Turkovac niçin aile sağlığı merkezlerinden uzak tutuluyor?

Yerli aşı Turkovac’ı yaptırmak isteyenlerin sadece şehir hastanelerine yönlendirilmelerini ise anlayamıyorum. Sinovac ve Biontech’i sadece bir haftada bütün aile sağlığı merkezlerine ulaştıran imkânların Turkovac için neden kullanılmadığını şüpheyle karşılıyorum.

KOVİD-19’a karşı mücadele sürecinin en önemli enstrümanlarından biri olarak, sürecin en başından itibaren yerli aşı çalışmasını öngörmüştüm.

Geçtiğimiz hafta, daha önce bir kez Kovid-19 atlatmış biri olarak ikinci defa bu hastalığa yakalandım.

Biontech Pfizer üretimi aşıdan iki doz olmama rağmen hastalığa ikinci kez yakalanmak doğrusu çok şaşırtmadı beni. Ancak bir kez geçirmeme rağmen ikincisinin daha ağır seyretmesi ilk iki gün tedirgin etti.

Üçüncü doz aşı olarak Turkovac için randevu alacağım günlerde hastalığın yine denk gelmesi üzücü bir tevafuk oldu.

İfade ettiğim gibi, ben bu salgınla mücadelede yerli aşı için gönüllü dahi oldum ama çağırılmadım.

Biyoloji seven ve virüs ile bakteriler konusunda zamanında fazlaca ilgilenmiş biri olarak aşı konusunda düşündüğüm ise şu idi: Herhangi bir hastalığa karşı bir aşının tam verimli sonuçlar ortaya koyması için, hastalığa neden olan virüsün bütün mutasyon ve adaptasyon süreçlerini tamamlaması lâzım. Bu süreç yaklaşık 20 ilâ 25 yılı gerektiriyor. Dolayısıyla üzerinde çalışılan bir aşının tam verimle etkili olması için de ortalama bu çapta bir süreye ihtiyaç var.

Çin, Almanya, Rusya ve İngiltere menşeli Kovid-19 aşılarının hızla üretimi, hastalığa neden olan virüsü bütün varyantların tamamlandığı, dolayısıyla tüm mutasyon ve adaptasyon sürecinin ortadan kalktığı süreçlerle elde edilmiş değil. Türkiye’nin ürettiği Turkovac da öyle. Ancak Turkovac’ın diğerlerine göre avantajı, birkaç mutasyon görebilmiş bir inaktif aşı olması.

Biontech marka aşı olmamın sebebi, “Sinovac bir işe yaramıyor, Biontech olursan daha iyi olur” şeklindeki yorumun fazlasıyla ortalıkta konuşulmasından doğmuştu. Akıllı biri olduğuna inanan biri olarak bundan pişmanım. Bu konuda sadece bir algıya teslim olduğumu hissediyorum.

Yerli aşı Turkovac’ı yaptırmak isteyenlerin sadece şehir hastanelerine yönlendirilmelerini ise anlayamıyorum. Sinovac ve Biontech’i sadece bir haftada bütün aile sağlığı merkezlerine ulaştıran imkânların Turkovac için neden kullanılmadığını şüpheyle karşılıyorum.

Aşıya şüpheyle bakan veya aşı karşıtı olanların Turkovac’a da aynı hisle bakmalarını ya da “Geçti Bor’un pazarı” deyişine eşlik etmelerini de anlayamıyorum. Zira Bor’un pazarı geçmedi, hatta başlarken ifade ettiğimiz gibi, geç çıkarılan aşının daha verimli olacağını, hatta ve hatta Kovid-19 aşısı üzerinde bir 20 yıl daha çalışılacağını belirtiyorum.

Türkiye bu süreçte bir de aşı merkezi kurdu. Bu aşı merkezinin hedefinde, Kovid-19, SARS ve benzeri griplere neden olan Korona tipi virüslerin tüm muhtemel varyantlarının keşfedilmesi ve olası varyantlara karşı önlem çapındaki aşıların üretilmesi olacaktır.

Kovid-19’a, aşısına ve içinde bulunulan sürece şüpheyle bakanların, dünyadaki yalnız 9 ülkenin eşik düzeyini geçtiği aşılama süreçlerinden birine sahip olan Türkiye ile gurur duymaları gerekir.

Tabiî Turkovac’ı aile sağlığı merkezlerinden uzak tutanların, “Turkovac aşı filan değildir” diyerek şarlatanlığa imza atan sözde tabiplerden farkları yoktur. Bu farkı ortadan kaldırmak için, onların da gururla bu aşıyı Biontech’in önüne geçirmeleri, bu başarı için bütün zemini genişletmeleri elzemdir.