TEKNOFEST’e bakan kılavuz istemez

Türkiye’de yetişmekle gurur duyduğunu her fırsatta arz eden, Türk ve Müslüman olmakla övünen, hattâ en sonunda TEKNOFEST’teki gençlere hitaben, “Ülkenizde kalın, ülkenize geri dönün, benim yaptığımı yapmayın” diyen iftihar kaynaklarımızdan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın nasıl bir samimiyetle Türk gençliğine sarılırcasına Selçuk Bayraktar’a sarıldığını hepimiz gördük, değil mi?

MAYIS ayının sonunda başlayıp Haziran ortasında bitirdiğim bir dosyayla bir gerçeği göstermeye çalışmış ve önemli bir mukayeseye girişmiştim.

Diyordum ki özetle, “Gezi Kalkışması ve sosyal medya kullanımı üzerinden Z kuşağı algısı oluşturmaya girişen muhalif ajans çalışmalarına karşın TEKNOFEST ve sivil toplum odaklı gençlik faaliyetlerine, bunları organize edenlere ve bu etkinliklere katılanlara bakmak ve bu manzarayı yorumlamak daha değerli değil mi?”.

Meselâ o kıyasa göre yine diyordum ki, “Gezi Kalkışması’na katılan ve 30 binle sınırlı olan sayı mı önemli, TEKNOFEST’e katılan Türkiye’nin üretim gücüne hayranlık duyan 5 milyonluk sayı mı?”.

Ya da iktidarın en çok eleştirildiği gençlik boyutunda proje geliştirerek Kafkaslardan Balkanlara, Afrika’dan Hint yarımadasına insanların ihtiyaçları için koşturan “gerçek” gençler mi mühim, yoksa ajansların bot ve satın alınmış hesaplarla “Bu ülkede yaşayamıyorum” yalanına teşne olan “sahte” gençler mi?

Türkiye’de yetişmekle gurur duyduğunu her fırsatta arz eden, Türk ve Müslüman olmakla övünen, hattâ en sonunda TEKNOFEST’teki gençlere hitaben, “Ülkenizde kalın, ülkenize geri dönün, benim yaptığımı yapmayın” diyen iftihar kaynaklarımızdan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın nasıl bir samimiyetle Türk gençliğine sarılırcasına Selçuk Bayraktar’a sarıldığını hepimiz gördük, değil mi?

Ana akım medya ile sosyal medyada, bütün TEKNOFEST süresi boyunca, bizim aylar önce dile getirdiğimiz noktaların fark edildiğini, kabul edildiğini ve sahiplenildiğini görmek öyle memnun etti, öyle gururlandırdı ki…

Ne söylesem az!

Ne yazsam az!

Ancak yapmamız gereken çok…

Geçtiğimiz hafta sanat atölyelerinin öneminden bahsetmiştim.

TEKNOFEST, gençliğimizin fen yansıması… Sanat atölyeleri ise sosyal yansıması olacak. Bu alandaki eksikliğin giderilmesi için çok daha ileri atılımlar yapmamız gerekiyor.

Gençliğimize, gençlerimize inanmamız gerekiyor.

Nasıl kuş ancak iki kanadıyla uçar, övündüğümüz fen boyutunun yanına mutlaka sosyal boyutu da yerleştirmeli, geleceğimizin bu iki kanatla uçuşa geçtiğini görmeliyiz.