Terörün panzehri: Dinamik çözümler

Tamamen istihbarı ve emniyet plânında mücadele devam ediyor. Son yıllardaki savunma sanayii teknolojileri ile mücadele takdire şayan. Ancak içerideki atamalarda FETÖ ile irtibatlı/iltisaklı olanların atanıyor olabilmesi, dinamik olarak yapının incelenmediğinin bir delilidir.

DİNAMİK ve statik olarak iki gruba ayrılan sistemlerin statik durumları dinamik özelliklerle kontrol edilebilir ve ispatlanır. Statik özellik durağanı çağrıştırır ve harekete geçilmedikçe ne yapılacağı bilinmez. Bireylerin davranışları kritik durumlar ile sınanırken, toplum ve grupların davranışlarıysa dinamik sistem ile tanımlanır.

Türkiye’nin içinde ve dışında sıkıntıları olan durumları mevcuttur. Terör örgütlerinin hem içeride hem de dışarıda hareketleri olduğu için dışarıdakini doğrudan hedef alıp teknoloji ve askerî operasyonlar ile etkisizleştirmek mümkündür. İçeridekileri ise harekete geçmeden anlamak sadece dinamik bilimiyle mümkün olur. Ancak bunun başarıldığını ifade etmek zor. Bireysel terör faaliyetleri de mikro ölçekte tespit edilebilir. Bunun da tespiti ve etkisizleştirilmesi bireyin harekete geçmesiyle mümkün görünüyor.

Harekete geçmeyen toplum, grup, örgüt ve bireyin ancak eyleme geçerek tespit edildiğini yukarıda ifade ettik ancak harekete geçip eylem olmadan da bunların tespiti mümkündür. Dinamik sistem teorikleri bu durumu ifade eder. Bireylerin psikolojik durumlarını ifade eden çözüm önerileri günümüzde mevcut olup bunların toplum, grup ve örgüt liderleri için uyarlanmışları bulunmamaktadır.

Toplum, grup, örgüt ve bunların liderleri dinamik sistem olarak hareket ederler. Dinamik sistemler üç türlü özelliğe sahiptirler. Bu özellikler açısından bakıldığında toplum, grup, örgüt ve bunların liderlerinin olaylar olmadan ve eyleme geçmeden önce neler yapabilecekleri tespit edilebilir. Bu nedenle dinamik sistemlerin özelliklerini iyi anlayıp sorunlara çözüm önerisi sunmak gerekir. Böyle bir sistem için çözüm önerisi, sosyoloji bilimi açısından sunulmak istenmiş, İngiliz Hıristiyanlık görüşünün dışına ise çıkılmak istenmemiştir. Bu nedenle bilimsel olarak dinamik sistemlerin özelliklerinden de yardım almak isabetli olacaktır.

Dinamik sistemlerin üç türden özellikleri; eylemsizlik, dinamik ve etki tepkidir. Eylemsizlik özelliği, konumu tanımlayıp toplum içerisinde merkezi ve hedefleri belirler. Bu durum ileride olacaklar açısından bir referans noktası oluşturur.

Dinamik durum olan ikinci düzeyde toplum, grup, örgüt ve bunların liderleri harekete geçme eğilimindedirler. Bu hareket durumu dinamik şekilde geleceğe yön verme pozisyonunda yer alır. Genelde toplumun ve sistemin güvenini kazanacak yerde konuşlanır ve eylemsizlik durumuna göre hareket eder. Eylemsizlik durumu daha sonra olacak olanları hedeflediğinden, dinamik sistemi aracı olarak kullanır.

Dinamik durumda bir sistem, mevcut sistemin içerisinde kalıcı rol almak ister. Kalıcılığı sağlandığında ise en başta belirlediği kendi hedefine kilitlenir. Etki-tepki durumunda olan bir sistem ise dinamik yapıdaki kalıcı durumunu kendi emelleri için kullanır. Bir çeşit dinamik özelliğini kendi emellerine alet eder.

Dinamik sistemler toplum açısından grup, örgüt ve bunların liderleri için aparat kullanmayı da amaç edinir. Zira dinamik sistemler çok sayıda bileşeni olduğundan her zaman aynı tetikleyiciyi kullanmak zorunda değildir.

Terör örgütleri bu tür dinamik yapılardandır. Türkiye’nin yüz yüze olduğu aktif ve dinamik iki terör örgütü vardır: Biri PKK, diğeri FETÖ. PKK doğrudan silah kullandığı için yıllardır savaşılan bir örgüttür. FETÖ ise 15 Temmuz’da silahlı olduğunu açık etti. Şöyle bir sayfalar karıştırıldığında, en azından 1992’den itibaren FETÖ’nün de silahlı bir terör örgütü olduğunu görmek mümkündür. Ancak buna o zamanlarda toplumun genelini inandırmak mümkün değildi. “Aklını yitirmiş, deli” nitelemesi bile yapılabilirdi.

FETÖ şehirde, PKK dağlarda idi. Ancak şimdilerde her ikisinin de hem içeride, hem de dışarıda uzantıları var. Mücadele o kadar çetrefilli oldu ki içeride kuzu postuna büründüler.

FETÖ lideri ne olduysa son günlerde birdenbire bir video yayınladı. Tuhaf gibi gelebilir ama bunun tek amacı vardı: Örgütünü dinamik olarak ayakta tutmak... Bir müddet önce de ülkede benzer durumlar vardı ancak o zaman başını göstermemişti. Çünkü siyâsî aparatlarının tamamı FETÖ’ye hizmet ediyordu. FETÖ liderinin video yayınlamasına gerek yoktu. Şimdi ise FETÖ’nün kuklası olan siyâsî yapılar paçavra gibi saçılıyorlar.

Hiçbir yapı ve örgüt, dinamik yapısını çıkmaza sokmadan nihayete ermez. PKK ve FETÖ de böyledir. Her ikisinin de en zor yanı, içeriden birilerini devşirmiş olmasıdır. Aslında bir önceki cümle yanlıştır; içeriden devşirdiği çok fazla insan yok, zaten iki yüzyıl önce de böyleydiler. Zira soyisim ve isim değişikliği dönemlerinde adlarını değiştirip bizden göründüler. Şehirlerin en güzide ve en kıymetli yerleri onların elindedir.

Amerikan Board, Osmanlı döneminde ve sonrasında ülkeye geldiğinde gizli Hıristiyanlar ile görüşmüştü. Bunlar Müslüman görünümlüydüler ve kendilerini gizliyorlardı. Yani isim ve soyisimlerini değiştirip bizden görünenler, aslında hiçbir zaman bizden olmayan Hıristiyan, Ermeni ve Yahudilerdi.

PKK ve FETÖ örgütü, bu tür yapılar üzerinden yürümektedir. Bu topraklarda İslâmiyet hâkim olduğu için kendilerini gizleyecekleri en iyi yol, hiç şüphesiz Müslüman görünmektir. Öyle de yaptılar. 15 Temmuz ile gerçek yüzleri açığa çıkan FETÖ ve PKK terör örgütleri aynı amaca hizmet ederler.

Şimdilerde yerel yönetim seçimleri var, her iki örgüt de ülkeye saldırıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde böyle değildi zira siyâsî aparatlar zaten onlara hizmet ediyordu. Şimdilerde ortalık karıştığı için PKK ve FETÖ tekrar dinamik olarak harekete geçti.

Her iki örgütün de amacı aynı: Sevr’de dayatılan haritanın kabul edilmesi... Ülke böyle bir haritayı kabul etmez. Ancak düşman o kadar kararlı ki yarım asırdır aktif bir şekilde saldırıyor.

Son iki yıl içerisinde FETÖ’nün kullandığı siyâsî aparatlar sanki yeniymiş gibi millete lanse edildi. Aslında 1990’lı yıllarda bile açıktı bunlar. PKK Avrupa ülkelerinde kendi reklâmını yaparken, şimdiki siyâsî aparatlar orada birlikte hareket ediyorlardı. Türkçe, Kürtçe, Almanca ve İngilizce bastırdıkları kitap ve dergilerde yüzleri gizli bazı siyasiler yıllarca meşru partiler içinde siyaset yaptılar. Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise aparat olanlar açık oldular.

FETÖ liderinin hâli de budur. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde bir terör devleti kuramayan PKK ve uzantıları, yerel yönetimlerde kazanımlarla bir şeyler yapmanın derdindeler. Son olaylara odaklanıldığında ise FETÖ’nün canhıraş bir şekilde yerel yönetim ve içeride Devlet düşmanlığına soyunduğu açıktır. Kendi elemanlarını ise “umut” ile ayakta tutmak istemektedir. PKK ve FETÖ’nün ipi ABD’nin elindedir ve Avrupa arka bahçeleri olarak kullanılmaktadır.

Dinamik yapı hükmündeki bu türlerle mücadele ederken, olaylar olmadan önce şehirlerde bombalar patlamadan, kurumlarda FETÖ elemanları konuşlanmadan bir şeyler yapmak pekâlâ mümkündür. Dinamik bilimi açısından bu çok kolay bir durumdur. Bunun tek yolu, bu yapıların kodlarını çıkarıp dinamik olarak çözmektir. Dinamik bu yapılar eylemsizlik, dinamik ve etki-tepki gibi üç yolun dışında başka bir yol izleyemezler. Bu konuda çok sayıda uzman var ülkede, ancak bu uzmanların İletişim Başkanlığı, MİT ve Emniyet tarafından değerlendirilmesi durumu yok denecek kadar azdır.

Devlet bu tür dinamik yapıları fizik olarak çözüp yapay zekâ ile kodladıktan sonra, olaylar olmadan, öncesinde çözmek mümkündür. Bizde her bilimin sadece kendi sınırları içerisinde kalması benimsendiğinden, toplum, grup, örgüt ve bunların liderleri dinamik sistem olarak incelenmemektedir.

Tamamen istihbarı ve emniyet plânında mücadele devam ediyor. Son yıllardaki savunma sanayii teknolojileri ile mücadele takdire şayan. Ancak içerideki atamalarda FETÖ ile irtibatlı/iltisaklı olanların atanıyor olabilmesi, dinamik olarak yapının incelenmediğinin bir delilidir.