THEODOR Herzl Ödülünü Joe
Biden de aldı...
Mevcût
ABD Başkanı Trump, nükleer silah noktasında Rusya Başkanı Putin ile ters düştü…
Covid-19’a
yakalanan Trump, kısa sürede iyileştirildi…
Trump’un
kullandığı ve ücretsiz olarak Amerikalılara dağıtmak istediği ilâç şirketinin
CEO’su ile Trump arkadaş çıktı…
Beyaz
Saray’ın güvenliğinden sorumlu ABD gizli servis sorumlusu Bailey’in sağlık
durumu hakkında hiçbir bilgi verilmiyor...
Anlaşılan
o ki, hem Biden, hem de Trump, başkan olabilmek için her yolu deniyorlar…
***
İslâm
ülkelerine demokrasi adı altında sömürüyü devam ettireceğini söyleyen Biden
önde gidiyor. Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilân etti. Başkan olmadan önce de
kızını ve damadını Kudüs’e göndermişti.
Trump’un
kızının Kudüs ziyaretini bir bölümünde konu edinen bir kitap, 15 Temmuz’dan
önce Türkiye’de ücretsiz dağıtılmıştı. 15 Temmuz başarılı (!) sonuçlanmadığı
için fark edilmedi. Anketlerde önde giden aday Hillary Clinton olmasına karşın,
Trump, kazandığı 270 delegenin 20 tanesini Pennsylvania’dan alarak ABD Başkanı
olmuştu.
***
CIA
Direktörü Gina Haspel, Fransa’nın dış istihbarat servisinin (DGSE) Başkanı
Bernard Emie, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ve İngiltere İstihbarat Servisi’nin
(MI6) başındaki Richard Moore, Türkçe konuşur.
Ayrıca
Putin de Türkiye’de istihbaratçı olarak bulunmuş olması nedeniyle Türkçe biliyor.
Bunların hepsi, Türkiye’nin mengenesini sıkmak için atılmış adımlardır.
***
“Dünya
beşten büyüktür” denmesi, “One minute” (Bir dakika) çıkışı ve son olarak
“Avrupa Birliği’nin sonu geldi” düzeyindeki tepkiler Batı’nın hoşuna gitmiyor. Bu
durumlar elbette ülkenin lehinedir ve doğrudur. Aziz millet bu durumu görüp
irfanıyla devam demektedir. Lâkin Batı ve işbirlikçileri Türkiye’ye karşı aşikârca
savaşmaya devam ederken, görülmeyen yerden de sızıntı yapıyorlar.
ABD
şimdilerde bir Türkçe bilen başkan seçip seçmemeye karar verecek. Joe Biden hem
Türkçe biliyor, hem de Türkiye hakkında çok iyi şeyler düşünmüyor. Joe Biden’in
iyi şeyler düşünmemesi çok önemli değil. Kuvvetle muhtemel, başkan seçilirse
düşündüklerini teker teker uygulamak isteyecektir.
Gençler
yukarıda yazılan durumların çoğuyla ilgilenmiyorlar. Bu ilgisizliğin nedeni gençler
değil, maalesef gençlerin önünde set oluşturan büyüklerdir. Büyükler para,
mâkâm ve haz ile fiilî olarak gençlere kötü örnek teşkil ediyorlar. Sözde, millî
ve mânevî değerlere ait ifadeler gençlerde bir karşılık bulmuyor; ancak gençlere
başka şey söyleyip başka işler yapmaya gençlik aldanmıyor!
Joe
Biden’in ABD’de başa gelmesini isteyen “içeridekiler”, son 6 aydır var
güçleriyle çalıştılar. Bütün hazırlıkları yaptılar. Biden seçildiğinde
tencere-tava vuran, ıslık çalan, ışıkları yakıp söndürenler büyük bir iştaha
bürünecekler. Yönetimi ellerinde tutanlara karşı büyük bir fırsat yaygarası
koparacaklar.
Gerek
Joe Biden ve gerekse onun işbirlikçilerinin tek hedefi var: 1071 öncesi Türkiye…
Bunun
için gençliği ve geleceği hedef aldılar. Büyükler, bilerek ya da bilmeyerek
yukarıda ifade edildiği üzere para, mâkâm ve haz ile fiilî olarak gençlere
yanlış yol gösterdiler. Gençlik de bu yola rücû etti.
15
Temmuz’da başaramadılar, yalnız son 6 aydır çalıştıkları plânlarını defalarca
test ettiler. Ateşkes ilân edip Azerbaycan üzerinden Türkiye’yi test ettiler.
Yetmedi, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias gidip Ermenistan’a varınca,
Nahcivan’dan tekrar test ettiler.
Hatay’ı
ateşe vererek “Ateşin Çocukları” ile test ettiler. Yeşilleri kesip, yerine kaos
sembolleri çizerek içeriden tekrar test ettiler. Medyanın büyük bir gücünü ele
geçirmek üzereler. Işıkları sabahlara kadar yakabileceklerini göstererek test
ettiler.
Şimdilik,
Joe Biden başkan seçilse bile Türkiye’ye diz çöktürmeleri çok zor. Lâkin öyle
bir yerden saldırıyorlar ki bunun anlaşılmamış olması akla ziyan duruyor. “Kıbrıs’ta askerî olarak varız ama kültürel
olarak yokuz” diyen Sayın Yusuf Kaplan’ın sesi ne derece duyuluyor,
inanılır gibi değil! Benzer durum, yok edilmiş bir kültür üzerinden Türkiye
için devam ediyor. Şehirlerde kitapçı yok, kitap yok. Lâkin cadde ve sokaklar
kafe dolu. Bu yangın karşısında ilgili ve yetkililerin ne tür adım attıklarına
odaklanmak gerekiyor.
Sözde,
millî ve mânevî değerleri ifade ederken fiil ile hiçselleştirilmekte, Batı
hayranlığı içselleştirilmektedir. Madde (para, mâkâm ve haz), tek geçer akçe olarak
gençlerin gözüne sokulmaktadır. Joe Biden ile içerideki şakşakçılar ve dört bir
taraftan kuşatanlara karşı aziz millet çok ciddî direnç gösterecektir.
Ancak
unutulmamalıdır ki, kültür ve medeniyet olarak Batı ile özdeşleşmiş bir gençlik
hâkim olduğunda, Batı’nın da mücadele etmesine gerek kalmayacaktır.