
ABD’de itfaiyecilik en muteber mesleklerden biri (idi).
Bizde bir çocuğa büyüyünce ne olacağı sorulunca “Asker, polis, doktor” gibi cevaplar verir.
Oradaysa kahramanlıkla özdeş görülen meslek itfaiyeciliktir. Çocuklar o cevabı verdiğinde gözlerde mutluluk belirir.
ABD’nin o kahramanları, şimdi bir yangını söndürmekten aciz.
*
İmparator Napolyon, bir yenilgi sonrası, komutanlara savaşın niçin kaybedildiğini sorar.
“Savaşı kaybetmemizin beş sebebi var” diye söze başlar general “Bir, barut bitti…”
Napolyon orada hemen müdahale eder ve “Dur” der, “gerisini sayma.”
Barut bittiyse, diğer sebeplerin önemi kalmaz.
Amerika’daki yangın niye günlerdir söndürülemiyor?
Elbette onun da birçok sebebi var.
İlk sebep şu: Su yok.
Gerisinde isterse kırk tane sebep olsun. Hiçbiri anılmaya değmez.
Napolyon’dan örnek verdik, yine Fransa’dan devam edelim.
“Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler” sözünden ilham alarak “Su yoksa, kola döksünler” diyecek biri çıkmadı.
Öyle biri de çıkmadığına göre yapacak bir şey yok ve o yüzden yangını kendi hâline bırakmaktan başka yol bulamıyorlar.
Losencılıs’taki yangını görünce “Yakarsa dünyayı garipler yakar” sözü geldi.
Gariplerin ahı diyelim, daha doğru olsun.
*
Bir iletide Gazze haritası ile Kaliforniya haritası yan yana verilmişti.
Kim yakaladıysa helal olsun.
Şekil benzerliği o kadar çarpıcı ki… Hayretten hayrete yolculuk kaçınılmaz.
Çarpıyor, çarpıyor, duruyor.
Sonra bir daha çarpıyor.
Söz konusu benzerlik, bir ateisti dindar yapar. Dindar olmakla kalmaz, çoğumuza zındık gözüyle bakar.
O ka deyim ben saa.
*
İlk günlerde yangının 57 milyar dolarlık zarara yol açtığı söylendi.
Daha sonra zararın bedeli 150 milyar dolara çıktı.
Haftası dolunca zararın arttığı ve 270 milyar dolara yükseldiği görüldü.
Daha da artabilir.
Sigorta şirketlerinin en fazla 20 milyarlık kısmını karşılayabileceği rivayet ediliyor.
On günü geride bırakan bu büyük felakete rağmen sevindirici gelişmeler de oluyor. Misal, Gazze’de ateşkes konusu. Ondan daha mühim olan konu ise Başkan Baydın’ın torun sahibi olması!
“Dünya bir yana, torun bir yana” diye düşündüğünü belli eden gidici Başkan Baydın, yangınla ilgili soru üzerine “büyük baba” oluşunu müjdeledi.
Bütün dünya da dört gözle onu bekliyor, merak ediyordu! Baydın’ın ne zaman torunu olacağını merakla bekleyenler varsa, hepsinin gözü aydın!
*
Ajanda Grubu’nda Ömer Oğur’un yazdıkları çok etkileyiciydi.
Mantıkla vicdanın birleştiği o satırlar, sadece dijitalde kalmasın, sayfalarda da yer alsın diye düşündüm. Makul karşılanacağına inanarak değerli arkadaşımızın satırlarına burada yer verelim istedim.
“Kusura bakmayın. Bir Türk ve sadece bir Müslüman olarak Gazze hakkında bir harf bile yazmaya kendimi yetkin görmüyorum. Sadece yaptığım, yaşananlardan sorumlu bir ‘hiç’ olarak utanç duymak. Ancak Gazze ile bu ABD’de yaşananların hiçbir şekil ve şartta karşılaştırılamayacağını, karşılaştırmanın da haddim olmayarak bir hata olduğunu düşünüyorum.
Siyonist caniler ve piyonları helak olmadı. Hepsi içimizdeki paralel ajanları ile birlikte yaşıyorlar.
Ve etkinler.
Yanan, Rabbimin nimeti tabiat, yakanlar yine onlar.
Villalar ve maddî zarar Gazze’deki bir çocuğun bir damla zerresine bile karşılık gelemez.
Maddî zarar!?
Ahmak korkak petrol baronu Araplardan tahsil eder geçerler. Ya da 60 sente mal ettikleri 1 doları bize 3.500.00 TL’ye satarlar olur biter.
Eğer Gazze’de olanların karşılığı bu olsaydı aynı zamanda Siyonist küreselci ahmakların, sözde Müslüman ‘İslamcı’ ülkelerin, liderlerinin ve içimizdeki iki yüzlü ajanlarının helak olması gerekirdi...
Rabbim bize bir önce İslam’la müşerref olmayı ve iman, akıl, ilim ve ahlâk nasip etsin.
Ben inanıyorum ki işte o zaman onların yapacak hiçbir şeyleri kalmayacak, çaresizlik içinde helak olup gideceklerdir.
Selametle...”