Tartışmak bir kültür meselesidir

Yalnız fikir ve düşünce ekseninde değil, yapılan bir işte, girilen bir yolda, çizilen bir projede, plânlanan bir yatırımda hiçbir fikir alışverişinin yapılmaması, hiçbir tartışmanın yaşanmaması demek, ya yola çıktıklarınızın yok sayılması ya da bütün bunların yok farz edilmesi demektir.

TARTIŞMAK

Hoş olmayan, olumsuz eylem bildiren bir kelime gibi anlaşılsa da, bir konu, bir mesele, bir problem, bir eylem üzerinde birbirine zıt fikir ve düşüncelerin karşılıklı olarak savunulduğu, sonucundan her iki tarafın da faydalandığı bir sohbet biçimidir aslında.

**

İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerden biri de konuşma kabiliyetidir. Hani bir söz vardır “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır” diye, bir mesele ve durum karşısında duygu ve düşüncelerimizi enikonu anlatabilmek, soru sormak, sorulanlara cevap verebilmek için karşımızdakilerle iletişime geçeriz. Normal şartlar altında tarafların, merak ettikleri soruların cevabını almak ve konuşmak üzere bir araya geldikleri, birbirine ters düşen görüş ve inançları karşılıklı savundukları bu iletişim tarzına “tartışma” diyoruz.

Kurulan her iletişimde sevgi, saygı, hoşgörü, nezaket ne kadar önemliyse, uzlaşılamayan, ters düşülen bir konu üzerinde anlaşılabilir bir tartışma sürdürmek de o denli önemlidir.

Yapılan her tartışmanın sonunda düşünce ve amaç yönünden bir noktada birleşmek, aradaki pürüzleri ortadan kaldırarak ortak bir yerde buluşmak, uyuşmak, uzlaşmak ve tokalaşarak “mutlu bir sonla” ayrılmak, elbette arzu edilen bir tablodur. Bu beklenendir, ancak her zaman mümkün değildir.

İnsanlarla iyi ve sürdürülebilir bir iletişim kurmak, konuşmak, fikirleri anlaşılabilir, duru ve akıcı bir dille anlatabilmek, kendini ifade edebilmek, hoşlanmadığı, beğenmediği, yaşadığı ve/veya şahit olduğu bir olayı tasvir edebilmek, hakkını aramak-savunmak, “Bu budur” diyebilmek, kısaca tartışmak, tartışabilmek, bilgi ve birikim isteyen bir cesaret, kabiliyet, eğitim, inanç ve kültür meselesidir.

**

Yalnız fikir ve düşünce ekseninde değil, yapılan bir işte, girilen bir yolda, çizilen bir projede, plânlanan bir yatırımda hiçbir fikir alışverişinin yapılmaması, hiçbir tartışmanın yaşanmaması demek, ya yola çıktıklarınızın yok sayılması ya da bütün bunların yok farz edilmesi demektir.  

**

Eğer tartışma sağlıklı bir şekilde sürdürülebilirse, adına “münazara” dediğimiz her iki tarafında kazandığı, güzel bir diyalog ortaya çıkar.

Yok, eğer yalnız bir kişinin konuştuğu, yalnız bir kişinin fikir ve düşüncesinin etrafında dönüldüğü, yalnız bir kişinin düşünce ve fikrinin kabul edilmesinin sağlandığı, kimseye fırsat verilmediği bir durumla karşılaşılırsa, adına tek taraflı iletişim dediğimiz hiçbir gelişmenin sağlanamayacağı, hiçbir mesafenin alınamayacağı, hiçbir fikrin değerli olmayacağı, her iki tarafın da kaybettiği bir monolog ortaya çıkar.

**

Tartışmak, birbirine karşılıklı ağır sözler söyleyerek yapılan çekişme, atışma, ağız dalaşı olmamalı.

Tartışmak, bir anlamda kendini ortaya koymaktır. “Bu işte ben de varım, benim de farklı fikirlerim, alternatif görüşlerim var” demektir.

Tartışmak düşüncelere, ortaya atılan tezlere karşı antitez ileri sürebilmektir. 

Tartışmak, karşıdakinin duygu, düşünce ve görüşlerini değiştirmeyi, yenilemeyi, karşıdakini etkilemeyi başarabilme çabasıdır.

Tartışmak en anlamsız, en saçma, en absürt fikirleri bile büyük bir sabırla dinleyerek tahammül gösterebilmek; düşünceleri, sözleri, teze karşı antitezi teraziye koymaktır.

Ve tartışmak, sözün ağırlığını yere düşürmemek, kelimeleri seçerek konuşmak, her bir cümleyi teraziye koymaktır.

Hepimiz farklı düşüncelerde olmasaydık, aynı tornadan çıkmış birer objeden farkımız olmazdı.

**

Velhâsılıkelâm tartışmak; gürültü ve huzursuzluk çıkarmak, düşünceyi zor kullanarak ve baskıyla kabul ettirmek, karşıdakini susturana kadar avazı çıktığınca yüksek sesle bağırıp konuşmak, karşındakine fizikî şiddet uygulamak, aşağılamak, hakaret etmek, küçük düşürmek veya her ne şekilde olursa olsun “kendini haklı çıkarmak” için verilen bir mücadele ve bunun sonunda kazanılan/kaybedilen bir savaş değildir.

**

Tartışmak, kendi düşünce ve görüşlerinin ışığında, karşısındakinin düşünce ve görüşlerini değiştirmeyi, yenilemeyi, etkilemeyi, benimsemeyi, kendi tarafına çekebilmeyi hedefleyen bir ikna yöntemidir.

Tartışmak, farklı ses ve düşüncelerin bir kombinasyonu, bir zenginliktir. Kavga etmek değil, münazara yapabilmektir. Tartışmadan beklenen de tam anlamıyla budur!

**

Dediğimiz gibi, kendisi olumsuz bir anlam taşısa da, “tartışmak” olumlu çıktılar beklenen modern bir kültür meselesidir. Ve bunu ancak hayatı ve olayları bütün katmanları ile kabul etmiş, kendini mesleğinde ve sosyal hayatında geliştirmiş, dünyada yaşanan siyâsî, ekonomik ve kültürel gelişmeleri takip eden, her insanın farklı birer birey olduğu bilincine erişmiş ve her farklı bireyin aynı coşku ve frekansta olamayacağı ihtimâlini hesaplayabilen, haklı gözükmek için değil sorunu çözmek için konuşan, tartışmanın olumlu yanları kadar olumsuz yanlarının daha ağır bastığı bilincinde olan, görgü ve medenî cesaret sahibi, kültür seviyesi yüksek insanlar başarabilirler.