Suriye’yi kim, kimin için boşaltıyor?

Suriye’yi kim, kimin için boşaltıyor? Diktatör de olsa, despot da olsa, zalim de olsa hiçbir yönetici, ülkesinin nüfusunu boşaltmaz. Nüfus yok ise, ülke de yok olur. Suriye’yi yok olma noktasına sürükleyen akıl kimdir?

SURİYE’de 2011 yılında başlayan çatışmaların netîcesi ile ilgili söylenebilecek çok söz, yapılabilecek çok analiz var.

Son İdlib saldırılarının ardından üzerinde durulması gereken çok önemli bir durum söz konusu!

Bu anlamda son İdlib saldırısının arkasında yatan çok sinsi bir gerçek ortaya çıktı: İdlib’de yaşayan sivilleri ısrarla Türkiye sınıra doğru göç ettirmek…

***

Tarih çok diktatör, despot, zalim yönetici gördü. Hiçbiri Beşer Esad’ın yaptığını yapmadı. Hattâ Esad’dan daha despot, daha aşağılık diktatörler bile Esad gibi yapmadı.

Hatta ve hattâ, Esad’ın babası Hafız Esad bile oğlu gibi yapmadı.

Suriye’de olayların başladığı 2011 yılında ülkenin nüfusu 20 milyon civarındaydı. Bugün İdlib ve Türkiye’nin güvenli bölge oluşturduğu yerleşim yerlerinin dışında, Suriye’de yaşayan nüfusun sayısını çok merak ediyorum.

Zira Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu eski Başkanı ve Suriye Geçici Hükûmeti Başkanı Abdurrahman Mustafa, 2019 yılı Haziran ayında verdiği bir demeçte şu bilgileri paylaştı:

“Suriyeliler, dünyadaki yerinden edilmiş toplulukların en büyüğünü oluşturuyor. Toplamda 13 milyondan fazla kişi, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bunun 6 milyon 184 bini ülke içinde yerinden edildi, 6 milyon 654 bini başka ülkelere sığındı, 140 bin Suriyeli sığınma talebinde bulundu.

Suriyeliler 6 kıtada 127 ülkeye dağıldı. Ancak yüzde 85’i hâlen Orta Doğu bölgesinde… 2018 sonu itibarıyla Türkiye’deki Suriyeli sayısı 3 milyon 622 bine ulaştı. Lübnan’da 944 bin 200, Ürdün’de 676 bin 300, Irak’ta 252 bin 500, Mısır’da 132 bin 900 Suriyeli yaşıyor.”

Suriyelilerin diğer belli başlı ülkelere göre dağılımına yönelik ise Mustafa, “Almanya’da 532 bin 100, İsveç’te 109 bin 300, Sudan’da 93 bin 500, Avusturya’da 49 bin 200, Hollanda’da 32 bin 100, Yunanistan’da 23 bin 900, Danimarka’da 19 bin 700, Bulgaristan’da 17 bin 200, İsviçre’de 16 bin 600, Fransa’da 15 bin 800, Ermenistan’da 14 bin 700, Norveç’te 13 bin 900 ve İspanya’da 13 bin 800 Suriyelinin” yaşadığını ifade etti.  

***

Evet, 2018 yılı itibarıyla yerinden yurdundan edilmiş Suriyeli sayısı yaklaşık 14 milyon!

Tabiî bunlar, tespit edilebilen rakamlar… Ölenlerin sayısını tam olarak bilmiyoruz. Aynı zamanda kayıt dışı mülteci sayısını da bilmiyoruz. Dolayısıyla rakamların 15 milyonu aşma ihtimâli çok çok yüksek.

Bu rakamları göz önünde bulundurarak bir analiz yaparsak, Esad taraftarı Nusayriler, İsrail şemsiyesi altındaki Dürziler, Batı’nın himâyesindeki Hıristiyanlar ve sözde Kürt özde 1915 Tehciri’nde Suriye’ye sürülen Ermeniler dışında Suriye’de kimseye yaşam hakkı tanınmıyor.

Dünya tarihinde hiçbir zorba diktatör, nüfusunun yüzde 75’ini ülkesinden sürmemiştir. Esad’dan çok daha zalim diktatörler bile böyle bir yönteme başvurmamıştır.

Esad’ın yaptıklarını sadece “zalim diktatör” değerlendirmesiyle yorumlayamayız.

Netîcede şu soruyu sormak durumundayız: Suriye’yi kim, kimin için boşaltıyor? Diktatör de olsa, despot da olsa, zalim de olsa hiçbir yönetici, ülkesinin nüfusunu boşaltmaz. Nüfus yok ise, ülke de yok olur. Suriye’yi yok olma noktasına sürükleyen akıl kimdir?

Bu soruyu sorup cevap bulamazsak, Suriye sorununa çözüm üretemeyiz!

Peki, Esad’ın yöntemini nerede görüyoruz?

İsrail kurulmadan önce İngiltere’nin yönetimindeki Filistin topraklarında…

İngilizlerin gözetimi altında Siyonist Yahudiler, Filistinlileri katlediyor, yerinden yurdundan ediyor, boşalan yerlere sözde Hitler’in katliamlarından kaçan Yahudiler yerleştiriliyordu. İşte tam burada üzerinde durmamız gereken konu da bu!

Suriye, Büyük İsrail için küçük lokma hâline getirilmek isteniyor. Sorularımızın cevabı, İsrailli diplomat Oded Yinon’un plânında! 1980’lerin başında kaleme alınan plâna göre, vaat edilmiş topraklarda Büyük İsrail Devleti’nin kurulması için nelerin yapılacağı, ülke ülke bütün ayrıntıları ile ele alınmış.

Plâna göre Suriye paramparça edilecek ve Büyük İsrail için kolay lokma hâline getirilecek.

40 yıl önce Siyonistlerin Suriye başta olmak üzere bölge için yaptıkları plân tıkır tıkır yürüyor. Suriye, Büyük İsrail için boşaltılıyor.

Tabiî burada İran’ın ne yapmak istediğini de sormamız lâzım. İran, Suriye’deki varlığını İsrail kılıfıyla Müslüman dünyasına yutturmaya çalışıyor.

“İran Suriye’de olmazsa İsrail’i kim durduracak? Lübnan’da İsrail’e karşı direnen Hizbullah nasıl desteklenecek?” bahanesi hazır! Anlayacağınız İran, Muhammedleri, Yusufları, Hasanları, Hüseyinleri, Ayşeleri, Fatmaları, Meryemleri Suriye’den kovarak İsrail’e karşı önlem alıyor.

***

Son olarak, Trump’un açıkladığı sözde Barış Plânı’nın bir ayrıntısına dikkat çekmek işitiyorum…

Siyonist İsrail’in şartlarından biri, Filistinli mültecilerin geri dönmemesi!

Eğer başarabilirlerse, Suriye’yi ele geçirdiklerinde aynı şartı dile getirerek Suriyeli mültecilerin de geri dönmeme şartını bize dayatacaklarını unutmayalım!