TÜLUN Korman, 1933
yılında, -annesinin çok sevdiği teyzesini ziyareti sırasında- Edirne’de doğdu.
İlkokulu bitirdikten sonra babasının isteği ile Saadettin Kaynak’tan ders aldı.
Babası, musikinin ilahiyat kısmından olduğu için Saadettin Kaynak ile arkadaştı.
İlk derse başladıklarında Zekai Dede’nin Hicazkar Ağır Semaisi’ni çalıştılar: “Gülşenda
hezar nağme-i demsaz ile mahzuz”... Çocuk yaşta çalışılan bu ağır eser, bestekârımızın
ufkunu açmakta çok faydalı oldu. İşin başında ağır eserlere alışmış oldu.
İki
kız kardeştiler; ablası Mehlika’yı, annesi hasta olduğundan eczaneye ilaç
almaya gittiğinde, 19 Ağustos 1979 günü geçirdiği trafik kazasında kaybetti. Bu
olaydan altı ay sonra da annesini kaybetti.
İlkokulu bitirip orta mektebe geçerken, annesi onu Beşiktaş Halk Evi’ne, Cavit Ongan Hoca’ya götürdü. Hoca daha sonra Taksim Halk Evi’ne geçtiğinden, annesi ile birlikte oraya gittiler ve liseye geçtiğinde de ısrarlarına dayanamayarak konservatuara başlattılar.
Sonra
Tepebaşı’na, o zaman orada olan Belediye Konservatuarı’na başladı. İmtihana girdiğinde
direkt üçüncü sınıfa aldılar. İki yılda konservatuarı bitirdi. Daha önce bir
sene boyunca Şefik Gürmeriç’ten ders almıştı; harika bir nazariyat ve nota
hocası idi Şefik Gürmeriç, ne sinema, ne tiyatroya gidiyordu, devamlı notaların
başındaydı ve “Hastalandı bu kız!” diyordu çevrelerindekiler...
Tabiî
ilk derslerini ailesinden almıştı. Annesi keman çalıyordu; babası Beşiktaşlı
Hacı Nuri Bey, ilahiyat kısmına vâkıftı. Bu yüzden Tülun Korman, müziğin içine
doğmuştu. Babası yaşlıydı. Tülun, babasının 64 yaşında iken doğan çocuğuydu.
Babası hat sanatçısı idi. Sultan Ahmet’teki Alman Çesmesi’nin içinde yer alan
yazı, babasının yazmasıdır. (Bunu Murat Bardakçı ortaya çıkarmıştır.) Babası
sarayda, Sultan Abdülhamit’in torunlarına ve Naile Sultan’ın çocuklarına sülüs
ve nesih dersleri verirmiş. İlk eşini tifodan kaybedince Tülun Korman’ın annesi
ile evlenmiş.
Babası
evde okurken ağzına bakar, söylediklerini hemen kapardı: “Yüce Sultanım,/ Derde
dermanım!/ Bedende canım/ ‘Hu’ demek ister...” Bu eseri daha beş yaşında iken
öğrenmişti, çünkü babası devamlı okuyordu bu eseri. Sonra bir hocadan Kur’an
dersleri almaya ve hafızlık çalışmaya başladı. Sonradan hafızlıktan vazgeçti ama
Kur’an’ı iyi derecede öğrenmişti. Hafız Hasan Akkuş’un talebesi Hafız Emine
Hanım’dan Kur’an’ı sesli okumayı öğrendi.
Annesi
Darülelhan kemanilerinden Teslime Hanım’dı. 1979 yılında -14 yaşında iken-
Tülun Korman’ın babası ile evlendiğinde eşi, “Bak hanım, hemen çoluk çocuk
sahibi olmayalım, ben hocaları tutayım, eve getireyim, sana ders aldıralım”
demiş. Sesi güzel olan ve musikiyi seven Teslime Hanım bu teklife bayılmış.
İsmail Hakkı Bey ve Leon Hancıyan’dan ders almış. Daha sonra Darülelhan’a
başlayarak sultanların huzurunda konserler vermiş. Keman sesi evlerinden hiç
eksik olmadığından, en sevdiği enstrüman da keman olmuştur küçük Tülun’un.
Babasının birçok ilahisini notaya almıştır annesi. (Bu arada, Güzel Sanatlar
Akademisi’nde tezhip dersleri de almıştır Teslime Hanım ve çok güzel eserlere
imza atmıştır.)
1952
yılında, İstanbul Radyosu’nda açılan imtihanla radyo sanatçısı oldu Korman.
İmtihanı Mesut Cemil Bey ve Cevdet Çağla başkanlığındaki bir ekip yapmıştı.
Başta
Münir Nurettin Selçuk’un tek asistanı oldu ve her şeyi ondan öğrendi. Daha
sonra Refik Fersan ve Nuri Halil Poyraz ile çalıştı. Uzun yıllar hocaları ile
görüşmeleri devam etti. Eğitimcilik yapıyor, küçük sınıflardaki derslere
giriyordu. Sonra hocası Münir Nurettin Selçuk, evine talebeler göndermeye
başladı. Daha sonra hocasının itirazlarına rağmen hocalığı bırakmak zorunda
kaldı. Çünkü vakit sıkıntısı çekiyordu.
1955
yılında ilk konserini Saray Sineması’nda verdi. Daha sonra Devlet
Konservatuarı’nda 20 yıl hocalık yaptı. 35 yaşında iken -annesi felçli olarak
yattığı sıralarda-, 14 Şubat 1973’te İstanbul Radyosu ve Kültür Bakanlığı
Devlet Klasik Türk Müziği Korosu keman sanatçısı Cahit Peksayar ile evlendi. 1
Nisan 2000 yılında eşini kaybetti.
Korman, 50. sanat yılını 2006 yılında Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde kutladı.