan’ın bu sinsi işbirliğini
İHA’larıyla belgelemesine dayanıyordu. Azerbaycan’ın bu şekilde gelişip
bağımsız bir devlet olarak ilerlemesi, İran’ı derin bir endişe ve korkuya sevk
etmiş durumdadır.
İran biliyor ki, günün birinde kendi egemenliği
altında tuttuğu 35 milyonluk Güney Azerbaycan, kuzeyi ile birleşecektir. İran,
kendisi için bir kâbus olan bu durumun önünü almak için Azerbaycan’a karşı her
türlü sinsi oyunun içinde olmaya devam edecektir ve buna mahkûmdur.
Türkiye’nin Azerbaycan ile Hazar Denizi’nde
yürüttüğü ortak tatbikatın ise Hem Rusya, hem de İran’ı rahatsız etmesi,
tatbikatın ne kadar yerinde yapılmış bir tatbikat olduğunu göstermesi açısından
dikkate değerdir.
Bu tatbikatın İran ve Rusya’da nasıl bir karın
ağrısına yol açtığı, verdikleri beyanlarla ortaya çıktı. Demek ki Üç Kardeş 2021
Tatbikatı, vermek istediği mesajları muhataplarına çok iyi vermiştir.
Bu tatbikatın üçüncü muhatabı ise
Hindistan’dır. Türkiye’nin Keşmir sorununda Pakistan’ın yanında yer alması,
Hindistan’ı Türkiye karşıtı bir pozisyon almaya itti. Hindistan bu psikoloji
ile önce Ermenistan, ardından da Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile birtakım
anlaşma ve işbirliklerine giderek bize mesaj vermeye kalkıştı. İşte Üç Kardeş 2021
Tatbikatı içinde Pakistan’ın yer alması, Hindistan’ın bölgede Ermenistan ve
İran çıkarlarına yönelik bir pozisyon almasından dolayıdır.
“Üç Kardeş 2021 Tatbikatı” ile muhataplara verilen
mesajların hiçbiri kuru değildir. Azerbaycan’ın başına bir iş geldiğinde
Türkiye ve Pakistan Azerbaycan için harekete geçip bedel ödemeyi göze alır mı?
Evet, alır! Pekâlâ, Ermenistan’ın başına bir iş geldiğinde Rusya dâhil, İran ve
Hindistan elini taşın altına sokar mı? Asla! Peki, Türkiye ile Yunanistan
arasında bir çatışma çıksa, Hindistan’dan bir birlik dahi olsun desteğe gelir
mi? Hayır! Ya Azerbaycan ve Pakistan Türkiye için bedel öder mi? Evet, öder!
Evet aziz okuyucu, anlaşıldı ki, bu “Üç Kardeş 2021 Tatbikatı”,
düşmana beş kardeşi yani Osmanlı tokadını gösterme tatbikatıymış. Zaten sille
inmeden sinenler, bu tokadın tadını iyi bilenlerdir. Bugün “Üç Kardeş” adı
verilen bu tatbikat, yakın gelecekte sürpriz kardeşlerin katılımıyla koca bir
dünya olacaktır.
“Türkiye yalnız kalıyor” diyen birilerine gelince, “Haydi
canım siz de!” deriz. Bir kez olsun kulağınızı efendinizin ağzından çekin de
kendi sesinizle konuşun a ibişcikler!