Trump’a sıkılan kurşunun adresi aslında Türkiye’dir

Seri katiller iki asırdır İslâm coğrafyasında kan akıtıyorlar. Toprakları, ülkeleri, aileleri ve çocukları parçalıyorlar. Hiçbir devirde olmadığı kadar özellikle Türkiye’ye düşmanlık besliyorlar. İçeridekiler, dışarıdakilere kılcal damarlara kadar yardım ve yataklık ediyorlar. Bu nedenle iki yıl içinde 15 Temmuz’dan daha dehşetli bir girişim planlıyorlar. Türkiye buna “dur” demesini bilecek aziz bir ülkedir; ancak diri olmak gerekir.

BİR olay olduğunda ilk anlara dikkat edilmelidir. Saf bilgi orada vardır. Sonrasında insanların bulaşık elleri ve fikirleri karışır. 

1999 depreminde bir TV’nin son dakika canlı yayınında depremin şiddeti verilmiş, ardından düzeltme gelmişti. Depremlerde düzeltmeleri biliyoruz, lâkin deprem sonrasındaki etki görülünce şiddeti hakkında şüpheler derinleşti.

Bir seyahat için otomobil yerine helikopter kullanmanın tavsiyesine uyan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na ilk kurşun, aslında millî iradenin yanında yer alıp postmodern darbeye karşı durduğunda sıkılmıştı. Kurşun helikopterde isabet etti.

Japonya tarihinde en uzun süre başbakanlık yapan Şinzo Abe, 8 Temmuz 2022’de Nara şehrinde düzenlenen mitingde kurşunların hedefi yapıldı.

ABD yapımı bir helikopter ile seyahat eden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, helikopter formatına bürünmüş kurşunlarla can verdiler. 

1993 tarihinde 5 ülkeyi kapsayan Orta Asya gezisinden sonra resmî kayıtlara göre kalp krizi geçiren ve ambulansla hastaneye yetiştirilemeyen Turgut Özal hayatını kaybetmişti. 

Türk Kurtuluş Savaşı’na katılıp sonrasında “İstiklâl Madalyası” verilen Adnan Menderes, ezanı aslına çevirme sözü verdiğinde hedefinden vazgeçmesi istenmiş ve istek kabul görmeyince hakkında karar verilmişti. 

“Putin’n akıl hocası” olarak bilinen Aleksandr Dugin’in kızı Darya Dugina aracına yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmişti.

Nedense ABD ve Rusya’da kurşunlar hep ıskalar. Trump ölmez, Putin sağlam çıkar. ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle, “Gizli Servis’in en büyük operasyonel başarısızlığı” olduğunu söylese de kurşun mitinge katılan 1 kişiyi öldürdü ve suikast girişiminde bulunan 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks, kurşunun adres sormadığı kişi olarak kayıtlara geçti.

Bazen kurşun darağacı olur, bazen bomba, bazen helikopter, bazen de mermi. Ancak hedefte hep insan ve insanî değerler vardır. Kurşun, şekil değiştirse de seri katiller hep aynıdır.  

***

Toplulukların hareketinde iki fotoğraf öne çıkar. Birincisi refah seviyesinin yüksek olduğu durumlarda maddiyat, ideoloji ve hedefler için birer araca dönüşür. İkincisi ise düşük refah seviyesinin olduğu yerlerde zengine özen ve ekonomik kaygı, toplumun tetikçisi olur.

Böyle bir aşamada İngiltere ve Almanya İsrail’in yanında yer almasına rağmen İsrail’in Gazze’de artık durması gerektiğini dillendirmeye başlaması tesadüf değildir. Bu sesli çıkış Trump’a suikast girişimi ve KKTC’ye Türkiye’nin çıkarma yapmasına denk gelmesi manidardır. Asıl tetikçi ise İsrail’in soykırımcı olduğunu İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilan etmiş olmasıdır. Yani İngiltere ve Almanya aslında hâlâ iki yüzü davranıyorlar. Kurşunlar hâlâ Müslümanlara sıkılıyor.

Batının tek dişi kalmış canavarlıkları içerisinde demek ki 40 bin can almak varmış.

***

Darya Dugina ve Ukrayna olayı ile Rusya meşgul edilirken İsrail soykırım yapmaya başlayarak Orta Doğu’nun fitilini ateşlendi. Şinzo Abe’ye kurşun sıkılarak Uzak Doğu kan gölüne çevrildi. İbrahim Reisi öldürülerek Orta Asya ve Türkiye’nin hatları karıştırıldı. 

İbrahim Reisi’nin öldürülmesinden sonra Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör devleti kurma hayâlleri yeniden fiili duruma dönüştü. Terör devletine “dur” diyecek Türkiye, dâhili ve harici yollarla Kayseri’deki olaylar üzerinden karıştırılmak istendi. Olayları analiz eden aziz ülke, KKTC’de gövde gösteri yaparak Batının ağzının payını verdi.

***

Hedefinde para, mâkâm, otomobil, arsa, hız ve haz gibi fani dünya işleri olanlar, gücün kölesi olurlar. Hem bu dünyayı hem de ahireti kaybederler. İnsanın asıl vurulduğu ve kurşunun hedefinde olan yer de tam olarak işte bu fani dünya işleridir. Çünkü bu tipler, gücün karşısında köle olduklarından her türlü silaha mermiyi sürerler.

***

ABD kendi içerisinde terörde hain beslemez. Yakaladığı yerde adrese teslimat yapar. Türkiye’de ise iç ve dış düşmanlar sürekli birbirleriyle iletişim hâlindedirler ve hedefleri Müslüman Türk milletini Anadolu’dan söküp atma hayâlleriyle yaşarlar. Unutulmamalıdır ki bin yıldır devam eden bu hayâl çok canlıdır ve 15 Temmuz’da son denemesini yaptılar. 

En son Suriye ile görüşülmesi noktasına gelindiğinde kanayan yaraya dönüştü. İki yıl içerisinde bu iç hainler tekrar ayaklanacak ve gözleri dönmüşçesine, akıllarını yitirmişçesine yine yeniden saldıracaklar. 

Öyle bir saldıracaklar ki Gazze’yi aratır derecesine getirmek isteyecekler. Ancak başaramayacaklar. Her devir, sorun ve çözümleriyle birlikte gelir. Bu asrın çözümleri Anadolu’da ve Müslüman halkın bağrındadır. Müşahhas olarak Al Bayrak’ta cisimleşmiştir.  

***

Türkiye’de olaylar olduktan sonra analiz yeteneği yüksek olup, olaylar olmadan önce analiz yeteneği düşük seviyede seyrediyor. Çünkü dâhili düşmanlar ikili oynuyorlar. Hukukî görünümün altında harici düşmanlar gibi davranıyorlar.

Gelinen aşamada Trump’ın kazanacağı aşikâr olunca tetikçiler Trump’ı hizaya çekmeye çalıştılar, kısmen de başardılar. Avrupa ve Almanya’dan çekilme söylemlerini ifade eden Trump, başkan olduğunda bunu başarabilecek mi, göreceğiz.

Seri katiller iki asırdır İslâm coğrafyasında kan akıtıyorlar. Toprakları, ülkeleri, aileleri ve çocukları parçalıyorlar. Hiçbir devirde olmadığı kadar özellikle Türkiye’ye düşmanlık besliyorlar. İçeridekiler, dışarıdakilere kılcal damarlara kadar yardım ve yataklık ediyorlar. Bu nedenle iki yıl içinde 15 Temmuz’dan daha dehşetli bir girişim planlıyorlar. Türkiye buna “dur” demesini bilecek aziz bir ülkedir; ancak diri olmak gerekir. Bu ve benzer nedenlerle, Trump’a sıkılan kurşunun adresi aslında Türkiye’dir.