Türkiye’yi küçük Scrocchi kadar sevseniz yeter!

Bu ülkeyi ne zaman sevecek, dünyanın gördüğü çabayı ne zaman takdir edeceksiniz? Hiç değilse, yapılan iyiliği sadece iyilik olduğu için tebrikle karşılayıp teşekkür eden küçük Scrocchi kadar Türkiye’yi sevin!

COVID-19 salgınının en çok etkilediği ülkelerden biri olan İtalya’da, on yaşındaki “Ernest Gabrielle Scrocchi” isimli bir çocuk, yardım amacıyla ülkesine bir kargo uçağı dolusu maske ve tıbbî malzeme gönderen Türkiye’ye, çektiği bir video ile teşekkür etti…

Pandemi döneminin klâsik söylemi ile “olağanüstü” zamanlardan geçiyoruz. Bütün dünyanın virüsle mücadele içerisinde olduğu, bu mücadelenin boyutlarının tartışıldığı, sağlık sisteminden ekonomik göstergelere, dayanışma ve yardımlaşmadan tıbbî müdahale imkânlarına kadar her şeyin sorgulandığı ve yeniden düşünülmeye muhtaç kaldığı bir dönemdeyiz. Dünyanın büyük ekonomilerine sahip ülkeleri dahi, bırakın virüsün ülkelerinde yayılmasını ve can almasını engellemeyi, mevcût sağlık sistemlerinin hasta sayısı ile başa çıkabilme kapasitesi konusunda bile alârma geçmiş durumda.

Türkiye ise, vakanın sınırlarında görüldüğü ilk günden bu yana süreci titizlikle takip ediyor. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Devletin bütün kademeleri virüsle mücadele konusunda kaliteli bir uyum içerisinde emek veriyor. Elbette bu süreç yönetiminin en önemli paydaşı, ülkemizin saygın doktor ve tıp akademisyenlerinden oluşan Bilim Kurulu.

Belirli alanlarda sosyal hayata getirilen kısıtlamalar, toplumun her kesimine yayılmış zarurî bir durum olmadıkça evde kalma çağrıları, başta eğitim olmakla üzere birçok alanda alınan keskin tedbirler, kamu çalışmalarının hastalığın bulaşma riskini en aza indirecek şekilde tayin edilmesi gibi birçok yerinde hamleyle ülkemizde virüsün yayılmasını engellemek ve hastalığı kontrol altına almak için önemli adımlar atılıyor. Tabiî ki bütün bunlar Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri üzerine kararlı bir siyâsî irade ile mümkün olabiliyor.

Ülke içinde bunlar yapılırken, bir yandan da yurtdışındaki vatandaşlar Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Türkiye’ye getiriliyor ve burada kontrol altına alınmaları sağlanıyor.

Bütün bunlar olurken Türkiye, başta İngiltere, İspanya ve İtalya gibi salgının yoğun olarak hissedildiği ülkeler olmak üzere 34 ülkeye Koronavirüsle mücadele kapsamında tıbbî destek malzemesi yardımında bulunuyor.  Hazreti Mevlâna’nın “Ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var” sözleri ile yollanan yardımlar, bu zor süreçte önemli bir birliktelik mesajı içeriyor.


İşte İtalyalı küçük Scrocchi isimli çocuk, bu Türkiye’ye teşekkür etti ülkesine gönderdiği tıbbî malzemeler için! “Sizi seviyoruz” dedi… Diğer taraftan ülkemizdeki müzmin muhalif gruba baktığımızda, maalesef bu İtalyan çocuktaki kadar bile saf bir tavır göremiyoruz. Devlet gereken adımları atmak için teyakkuza geçmişken, millet Devletiyle bütünleşip riski en aza indirecek şekilde hayatını durdurmuşken, kamu gücü bu süreçte sıkıntı yaşayan vatandaşların yaralarını sarmak için seferber olmuşken, ayrıca sözünü ettiğimiz ortak gayretlerden ötürü Dünya Sağlık Örgütü bile Türkiye’ye teşekkür ederken, bazılarını memnun etmek maalesef mümkün değil!

Muhalefet, demokrasinin olmazsa olmazıdır. İktidarı denetleme, iktidarın yanlışları üzerinden politikalar geliştirerek bir iktidar alternatifi oluşturma ve demokrasiyi zenginleştirme gücü vardır. Ancak bazı meseleler iktidar, hattâ muhalefet üstüdür. Yani siyaset üstüdür. Siyaset üstü kalması gereken bir konuda çabayı takdir etmek, varsa eksikleri söylemek, ama bunu siyâsî bir çıkar uğruna değil, hastalıkla mücadelede yük alma uğruna yapmak gerekir.

İdlib’de askerlerimizin şehit olması, Elazığ’daki deprem ve son olarak Koronavirüs pandemisi gibi her olağanüstü durumda, bir tarafta “birlik beraberlik, yaraları birlikte sarma, birlikte mücadele etme gücü” oluşurken, diğer tarafta maalesef bu siyaset üstü meseleler üzerinden siyaset üretme merakı türüyor. Türkiye’nin savunma sanayiinde attığı adımların sonuçları uluslararası makalelere, ana haberlere konu oluyor ama ülkemizde bir grup, bu çabadan bile memnuniyet duymuyor.

Tüm bunları düşününce, insanın güçlü bir şekilde sorası ve söyleyesi geliyor: Bu ülkeyi ne zaman sevecek, dünyanın gördüğü çabayı ne zaman takdir edeceksiniz? Hiç değilse, yapılan iyiliği sadece iyilik olduğu için tebrikle karşılayıp teşekkür eden küçük Scrocchi kadar Türkiye’yi sevin!