ANKARA’daki Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu’nun (TEKM) temsilci
değişikliğinin ardından Haber Ajanda adına yeni atanan Misyon Temsilcisi Sayın
Volkan Chih-Yang Huang ile tanışmak konusunda oldukça heyecanlıydım. Değerli
kabulleri sırasında gerçekleştirdiğimiz sıcak sohbette Sayın Huang’ın Orta Doğu
bölgesine daha önceki aşinalığının getirdiği yansımalar vardı. Ülkemiz hakkında
edindiği altyapının yanı sıra Tayvan’ın uluslararası toplumda hak ettiği yeri
kazanmak adına üzerine giyindiği kararlılık oldukça aşikârdı.
Sayın Huang ile tanışmamızın ardından derhâl bir
söyleşi gerçekleştirmek üzere sözleştik. Değerli dostum Hasan Chih-Tang Chang’ın
da kıymetli katkıları ve yardımlarıyla, daha önce Tayvan’a dair Haber Ajanda
sayfalarına taşıdığımız birçok makale ve söyleşinin üzerine çok daha
derinlemesine ve çok daha nitelikli, söyleşiye ilişkin satırları okuduğunuzda
daha da açık şekilde görüleceği üzere çok daha ileri bir Tayvan vizyonu ve
Türkiye-Tayvan ilişkilerinde çap genişleten bir söyleşi yapmış olduk.
Son aylarda Çin Halk Cumhuriyeti’nin tehdit ve hava
sahası ihlâllerine sapasağlam ve kararlı bir duruşla cevap veren Tayvan’ın
Covid-19 Salgını sürecinde tüm dünyaya sağlık ve salgına karşı mücadele
ekipmanı sağlamak hususunda yaptığı yardımlara karşın Çin Halk Cumhuriyeti’nin
baskısı nedeniyle kendisininse ilaç ve aşı problemi yaşadığını öğrenmek öyle
enteresan ki… Dünyaya teknoloji ve bilgi ihraç ettiği gibi demokrasi, insan
hakları ve ekonomik refah plânında örnek ülkeler arasında gösterilen Tayvan’ın
hâlâ uluslararası toplumda yer alamıyor olduğunu söylemek ve yazmak dahi tuhaf!
Hatta bana göre tıpkı Filistin, Doğu Türkistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
gibi insanlık adına bir utanç!
Çin Halk Cumhuriyeti’nin ülkemize karşı da
geliştirdiği çok yönlü baskılama enstrümanlarına karşı Asya Pasifik’te niçin
Tayvan’la ilişkilerimizi daha da perçinlememiz gerektiğini daha önce defalarca
kaleme almıştım. Bundan vazgeçmeyeceğim. Size enteresan bir tevafuktan
bahsedeyim hatta: Bir ada ülkesi olan Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti’nin
baskıları nedeniyle uluslararası kamuoyu tarafından, maalesef BM tarafından
tanınmıyor. Tayvan’ın Ankara’daki Ekonomi ve Kültür Misyonu binası kime komşu,
biliyor musunuz? Bir ada ülkesi olan ve BM tarafından tanınmayan, bizim
gözbebeğimiz ve millî dâvâmız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ankara
Büyükelçiliği binasına…
KKTC dâvâmız hakkında Sayın Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın son yıllarda nasıl çırpındığını biliyor ve konuyu nasıl
sahiplendiğini, KKTC’yi uluslararası kamuoyuna nasıl aktardığını heyecanla
izliyoruz. İşte Tayvan, hem Kıbrıs dâvâmızı anlama ve anlatma, hem de bizi çok
yönlü baskılama altına almaya çalışanlara karşı özel çıkış yollarımızdan belki
de en önemlisi bu yüzden!
Daha önce çokça bahsetmiştim, ama devam etmekten çekinmeyeceğim; ÇHC’nin
baskısı nedeniyle Tayvan’ı tanımayan ülkelerin Covid-19 Salgını sürecinde
Tayvan’dan hem teknik bilgi, hem de yardım aldıklarını ve bu ilişkilerin daha
da güçlendirileceğini açıkladıklarını uluslararası medyadan takip etmek mümkün.
Doğu Türkistan gibi bir dâvânın yanında Suriye, Libya, Lübnan ve son olarak
Afganistan’da karşımıza dikilen ÇHC’ye karşı Türkiye’nin doğrudan yeni ve
hacimli ilişkiler geliştirmesi gereken ülkelerden biri bu yüzden Tayvan!
Söz daha fazla uzatmadan, Sayın Volkan Chih-Yang Huang ile
gerçekleştirdiğimiz söyleşi ile sizleri baş başa bırakıyor, Türkiye ile Tayvan
arasındaki ilişkilerin genişlemesi ve büyümesini temenni ediyor, Tayvan’ın
uluslararası toplumda hak ettiği yere bir an önce ulaşmasını diliyorum. Tabiî bunun
için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de devreye girmesi gerektiğini
düşünüyorum. Daha ne kadar beklenebilir ki?
***
“Büyük ülkenin büyük şehrinde görev yapmaktan büyük
onur ve heyecan duyuyorum”
·
Öncelikle “Hoş geldiniz” diyerek hürmetlerimi sunarım. Bildiğimiz
kadarıyla Türkiye’ye ve Orta Doğu’ya yabancı değilsiniz, ancak yine de soralım; çok yoğun
bir şekilde başladığınız diplomasi trafiğinde Türkiye’yi ve Ankara’yı nasıl buldunuz?
Türkiye sadece Orta Doğu bölgesi için değil, aynı
zamanda dünya için çok önemli bir ülkedir. Geleneksel uluslararası politika,
ekonomi ve güvenliği dışında, Türkiye şu anda uluslararası insanî yardımlar,
iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma, salgın önleme, enerji ve ileri
teknolojik gelişme gibi konularda herkesin dikkat ettiği kilit bir rol
oynamaktadır.
Aslında günümüzün oldukça etkileşimli uluslararası
toplumunda bölgesel bir güç rolü oynayan Türkiye, çeşitli bölgelerde meydana
gelen sorunları görmezden gelemez. Uygun şekilde yanıt verebilmek için tüm
yönlere dikkat ederek karşılık vermek gereklidir. Türk Hükûmeti ve
yetkililerinin karşılaştığı çeşitli yerel ve uluslararası zorluklara ve ele
alınması gereken günlük meselelere karşı sergiledikleri performansa saygı
duyuyoruz; çünkü bu kesinlikle kolay bir iş değildir!
Ankara, kuşkusuz, Türkiye’nin genel gelişimini ve
sistemini belirleyen siyâsî operasyonun merkezidir. Orta Doğu’daki diğer
başkentler veya şehirler ile karşılaştırıldığında, Ankara bana çok düzenli
hissettiriyor. Burada demokrasinin gelişmesine ve vatandaşların misafirperverliğine
şahit oldum. Burada göreve başladıktan sonra, birkaç ay içinde birçok kişiyle
arkadaş oldum.
Tayvan ve Türkiye arasındaki işbirliğini ve alışverişi teşvik etmek ve bu iki dost ülke arasında bir kazan-kazan durumu yaratmak için bu büyük ülkenin büyük şehrinde görev yapmaktan büyük onur ve heyecan duyuyorum.
“Tayvan bir direnç adasıdır!”
·
Buradan bakınca, Tayvan’ı
demokrasiye olan inancı, özgürlüklere açtığı alanlar, insan haklarına
saygısı ve hukukun
üstünlüğünü öne çıkarmasıyla bir “örnek
ülke” olarak görüyoruz; siz nasıl anlatırsınız Tayvan’ı?
Gözleminiz çok doğru! Tayvan, gerçekten demokrasi
ve özgürlüğü savunan, insan haklarına saygı duyan, hukukun üstünlüğüne önem
veren model bir ülkedir. Tayvan, bir “direnç
adası”dır!
Geçmişte pek çok siyâsî ve ekonomik zorluk yaşamış olsa da on yıllardır Tayvan halkı, bununla başa çıkmak için el ele çalışmıştır. Ancak şimdi zor kazanılmış olgun demokratik bir yapı, dünyaca ünlü gelişmiş ekonomi ve yüksek teknoloji başarılarına sahiptir. Mutlu bir yaşam tarzı ve canlı bir sivil toplumu olan Tayvan, uluslararası topluma aktif olarak katılmaya, kendi gücüne katkıda bulunmaya ve sorumlu bir üye olmaya hazırdır.
Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, 2020 Tokyo
Olimpiyatları’nda başarı elde eden sporcularla…
“Tokyo Olimpiyatları’nda beni en çok etkileyen
sahnelerden biri…”
·
Sanayisi ve
ekonomik zenginliğiyle dikkat çeken
Tayvan, son olarak Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda
gösterdiği başarıyla sporda da
kendisini fazlasıyla gösterdi.
Kültür, eğitim, gençlik ve
spor yatırımları büyüyerek devam
edecek mi? Türk gençlerine bir mesajınız var mı?
Tayvan Delegasyonu, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda tarihinin
en iyi derecelerini elde ederek 2 altın, 4 gümüş ve 6 bronz madalya kazandı.
Bunların arasında judo, badminton, jimnastik, golf, boks ve karate gibi spor
dallarında ise ilk madalyalarını kazandı. Tayvan halkı hem bu güzel başarından
çok memnun, hem de spor etkinliklerine daha aktif katılmaya başladı.
Başkan Tsai ayrıca, hükûmetin 2024 Paris
Olimpiyatları’na hazırlanan tüm sporcuları destekleyeceğine, sporcular için
daha iyi bir antrenman ortamı yaratmak ve vatandaşlara spor yapma alışkanlığı
edindirmek üzere iş dünyası ve derneklerle işbirliği yapacağına söz verdi.
2021 yılında Tayvan Hükûmeti’nin toplam bütçesi
yaklaşık 78 milyar ABD doları olup, bunun eğitim, bilim ve kültür bütçesi,
toplam bütçenin yaklaşık beşte biri yani 15,2 milyar ABD doları tutarındadır.
Tayvan Hükûmeti son senelerde Millî Sporcu Antrenman Merkezi’ni yenileyerek,
spor bilimleri ekipleri oluşturup millî sporcularımıza özel antrenman yapmaları
için hizmet vermektedir.
Buna ek olarak, Tayvan, 2008 yılında Spor Toto
çıkarmaya da başlamıştır. 2014’ten günümüze, millî sporcularımıza hizmet ve
Tayvan’ın spor kariyeri gelişimi faaliyeti için Spor Toto’dan elde edilen
hasılattan yaklaşık 1 milyar ABD dolara yakın bir bütçe “Spor Geliştirme Özel
Fonu”na aktarılmıştır.
Tokyo Olimpiyatları’nda beni en çok etkileyen
sahnelerden biri de boks branşında, kadınlar 51 kilo yarı finalinde Tayvanlı
millî sporcumuz Huang Hsiao-wen ile Türk millî sporcu Buse Naz Çakıroğlu’nun
maçın sonunda birbiriyle kucaklaşmasıdır. Bu sahne bana, Tayvan ile Türkiye’nin
yanı sıra iki ülkenin millî sporcularının arasındaki dostluğu da gösterdi.
Ayrıca Tayvan Hükûmeti her sene, Türk öğrencilerin Tayvan’da eğitim görmeleri veya Mandarin dili öğrenmeleri hususunda “Tayvan Bursları” da sağlayarak iki ülkenin gençleri arasındaki bağlantıyı güçlendirmeye katkıda bulunmaktadır.
Tüm dünyada artık “Tayvan Modeli”
olarak bilinen yapılanmayı organize eden Tayvan'ın salgınlara karşı kararlı ve etkin mücadelesinde Tsai Ing-wen
yönetimi beğeni topluyor.
“Salgın sürecinde de ‘Tayvan yardımcı olabilir ve
Tayvan yardım ediyor’ ruhuyla hareket ediyoruz”
·
Kovid-19 Salgını sürecinde Tayvan
dünyaya hep örnek oldu, ancak ilaç ve aşı
noktasında Çin Halk Cumhuriyeti’nin baskılarını bütün uluslararası
zeminlerde hissetti. Son olarak Çek Cumhuriyeti’nden hibe alınan aşılar dahi Çek
Cumhuriyeti’nin Tayvan konusunda cesur bir adım
atması olarak yorumlandı.
Dünyaya sağlık konusunda yardım
elini uzatmak ve bilgisini paylaşmak için mücadele
veren Tayvan için ne yapmalı? Tayvan Modeli neyi ifade
ediyor?
Hâlâ artmakta olan 200 milyondan fazla enfeksiyon
ve 4 milyonu aşkın ölümden sonra Covid-19 Salgını tüm dünyayı kasıp kavurmuştur.
Bu, birbirine bağlı dünyamız üzerinde son derece yıkıcı bir sosyo-ekonomik etki
yaratmış ve neredeyse hiçbir ülke bundan kurtulamamıştır. Salgın, küresel
ticareti bozmuş, yoksulluğu arttırmış, eğitime sekte vurmuş, toplumsal cinsiyet
eşitliğini tehlikeye atmış ve yükün ağır kısmı ise orta ve düşük gelirli
ülkelerin sırtına yüklenmiştir.
Tayvan, başta erken tedbirler alınması olmak üzere,
dikkatli davranması, hızlı yanıt vermesi ve şeffaf olması dâhil dört ilkeye
dayanarak Covid-19 salgınına karşı mücadele etti.
“Tayvan Modeli”nin başarısının en önemli faktörleri
ise, demokratik yönetişim ve kapsayıcı kamu sağlık sigorta sisteminin var olmasıdır.
Bu başarı, Tayvan’ın küresel halk sağlığı sisteminin vazgeçilmez bir üyesi
olduğunu kanıtlamaktadır. Tayvan, geçtiğimiz bir buçuk yılda, Türkiye de dâhil
olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki dezavantajlı gruplara birçok tıbbî ve
pandemi ile mücadele malzemesi hibe ederek, “Tayvan yardımcı olabilir ve Tayvan
yardım ediyor” ruhunu göstermiştir.
Aşılar Covid-19 ile mücadelede en önemli stratejik
malzemelerden biridir. Bütün ülkeler yeterli aşıyı temin edebilmek için ellerinden
geleni yapmaktadırlar. Tabiî ki Tayvan Hükûmeti de geri kalmamaktadır. Ancak
Çin’in baskısı, aşıları temin sürecini zorlaştırmaktadır.
Öte yandan tıpkı atasözünde, “Fazilet hiçbir zaman yalnız kalmaz, mutlaka bir komşu bulur” denildiği gibi, başta ABD ve Japonya, Avrupa’da Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Litvanya ve Polonya gibi ülkeler, peş peşe AstraZeneca veya Moderna gibi farklı markalara ait 6,3 milyon doz aşıyı Tayvan’a hibe etmişlerdir. Onun dışında, Temmuz ayında Tayvan Hükûmeti’nin acil kullanım onayı verdiği ve Medigen Vaccine Biologics adlı şirket tarafından geliştirilen Tayvan yerli üretimi Covid-19 aşısının ilk dozu Ağustos’ta uygulanmıştır. Tayvan Başkanı Tsai Ing-wen de bu aşıdan oldu. 8 Eylül itibariyle Tayvan’ın en az birinci doz aşı yapılma oranı yüzde 45,39’ya ulaşmış, toplam vaka sayısı 16 bin 62, can kaybı ise 838 olmuştur.
Bütün ülke son derece bulaşıcı Delta varyantının
hızlandırdığı virüsün bir başka yükselişine hazırlanırken, dünyanın gözü, krizi
çözmek için kapsamlı çabaları hızlandırmak, daha iyi bir iyileşme sağlamak ve
sürdürülebilir bir şekilde yeniden inşâ için Birleşmiş Milletler’dedir. Bu, herkesin iş başında olmasını
gerektiren göz korkutucu bir görevdir. Küresel
organın, yardım eli uzatmaya hazır olan değerli ve saygın bir ortak olan
Tayvan’ı dâhil etmesinin zamanı gelmiştir.
14
Eylül 2021 tarihinde New York’ta başlayan Birleşmiş Milletler’in 76’ncı Genel
Kurul’unda Tayvan’ın sesi de duyulmalı. TEKM adına özel tasarlanmış “Sanal
Dilek Balonu Kampanyası”na katılarak, “Demokrat ve Liberal Tayvan, insanî
yardımlar ve sürdürebilir kalkınma amaçlarının gerçekleşmesinde bütün dünya için
önemli katkılarda bulunmaya hazırdır” mesajını paylaştık. Türkiye’deki bütün
dostlarımızı, https://givetaiwanavoice.com internet
adresinden ulaşıp sanal dilek balonunu uçurarak BM’nin Tayvan’ı dâhil etme çağrısına
destek vermeye davet ediyorum.
“Tayvan, Tayvan’a karşı güç kullanımından
vazgeçmeyenlerin anlık iyi niyetine veya yardımlarına güvenemez!”
·
Ulusal savunma
konusunda ileri yatırımlar yapan bir Tayvan görüyoruz. Çin Halk
Cumhuriyeti’nin son aylarda tehditleri yine pik yapmış olsa da Tayvan çok ciddî bir tavır sergiliyor. Asya Pasifik ve
Tayvan Boğazı’nda olanları sizden dinleyebilir miyiz?
Çin, Tayvan’ı işgal etmek için güç kullanmaktan hiç
vazgeçmemiştir. Son zamanlarda, Çin savaş uçaklarının Tayvan hava sahasını
ihlâl sıklığı ve ölçeği artmaya devam etmektedir. Bu yılın Ocak-Eylül ayları
arasında,
Tayvan hava sahasını ihlâl eden Çin savaş
uçaklarının sayısı 400’ü aşmış ve 5 Eylül’de “tek bir günde 19 savaş uçağıyla”
Tayvan ADIZ’ını ihlâl etmiştir. Bu sadece Tayvan Boğazı’nın statükosunu
baltalamakla kalmamış, aynı zamanda Hint-Pasifik bölgesinin barış ve
istikrarını da tehdit ederek küresel ilgi odağı hâline gelmiştir.
Son yıllarda Çin; Tayvan Boğazı, Güney Çin Denizi
ve Doğu Çin Denizi’ni çevreleyen sularda yoğun bir şekilde büyük ölçekli askerî
eğitim ve gerçek mühimmatların kullanıldığı tatbikatlar gerçekleştirmiştir.
Tayvan ne zaman uluslararası alanını genişletmede bir miktar kazanç elde etse,
Çin’in savaş uçakları, Tayvan hava sahasını ihlâl etme yoluyla protesto
gösterileri yapmaktadır. Örneğin, eski ABD Sağlık Bakanı Alex Azar geçen yıl
Tayvan’ı ziyaret ettiğinde, Çin savaş uçakları Tayvan Boğazı’nın ortak
çizgisini ihlâl ederek tahrik etmeye çalışmıştır.
Bu Nisan ortasında ise ABD eski senatörü Chris Dodd
liderliğinde bir delegasyon Tayvan’ı ziyaret ettiğinde, Çin Halk Kurtuluş
Ordusu ise Tayvan Boğazı çevresinde iki dalga gerçek ateş askerî tatbikat
düzenlemiştir ve bu çok fazla provokasyon anlamına gelmektedir.
Çin’in provokasyonu ve sızması karşısında, Başkan Tsai, geçtiğimiz günlerde, “Tayvan’ın tek seçeneği, kendimizi koruma kararlılığımızda kendimizi daha güçlü, daha bir arada ve iradeli kılmaktır. Hiçbir şey yapmamak ve sadece diğer insanların korumasına güvenmek bizim için bir seçenek değildir. Tayvan, Tayvan’a karşı güç kullanımından vazgeçmeyenlerin anlık iyi niyetine veya yardımlarına güvenemez” dedi. Kendini savunma yeteneklerimizi güçlendirmeye devam etmenin yanı sıra ve halkımızın hükûmete olan güvenini pekiştirerek, aynı zamanda ABD, Birleşik Krallık, Japonya ve AB gibi aynı görüşte ülkelerle işbirliğini güçlendirerek Hint-Pasifik bölgesinin barış ve istikrarını koruyup, kurallara dayalı uluslararası düzeni savunacağız.
“Tayvan üretimde ilk sıralardaki yerini koruyacak
ve sürekli arttıracak”
·
Ulusal savunma yatırımlarının yanında bilgi ve dijital endüstri sahasında dünyada ilk sıralara
oynayan bir Tayvan var. Siber güvenlik ve yeşil-yenilenebilir
enerji alanlarında da atılımlar sürekli şekilde işliyor.
Bu konuda bilgi
alabilir miyiz?
1970’lerde Tayvan, endüstri dönüşümüyle karşı
karşıyaydı ve Tayvan Hükûmeti, Tayvan teknoloji gelişimini desteklemeye
başladı. Uygun endüstriyel kalkınma politikası sayesinde Tayvan, 50 yıl sonra
BT ve dijital endüstri alanında dünyanın “1” numarası olarak sıralanmaktadır ve
ayrıca “kişisel bilgisayar krallığı” gibi birçok unvan kazanmıştır.
Tayvan Başkanı Tsai’nin 2020’deki göreve başlama
konuşmasında, Tayvan’ın altı temel stratejik endüstri geliştireceği ve Tayvan’ı
küresel ekonominin kilit gücü hâline getireceği belirtilmiştir. Bunlar; bilgi
ve dijital endüstrileri, siber güvenlik endüstrisi, hassas sağlık endüstrisi,
yeşil ve yenilenebilir enerji endüstrisi, ulusal savunma ve stratejik
endüstrileri ve de stratejik stok endüstrilerini içermektedir. Tayvan, hazırlıklarla
erken hareket ederek ve “5+2 Endüstriyel İnovasyon Plânı”nın temelleri üzerine
inşâ ederek, küresel tedarik zincirlerinin yeniden düzenlenmesinin yarattığı
pandemi sonrası dönemde fırsatlardan yararlanmak için ilk hamle avantajını elde
edecektir.
Bilgi ve dijital endüstriler açısından, yeni nesil
yarı iletken teknolojisi üzerine araştırma ve geliştirme yapılacak, nesnelerin
yapay zekâsı (AIoT) uygulamaları tanıtılacak ve 5G ulusal takımı organize
edilecektir. Bu, Tayvan’ın bilişim ve iletişim (ICT) teknolojisindeki lider
konumunu korumayı, AIoT çözümlerini dünyaya ihraç etmeyi ve 5G küresel tedarik
zincirinde kilit bir rol üstlenmeyi amaçlamaktadır.
Siber güvenlik sektörü açısından 5G, yarı
iletkenler, AIoT ve sağlık hizmetleri gibi koruyucu teknolojilere yönelik
araştırma ve geliştirme çalışmaları yapılacak ve siber güvenlik savunması ve
ülkeler arası işbirliği için bir organizasyon kurulacaktır. Strateji, bu
gelişmekte olan alanların korunmasını arttırmak ve üst düzey sınama ortamları
oluşturmak yönündedir.
Yeşil ve yenilenebilir enerji endüstrisi açısından
Tayvan’ın stratejisi, 2025 Ulusal Enerji Dönüşümü’ne ve rüzgâr enerjisi
tesislerinin denizaşırı ülkelere ihracatına odaklanacaktır. 2025 Ulusal Enerji
Dönüşümü ile ilgili olarak, bunu gerçekleştirmenin yöntemlerini şöyle
aktarabilirim: Birincisi, yenilenebilir enerji sanayi bölgesi ve AR-GE üssü
kurmak; ikincisi, sağlam bir yeşil enerji katılım kurumu oluşturmak; üçüncüsü
ise yenilenebilir enerji sertifikası işlemlerinin siber güvenliğini güçlendirmek.
Rüzgâr enerjisi tesislerinin denizaşırı ülkelere ihracatına gelince, bunu gerçekleştirmenin yöntemlerini de şöyle açıklayabilirim: İlk aşamada açık deniz rüzgâr enerjisi ulusal takımı oluşturmak; ikinci aşamada Asya-Pasifik rüzgâr enerjisi tedarik zincirinde önemli bir rol kazanmak ve üçüncü aşamada da yerel rüzgâr enerjisi ürünlerini Japonya, Vietnam, Kore ve Hindistan gibi denizaşırı ülkelere ihraç etmek.
Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu Ankara Temsilcisi Volkan Chih-Yang Huang
“Tayvan’ı bulaşıcı hastalıklara karşı küresel
savaşta kilit bir güce dönüştüreceğiz”
·
Sağlık endüstrisinde
Tayvan çok etkili ve verimli sonuçlar elde ediyor, dünya ile bu sonuçları paylaşması için uluslararası
zeminde ne yapmalı, neler yapılmalı?
Önceki hükûmet sanayi politikasının teşviki
altında, Tayvan’ın tıp ve hijyen endüstrisi, üstün sağlık sistemi, bol klinik araştırma
kaynakları ve hem tıbbî araştırmalarda, hem de hassas tıpta kullanılabilecek
ulusal ve sağlık sigortası veri tabanı ve insan vücudu biyolojik veri tabanını
içeren verimli sonuçlar elde etti.
Dünyanın geri kalanıyla entegre biyoteknoloji ve
tıbbî teknoloji endüstrileri yaratacağız. 2019’dan bugüne Covid-19 Salgını
boyunca Tayvanlı ekipler, salgın önleme ürünleri üretmek ve yeni ilaçlar ve
aşılar geliştirmek için birinci sınıf teknolojilerle çalışabileceklerini
kanıtladılar. Bu sektörlere elimizden gelen desteği vereceğiz ve Tayvan’ı
bulaşıcı hastalıklara karşı küresel savaşta kilit bir güce dönüştüreceğiz. Bu
şekilde, tıp ve hijyen sanayiinin verimli hasadını tüm dünyayla paylaşabiliriz.
5+2 Endüstriyel İnovasyon Plânı, Tayvan için önemli
bir vizyon
·
Tayvan’ın 5+2 Endüstriyel İnovasyon
Plânı’ndan bahsedelim mi biraz da dilerseniz?
Tayvan endüstrisinin dönüşümünü ve gelişimini
ilerletmek ve ekonomik büyümeye yeni bir ivme kazandırmak isteyen Tayvan
Hükûmeti, Başkan Tsai Ing-wen’in temel yenilik, istihdam ve adil dağıtım
ilkeleri doğrultusunda, ulusal kalkınma ile ilgili bir dizi politika ayarlaması
yaptı. Buna, gelecek dönemde Tayvan’ın endüstriyel büyümesinin merkezî itici
gücü olarak hizmet edecek ve sürdürülebilir kalkınma için yeni bir model
oluşturacak olan “5+2 Endüstriyel İnovasyon Plânı” da dâhildir.
Plân, beş endüstri ve projeyi kapsamaktadır: Asya Silikon Vadisi, biyotıp, yeşil enerji, akıllı makineler, ulusal savunma ve havacılık ve de iki dönüşüm stratejisi olarak “döngüsel ekonomi ve yeni tarım”. Bu alanlara odaklanmanın Tayvan’ı fason üretimden yüksek katma değerli iş, hizmetler ve çözüm odaklı yeni bir ticarî modele taşıması beklenmektedir. Bu değişim, yeniliği teşvik edecek, endüstrinin rekabet gücünü arttıracak ve kurumsal kârlılığı artırırken aynı zamanda ücretleri yükseltecek, istihdam yaratacak ve Tayvan’ın tüm bölgelerine daha dengeli bir kalkınma getirecektir.
Bilgi ve dijital endüstriler açısından, yeni nesil yarı iletken teknolojisi üzerine araştırma ve geliştirme yapılacak, nesnelerin yapay zekâsı (AIoT) uygulamaları tanıtılacak ve 5G ulusal takımı organize edilecektir. Bu, Tayvan’ın bilişim ve iletişim (ICT) teknolojisindeki lider konumunu korumayı, AIoT çözümlerini dünyaya ihraç etmeyi ve 5G küresel tedarik zincirinde kilit bir rol üstlenmeyi amaçlamaktadır.
“Tayvanlı iş insanları Türkiye hakkında teşvik
etmeye devam edeceğiz”
·
Tayvan ile Türkiye
arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkileri derinleştirmek
ve hacmi büyütmek noktasında yeni dönem plânlarınız neler?
Tayvan’ın dış ticaret hacmi 630 milyar Amerikan
doları, Türkiye’nin ise 390 milyar Amerikan doları civarındadır. Pandemi
sürecinin etkileri altında, 2020 yılında yüzde 3,11 büyüme oranı yakalayan
Tayvan ve yüzde 1,8 büyüme oranı yakalayan Türkiye, bütün dünyada pek az pozitif
büyüme oranı yakalayabilen iki ülkedir. İki ülkenin devleti ve halkı pandemiye
karşı mücadele ve ekonomi geliştirme arasında denge sağlamak için çok emek
vermiştir. Ancak iki ülke arasındaki ikili ticaret sadece 1,5 milyar Amerikan
dolarıdır.
Açıkçası, geliştirilecek ve gerçekleştirilecek çok fazla potansiyel vardır. Birbirinden uzak olan Tayvanlılar ve Türkler, görece olarak birbirlerini daha az tanıyorlar; bu nedenle ofisim, Türkiye’de Tayvan’ın imajını geliştirmenin yanı sıra Tayvanlı iş insanlarını ve derneklerini iş fırsatları ve ortaklıklar için Türkiye’ye gelmeye teşvik etmek için daha fazlasını yapacaktır.
“Türkiye ile Tayvan, daha yüksek değerli ortaklığa
sıcak bakmalı”
·
Son olarak, Türkiye’den beklentileriniz neler?
Türkiye ve Tayvan, her ikisi de hem dinamik ve
aktif olarak gelişen demokratik, hem de dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında
yer almakta olan ülkelerdir. Farklı zorluklarla karşı karşıya olsalar da, iki
taraf arasındaki işbirliğinin geliştirilebileceğine, iki ülkenin ve vatandaşlarının
daha müreffeh bir geleceğe kavuşacağına inanıyorum. Türkiye’nin Tayvan ile
yüksek değerli ortaklığa daha sıcak bakması ve iki tarafın daha fazla potansiyel
işbirliği alanı geliştirmesi ve birlikte mutluluğu paylaşmasını ümit ederim.
· Bu değerli söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Tekrar olacak ama ülkemize hoş geldiniz, safa getirdiniz. Ümit ederim ki, iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliği tüm alanlarda daha da genişleyerek ilerler ve Tayvan, Türkiye’nin de destekleriyle uluslararası zeminde hakkı olanı alır.