Tekno Türk

“Tekno Türk” derken, sadece Akıncı TİHA veya TOGG değil, her alanda gelişen ve geliştirilmesi gereken bir teknolojiden söz açıyoruz. Türkiye bu özgüveni yakaladı ve her alanda ilerliyor. Önemli olan, “irâde, ısrar ve mesafe”!

CUMHURİYETİMİZİN 100’üncü yıldönümünde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak için projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Ancak görünen o ki, olamayacağız!

Kuşkusuz pandemi süreci politik gerekçeler içinde yer tutacaktır. Fakat asıl önemli olan, irâdedir, çabadır ve hedefte ısrar etmektir.

Türkiye’nin ilk 10’a girmekten önce irâde, özgüven, çaba ve ısrar sorunu var. AK Parti bu özgüven kaybını aşma noktasında ciddî mesafeler aldırdı. Ancak muhalefet, “Hedefe varamayacaksak, irâdeye de, çabaya da gerek yok!” zihniyetiyle zâten yerinde sayıyor.

AK Parti iktidarının dikkat etmesi gereken, varmak değil, alınan mesafeyi ortaya koymaktır. Çünkü “varış” dediğiniz, mesafelerin birbirine eklenmesidir.

AK Parti’nin, aldığı mesafeyi anlatmakta nedense zorlandığını görüyoruz. Yani bir enformasyon zaafı var!

Ancak büyük endüstriyel yatırımların yapılmasına yönelik destekler, teknoloji üreten KOBİ’ler ve bilim-teknoloji-sanayi arasındaki güçlendirilmiş bağlar anlatılamamış olsa da yaşanıyor ve sanayici, alınan mesafenin farkında.

Türkiye özellikle orta ve yüksek teknolojili ürünlerde üretim üssü olmayı hedefliyor. Son yıllarda düşük teknoloji seviyesinden orta teknoloji seviyesine hızla yükseliyor. 2023 yılına kadar sanayimizin önemli bir kısmının yüksek teknolojiye evrilmesi için de projeler birebir devreye alınıyor.

Bu bağlamda elektrikli araç üretimine yönelik çaba, özel bir yer tutmaktadır. Dünyada çevre dostu araçlara ve alternatif yakıtlara olan ilgi de her geçen gün artıyor zâten.

TOGG, millî bir heyecan oluşturdu. Aslında mesele sadece otomobil yapmak değil; bu sürece girildiğinde mühendislik, bilişim teknolojisi, rekabet ve bilimsel gelişme gibi birçok alanda da kendinizi geliştiriyorsunuz. Yerli motor üretme yolunda ar-ge ve doğal kümelenme sağlanıyor.

Motor teknolojisi, OECD’nin “teknoloji yoğunluğu indeksine” göre orta yüksek teknoloji olmasına rağmen kritik, stratejik ve doğurgan bir teknolojidir. Türkiye’nin kendi markalarını üretebilmesi için ülkemizdeki gayretler gurur vericidir.

Daha geçen günlerde Akıncı TİHA gururunu yaşadık. Savunma sanayiinde gelinen nokta açısından etkin ve güçlü Türkiye imajını âdeta uçurdu.

Kuşkusuz “teknoloji” denince sağlık dünyasındaki teknolojilerden de söz açmak gerekiyor. İşte aşı meselesi! Yani yerli aşı…

Bugün milyonlarca insan Türk aşısını bekliyor; çünkü aşı kaygısı yaşanıyor. Aşı üretmek, özü itibâriyle sadece bilimsel zekâ değil, mühendislik zekâsı da gerektiriyor. Kan tahlilleri ve hastanede kullanılan tüm teknolojiler birer sanayi ve bilişim örneği…

Dolayısıyla başlıkla “Tekno Türk” derken, sadece Akıncı TİHA veya TOGG değil, her alanda gelişen ve geliştirilmesi gereken bir teknolojiden söz açıyoruz. Türkiye bu özgüveni yakaladı ve her alanda ilerliyor. Önemli olan, “irâde, ısrar ve mesafe”!

Değilse, zâten akıbet CHP…