Türkiye izin ver, İsveç NATO’ya girsin

Ülkemizde de olmak üzere Müslümanların bir kısmı, “Ona tepkimizi Kur’ân’ı daha güzel okuyup daha güzel anlayarak ve daha güzel yaşayarak vermeliyiz” şeklinde tepkiler verdi. Eyvallah, iyi düşünce… Peki, “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdirden anlamayanın hakkı kötektir” ne olacak? Siz sessiz kaldıkça, onlar saldırmaya devam edecekler! Siz sessiz kaldıkça, sessizlik hem sizin içinize, hem de sizden doğan nesle bir huy, alışkanlık, bir genetik kod olarak yerleşecek!

İSPANYA’nın başkenti Madrid’de bir mutabakat imzalamıştık. İsveç ve Finlandiya ile…

Finlandiya neyse de, İsveç NATO’ya o kadar çok girmek istiyordu ki Rusya korkusuyla sözde bütün terör örgütlerine karşı Türkiye’ye istediklerini vereceği taahhütlerde bulunmuştu.

Mutabakata sıkı sıkı sarılacak, sözünü tutacaktı.

Önce Türkiye’nin istediği FETÖ’cüleri vermedi.

Sonra PKK’nın ahlâksız provokasyonlarına izin verdi.

Sonra PKK’nın o ahlâksız provokasyonlarını yargısı aracılığıyla temize çıkardı.

Sonra Rasmus Paludan adlı, bir Kur’ân mushafı yaktığı sırada mümine bir ablanın içtenlikle tanımladığı aşağılığın, “Türk Büyükelçiliği önünde İslâmcı diktatör Erdoğan’ı protesto için Kur’ân yakacağım” şeklindeki başvurusuna izin verip polis korumasına aldı.

Ahlâksız bir eylemin insanları rahatsız edeceğini bilen, bu rahatsızlığın ortaya çıkmasını engellemek yerine yani çoğunluğun ifade özgürlüğü temelinde vereceği tepkiyi azınlığa ezdiren İsveç’in sizce matematik öğretmeni kimdir?

Ülkemizde de olmak üzere Müslümanların bir kısmı, “Ona tepkimizi Kur’ân’ı daha güzel okuyup daha güzel anlayarak ve daha güzel yaşayarak vermeliyiz” şeklinde tepkiler verdi.

Eyvallah, iyi düşünce…

Peki, “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdirden anlamayanın hakkı kötektir” ne olacak?

Siz sessiz kaldıkça, onlar saldırmaya devam edecekler!

Siz sessiz kaldıkça, sessizlik hem sizin içinize, hem de sizden doğan nesle bir huy, alışkanlık, bir genetik kod olarak yerleşecek!

Hem Hazreti Ömer’e (ra) “Bir kötülük yaparsan seni kılıçlarımızla düzeltiriz” diyen o ihtiyar kadını örnek vereceksiniz, hem de kötülük edeni, kötülük etmekten çekinmeyeni, hatta kötülük etmeye çanak tutanı tepkisiz bırakacaksınız, öyle mi?

Refleks kayboldu mu, kendinizden ve geleceğinizden emin olmayın! Aksine korkun! Zira büyük ihtimâlle felçsiniz!

Felç olmuş bir bünyenin tepkisi görünmez.

Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendi büyükelçiliği önünde yapılan bu saldırıyı nasıl cevaplamalı?

Ya bırakalım kendi aralarında eğlensinler ve İsveç NATO’ya katılsın ya da Madrid Mutabakatı’ndan tek taraflı çekilelim ve bir sefer de onlar düşünsün!