Temizliğin kökleri

Zihin, Marifetullah’ın iletişim aracıdır. Marifet ve muhabbet insanı temize çıkarır. Muhabbet ise imandan gelir. “Temizlik, imanın yarısıdır” hadîsi böyle de anlaşılmalıdır. Böylece hakikate erişmek isteyen kişi su, hava ve ışık gibi Marifetullah’ın işâretlerini idrak etmelidir.

“TEMİZLİK”, Koronavirüs ile birlikte gündemimize iyice oturdu. Maskeyi, virüsün ağız ve burun yoluyla bulaşmaması için kullanıyoruz.  

Derdimiz güven içinde olmak, korkmamak ve emin şekilde hayatımıza devam etmektir. İşte bu “güven” ve “emin” olmanın kökünde “eman” kökünden türeyen “iman” bulunmaktadır. Bu çerçevede temizlik için “Temizlik, imanın yarısıdır” hadîsi, durumun ciddiyetini hayat boyu ortaya koyuyor.

Arınma ve temizlenmeyi ifade eden kelimeler “tahâret/tuhr” ve “zekâ” köklerinden türemiştir. Bu noktada temizliğin maddî ve mânevî olarak dış ve iç temizlik şeklinde anlaşılması doğaldır.

Dış temizliği kendi içinde iki ana gruba ayırmak gerekir. Birincisi, kişinin bedenen temizliği, diğeri ise çevre temizliğidir. Her iki temizlik pislikten, kirden, pastan ve necis şeylerden temizlik olarak anlaşılır.

Günümüzde çevre temizliği için “çevre mühendisleri” yetişmektedir. Atalarımız da geçmiş medeniyetlerde sıklıkla çeşme, kuyu, han, hamam ve sarnıç gibi hizmetlere önem vermişlerdir. 

İç temizlik de kendi arasında iki grupta görülür. Birincisi, kişinin bütün organlarını kötü ve zararlı (günah) olan davranıştan korumasıdır. Diğeri ise kalbin, rûhun temizliğidir. Rûhun mâsivâdan ve kalbin kötü huylardan arındırılması esas olandır.

Bazı saygın kişiler kalp ve rûh(/nefs) temizliğini seyr-ü sülûk için mânevî arınma şeklinde büyük bir önem atfetmiştir.

Maske ve temizliğin birlikteliğini kapsayacak şekilde; Farsça “su” (âb) ve “el” (dest) kelimelerinden oluşan, “el suyu” anlamındaki “abdest” kelimesi türemiştir. Abdest, temiz su ile alınır. Abdestin çok sayıda faydası vardır. Abdest alınırken, bedenin kritik ve uç noktalarına suyun temas ettirilmesi dikkat çekicidir. 

Kan dolaşımı, doku/hücre beslenmesi, ağız, burun ve boyna temiz suyun temas ettirilmesi çok yararlıdır. Bunların yanında bedenin savunma sistemi olan lenf dolaşımı ve beyaz kan hücrelerini (lenfosit) diri tutmak gibi abdestin büyük etkisi vardır.

Temizlenmeyi ifade eden kelimelerin köklerinden birisinin zekâ olduğunu yukarıda ifade etmiştik. Zekâ “vererek temizlenme” ifadesini karşılarsa, “zekât” olarak karşımıza çıkar.

Zekâ, aklın en kullanışlı cihazıdır. Aynı zamanda kavrama ve çözümleme yeteneği olarak aklın elinde kullanıldığında “zihin” olarak insanın yetişmesine hizmet eder. Detaylı bakıldığında, nefsin iç ve dış duyular yoluyla bilgileri arındırarak kişiye kazandırılması da bu çerçevededir. 

Ayrıca insanı çevreleyen bütün bilgilerin idrak edilmesi için kuşatılmış bir yetenek olarak zekâ karşımıza çıkmaktadır. Çevrede olup biten bu bilgileri süzmeden kabaca alan bir zekâ, başa belâdır.

İnsanoğlu kalp, rûh ve zihin temizliği yaparken hayâl, fikir, endişe ve hatırda tutmayı kullanır. Bunları doğru kullanmak ancak vahiy ile desteklenen akıl ve zekâ yoluyla mümkündür. Bu şekilde bir yol, kişiyi ancak hakikate eriştirebilir.

Zihin, Marifetullah’ın iletişim aracıdır. Marifet ve muhabbet insanı temize çıkarır. Muhabbet ise imandan gelir. “Temizlik, imanın yarısıdır” hadîsi böyle de anlaşılmalıdır. Böylece hakikate erişmek isteyen kişi su, hava ve ışık gibi Marifetullah’ın işâretlerini idrak etmelidir.