12 Kasım 2021
tarihinde, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda Türk Konseyi Sekizinci Liderler
Zirvesi gerçekleştirildi. Beklenen önemli adımlardan biri olarak Türk Konseyi’nin
adı “Türk Devletleri Teşkilâtı” şeklinde değiştirildi.
Bu
isim değişikliği, yapının artık daha kurumsal ve işbirliğinin daha düzenli hâle
geleceği anlamını taşımaktadır.
Bir
sonraki zirveye kadar teşkilâta Türkiye başkanlık edecek. Türk dünyasını tek
bir çatı altında toplama noktasında bir ilk olma özelliği taşıyan bu yapıya, dünyanın
ekseninin artık Asya’ya doğru kaydığı dönemin de önemli bir aktörü olacağı gözüyle
bakılmaktadır. Aynı zamanda İpekyolu’nun yeniden hayata geçiyor olması da başta
turizm ve ticaret olmak üzere birçok mânâda yeni bir rekabet alanı doğmasına
yol açacağı aşikârdır.
Zirvenin
sonuç bildirgesinde göze çarpan bir detay, Azerbaycan’ın Karabağ zaferi ve
haklılığının üye devletler tarafından tescil edilmesiydi. Bu detay, bundan
sonra üye ülkelere yapılacak olası tehditlere karşı caydırıcılık teşkil edeceğinden
oldukça önemli.
Bu
yıl yapılan zirvenin ana teması “Yeşil Teknolojiler ve Akıllı Şehirler” olarak
belirlenmiş. Türkmenistan’ın da gözlemci olarak dâhil olduğu bu zirve,
Kafkaslar ve Türk dünyasını içine alan coğrafya ile ilgilenen ve bölgede yer
alan ülkelerin dikkatle takip ettiği bir toplantıydı.
Zirvede
kabul edilen “2040 Türk Dünyası Vizyonu”, teşkilâta üye ülkeler arasında var
olan işbirliğinin kuvvetlenmesine hizmet edecek bir yol haritası niteliği
taşımaktadır.
Yedinci
zirvede plânlanan ve bu yıl yapılan zirvede, 1 Eylül 2022 tarihine kadar üye
ülkelerin eşit sermaye katkısıyla oluşturulacak olan Türk Yatırım Fonu’nun
kurulması. Bu girişim, iktisadî anlamda güç birliği sağlayacaktır. Günümüz
ekonomisinde büyük yatırım fonlarının önemini göz önünde bulundurduğumuzda,
ortak bir kalkınma fonunun hayata geçirilmesi oldukça önemlidir. Bunun yanında
İpekyolu koridorunun önemli kavşak noktalarından biri olan Türkistan’da Türk devletleri
için kurulacak olan “TURANSEZ” ekonomik bölgesine katılım ve üye/gözlemci ülkeler
arasındaki ekonomik potansiyelin arttırılması ve Türk Ticaret Evlerinin
kurulması için çalışma başlatılması da zirvede alınan kararlar arasında.
Bu
koridorun en verimli şekilde kullanılabilmesi için üye ülkeler arasında zaman
zaman sorun olabilen gümrük işlemlerinin sadeleştirilmesi ve bu koridorda
taşımacılığın kolaylaştırılması adına, teşkilâta üye ülkeler arasındaki kombine
yük taşımacılığı anlaşmasına da son şekli verildi.
Zirvede
eğitim ve kültür anlamında, Kazakistan’ın Türkistan şehrinde Türk dünyasına
yayın yapan bir televizyon kanalı kurulması, ortak bir yükseköğretim alanı
oluşturulması ve üye ülkeler arasında yükseköğretimde Orhun Değişim Programı’nın
güçlendirilmesi ve ortaokul ile liseler arası öğretimde öğrenci değişim programlarının
hazırlanmasının yanında Türk Üniversiteler Birliği’nin (TÜRKÜNİB) Özbekistan,
Kırgızistan ve Türkiye’den yeni üniversitelerin katılımıyla genişlemesi,
Türkiye Maarif Vakfı’nın (TMV) Türk dünyasında kuracağı okulların kuruluş
usullerinin kolaylaştırılması ve “Türk Tarihi”, “Türk Dünyası Coğrafyası” ve
“Ortak Türk Edebiyatı” ders kitaplarının hazırlanmasıyla ilgili kararlar alındı.
Bugün
“Türk Devletleri Teşkilâtı” demek, tüm üye ve gözlemci ülkelerle birlikte 200
milyona yaklaşan bir nüfus, yaklaşık 1 buçuk trilyon dolarlık GSMH ve 5 milyon
metrekareye yakın bir topraktır. Ve bünyesinde, aslında görünenden çok daha
büyük bir potansiyel barındırmaktadır.
Dünyada
ham petrol rezervleri açısından Kazakistan 12’inci, Azerbaycan ise 20’nci sırada
bulunurken, doğal gaz rezervleri açısından Türkmenistan 6’ncı sıradadır. Yine
Özbekistan, altın madenleri açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bunlara
ilâveten, üye ülkeler Doğu Akdeniz ve Hazar Denizi gibi petrol ve doğal gaz
kaynaklarının yoğun olduğu bölgelerle kıyıdaştır. Fakat bu değerlere sahip üye
ülkeler arasında bu zamana kadar üretim ve ticaret noktasında var olan potansiyelin
altında kalınmıştır. Türk Devletleri Teşkilâtı’nın etkinliğinin her geçen gün
artmasıyla birlikte var olan zenginliklerin doğru ve etkin kullanımı söz konusu
olacaktır.
Büyük
Türkiye, yeni dünya düzeni şekillenirken akıllı politikalarla ticaret, karşılıklı
yatırım, sağlık, eğitim ve enerji gibi konularda üye ülkelerle dayanışmayı
güçlendirme yolunda önemli adımlar atmaktadır.
***
Türk
dünyasının kültür birimi: TÜRKSOY
“Türk
dünyasının UNESCO’su” olarak tanımlanan TÜRKSOY, 1993 yılında Azerbaycan,
Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanları
tarafından imzalanan anlaşmayla kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana Türk halklarının
gönül birlikteliğini ve kardeşliğini güçlendirmek, ortak Türk kültürünü gelecek
nesillere aktarmak ve Türk dünyasının değerlerinin uluslararası seviyede tanıtılarak
kitlelere yayılması için çalışmalar yapmaktadır.
Sekretarya
merkezi Ankara’da bulunan TÜRKSOY, geleneksel kültür faaliyetlerinin yanı sıra
Türk dünyası bilim insanları ile sanatçılarının tecrübe alışverişine imkân
sağlayan ortamlarda buluşmasına öncülük etmektedir.
TDT’nin
özel birimi “Türk Akademisi”
Türk
Akademisi, 2012 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye
tarafından dil, edebiyat, kültür ve tarih alanlarında ortak bilimsel
araştırmaları koordine etmek ve kadim Türk medeniyetinin özgün kaynaklara
dayalı şekilde incelenerek insanlığa olan katkısını değerlendirmek amacıyla
kurulmuştur.
Merkezi
Astana’da olan Türk Akademisi, Türk dünyasının ilim ve araştırma merkezi olarak
üye ülkeler arasında bilim ve eğitim alanlarında koordinasyon, işbirliği ve
araştırma faaliyetlerini sürdürmenin yanı sıra bilimsel yayınlar yapmakta ve
uluslararası ortaklıklar ve konferanslar sayesinde Türk dünyasının bilimsel
hazinesinin dünya çapında tanıtımına katkıda bulunmaktadır.
***
Türk
Devletleri Teşkilâtı ile Türk dünyası yepyeni bir sürece başlıyor. Gelişmelere
hep beraber tanık olacağız…
Sağlıkla
kalın…
https://www.turkkon.org/assets/pdf/haberler/turk-dunyasi-2040-vizyonu-2396-98.pdf
https://www.turksoy.org/turksoy/about
https://www.turkkon.org/tr/iliskili-kurumlar/turk-akademisi_1