Tekâlif-i zilliye

Bedava maske için PTT’nin sitesini kilitleyen zevat, konu yardım kampanyasına ya da “Tekâlif-i Milliye’ye” gelince “Zırnık yok!” diyor. Sonuçta herkes imanı kadar amel ediyor, yapacak bir şey yok! Aziz milletimiz “Tekâlif-i Milliye” için elinden geleni yaparken, kimileri de “tekâlif-i zilliye” için çalışıyor. Yapacak bir şey yok. Bu millet de bizim, bu zillet de…

ÇOCUK 15 yaşında… Elazığ-Malatya depremi sonrasında kendisine uzatılan mikrofona, toplanan deprem vergilerinin nereye gittiğini soruyor. Sual ettiği deprem vergileri, 1999 İzmit-Adapazarı Depremi sonra Ecevit’in toplamaya başladığı vergiler…

O günlerde portakal kabuğunda bile olmadığı için “okumuş” bir aileden geldiği aşikâr. Yalnız “okumuş” ailesi belli ki, çocuğa sadece soruyu öğretmiş, cevabı değil. Ecevit zamanında toplanan deprem vergilerinin kasa tamtakır olduğu için deprem mağdurları yerine memur ve emeklilerin maaşlarına gittiğini söylemeyi muhtemelen unutmuş olmalılar.

Ve muhtemelen Ecevit sonrası ülkede yaşanan büyük depremlerden, meselâ Van’ın neredeyse yeniden inşâ edilmesinden, yirmi yılda tüm okulların, hastanelerin ve kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmiş olduğundan da bahsedilmemiş çocuğumuza.

Aklıma geliverdi birden; yine o döneme ait hangi amaca hizmet için toplandığı bilinmeyen nemalar vardı, hatırlıyor musunuz? Memurdan toplanan bu nemalardan acaba kimler nemalanmıştı, bileniniz var mı?

Ya da kısaca “KEY” diye bildiğimiz Konut Edindirme Yardımı vardı, bildiniz mi? Devlet, memurundan-işçisinden konut edindirme yardımı toplamıştı. Normalde bir “yardım” mevzubahisse, maaşa üç kuruş eklenmesi lâzım gelirken, bu yardım uygulamasında çalışanın maaşından kesinti yapılıyordu. Sanki konut edinecek olan devletin kendisiymiş gibi… Komik ama gerçek!

Önceki hükûmetlerin topladığı nemaları, KEY’leri AK Parti iktidarı hak sahiplerine iade etmişti. Bunu yaparken bir taraftan da yine önceki hükûmetlerin IMF’den aldığı borçlar sıfırlanmaktaydı.

Kuvvetle muhtemel bunlardan da bahsetmemiştir “okumuş” aile, mikrofon çocuğuna!

***

Çocuğumuzun “okumuş” ailesi -büyük ihtimâlle- son birkaç günlük araştırmaları ve Sözcü-Cumhuriyet okumaları ile Tekâlif-i Milliye’ye de vâkıf oldu ve de çocuklarına lâyıkıyla (!) anlatacaktır.

Kendileri her ne kadar Musul, Kerkük, Telafer, Süleymaniye, Batum, Tiflis, Batı Trakya ve on iki adayı haritada gösteremeseler de birer Mîsak-ı Millî uzmanıdır aynı zamanda.

Hattâ kendilerine Mîsak-ı Millî’nin Meclis-i Mebusan tarafından ilân edildiğini söyleyecek olsanız, Erzurum Kongresi uzmanı da oldukları için kahkahalarla güleceklerdir.

Engin tarih bilgileri, İnkılâp tarihi ve Atatürkçülük kitapları ve de Yılmaz Özdil anlatımları ile sınırlı olduğu ve “Almanlar yenildiği için yenik sayıldık” mottosuna iman ettikleri için de Filistin Cephesi konusunda anlatacaklarınız ilgisini çekmeyecektir.

Sonuçta herkes bildikleri ile amel ediyor, yapacak bir şey yok!

***

Covid-19 tedavisinin yirmi otuz bin avrolardan/dolarlardan başladığı Almanya, İspanya, İtalya, Fransa, Yunanistan ve hattâ ABD gibi ülkeler, vatandaşlarını dayanışma ve yardım kampanyalarına davet ediyor hâlihazırda.

Huzurevlerinde yaşlılarını ölüme terk eden medenî (!) Batı ülkeleri birbirlerinin tıbbî malzemelerine çökme ve korsanlık yapma yarışı içerisindeyken, Türkiye tüm dünyaya insanlık dersi veriyor, ihtiyacı olan ülkelere uçaklar dolusu tıbbî yardımlar gönderiyor.

Bu arada -özel hastaneler de dâhil olmak üzere- tüm yurtta Covid-19 tedavileri ve ilâçları vatandaşlara bedelsiz olarak sunuluyor.

Hâl böyleyken, bedava maske için PTT’nin sitesini kilitleyen zevat, konu yardım kampanyasına ya da “Tekâlif-i Milliye’ye” gelince “Zırnık yok!” diyor.

Sonuçta herkes imanı kadar amel ediyor, yapacak bir şey yok!

Aziz milletimiz “Tekâlif-i Milliye” için elinden geleni yaparken, kimileri de “tekâlif-i zilliye” için çalışıyor.

Yapacak bir şey yok. Bu millet de bizim, bu zillet de…

Biz bize yeteriz, hatta “Zırnık yok!” diyenlere de!

Kalınız sağlıcakla efendim...