Televizyon ve ekran bağımlılığı

Norveç ve ABD’de yapılan uzun süreli araştırmalar, çocukların zekâ gelişiminde TV izlemenin olumsuz etkiler oluşturduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, çocukların televizyon seyrettiklerinde insanlar ve çevre ile irtibatlarının ve bunun yanında keşif yeteneklerinin azaldığını, buna mukabilse bunun zihinsel gelişime olumsuz yansıyacağını dile getiriyorlar.

DİJİTAL platformların sayısı her geçen gün artsa da yapılan araştırmalar televizyonun en fazla takip edilen medya aracı olduğunu gösteriyor. Ayrıca yine bu araştırmalar, insanların çok çok büyük bir kısmının tek bilgi kaynağının televizyon olduğuna da vurgu yapıyor. Peki, onlarca dijital platforma, onlarca sosyal medya platformuna rağmen insanların çok büyük bir kısmı neden TV izlemeye devam ediyor, hiç düşündünüz mü?

Her şeyden önce, insanları ekranlara bağlayacak, başta eğlence olmak üzere komedi, dram, spor, müzikal ve realite şovlar televizyonların vazgeçilmez yapımları arasında bulunuyor. İkincisi, son dönemlerde artan dijital yahut internet tabanlı platformlar ücrete tâbi iken televizyon izlemek insanlar için maliyetli değil.

Hâl böyle olmasına rağmen, sokaktan herhangi birini çevirip TV hakkındaki görüşlerini sorsanız, azımsanmayacak sayıda insan TV izlemenin zararlı olduğunu, pek TV seyretmediğini, daha çok didaktik yönü olan programları takip ettiğini dile getirecektir. Sosyal medyaya baktığınızda ise en çok reyting alan dizilerin ve gündüz programlarının zararlarına değinen milyonlarca paylaşım görürsünüz. Yani görünürde insanların TV izlemeye karşı oldukları görünür. Ama durum hiç de öyle değildir.

Zekâ gelişimini olumsuz etkiliyor

Yapılan araştırmalara göre TV izleme süreleri yaş arttıkça artıyor. Çocuklarda bu oran günde 2 saat iken 60 yaş üstünde bu oran 8-9 saate kadar çıkabiliyor. Uzmanlar çok fazla TV izlemeyi önermiyorlar. Özellikle 2 yaşından küçük çocukların hiç TV izlememeleri gerektiğini söylüyorlar.

Norveç ve ABD’de yapılan uzun süreli araştırmalar, çocukların zekâ gelişiminde TV izlemenin olumsuz etkiler oluşturduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, çocukların televizyon seyrettiklerinde insanlar ve çevre ile irtibatlarının ve bunun yanında keşif yeteneklerinin azaldığını, buna mukabilse bunun zihinsel gelişime olumsuz yansıyacağını dile getiriyorlar.

İleri yaşlarda da bilinçli tüketim yok

İleri yaşlardaki insanların TV seyrederken daha bilinçli olma ihtimali her ne kadar yüksek olsa da bilinçli medya okuryazarlığı hemen hemen hiç olmadığından, medya içerikleri, içerik üreticilerinin kontrolünde ve onların yönlendirmesiyle tüketiliyor.

Ayrıca yapılan araştırmalar günde 4 saatten fazla TV seyreden insanların hareketsiz yaşamdan dolayı obezite riskiyle karşı karşıya kaldıklarına vurgu yapıyor.

Şiddet ve cinsellik, düşünce ve davranışları şekillendiriyor

TV içeriklerinin temeli şiddet ve cinsellik üzerine kuruluyor. Bu da yoğun TV izleyen insanlarda bu iki dürtünün düşünce ve davranışlarına etkisini artırıyor. Çok fazla televizyon izleyenlerde agresif davranışlar daha fazla görülüyor.

Yapılan araştırmalarda, bir gencin 18 yaşına kadar televizyonda yüz binlerce şiddet eylemi gördüğünü ortaya koyuyor. Bu da özellikle gençleri şiddete yönlendiriyor ve insanların saldırgan davranışlar sergilemelerine yol açıyor. 

Ayrıca çocukluk ve gençlik dönemlerinde yüzbinlerce cinsel çağrışımlı içerik, bu içeriklere maruz kalan gençleri bilinçsiz cinsel tüketimlere yönlendiriyor. Çünkü cinselliğe maruz kalan beyinde cinsel uyarımlar artıyor. Bu da cinsellik temelli tüketimleri artırıyor.