Söylem düşkünlerini görünür kılan bir ayna: Yerel basın

Yerel basın, faaliyet alanındaki coğrafya için hem bir arşiv, hem de bir bellek işlevi görür. Çünkü yerel düzeyde olay, olgu ve fikirlerin yekûnu ulusal basında yer almaz. Ama yerel basının güçlü olduğu yerlerde, yerele ilişkin haber değeri taşıyan olay, olgu ve fikirler yerel basına yansır. Bu sayede oluşan arşiv ve hâfıza, o yere ait, ileride yapılabilecek her türlü bilimsel veya sosyal çalışmalar için birer kaynak görevi de üstlenmiş olur.

TOPLUMSAL hayatta etkileşimin artması ile toplumsal olaylardan ve toplum içerisinde olan bitenden haber alma isteği doğmuş, bu gelişme basını ortaya çıkarmıştır.

“Basın” kavramı ve araçları, ortaya çıktığı günden bugüne kadar insanlığın yaşamında önemli bir yer edinmiştir. Öyle ki, insanların ekonomik hayatlarına, siyasal tercihlerine ve toplumsal olaylar karşısında takınılacak tavrın belirlenmesine değin büyük etkenlerden biri, kitle iletişim araçlarıdır.

Toplumsal hayata bu kadar etki edebilme gücüne sahip olan kitle iletişim araçları, kimi zaman kamuoyunu yanlış enforme ederek kanaatlerin yanlış yönlere çevrilmesine sebebiyet vermiştir. Kimi zamansa gerçeklerin ortaya çıkarılmasında kamu görevi üstlenmiştir.

Ulusal ya da uluslararası yayın yapan medya kuruluşları, bize elimizin, kolumuzun, gözümüzün, kulağımızın ulaşamadığı ve normal şartlarda aklımızda yer etmeyen coğrafyalarda ne olup bittiğine dair haberleri ulaştırır.

Ama çoğu zaman yaşadığımız dar bölgelerdeki sorunların çözümüne ulusal basın katkı sunmaktan uzaktır. Hâlbuki yerel basının güçlü olduğu ülkelerde lokâl sorunlar kamuoyunda yer bulmakta ve buna bağlı olarak sorunlar hızla çözülebilmektedir.

Yerelde gerçekleşen olayların, buralarda yaşayan insanların tepkilerinin veya duyarlılıklarının hem yerel, hem de ulusal kamuoyuna taşınması, yereldeki en ücra yerlerin sorun, tepki ve duyarlılıklarının görünür olması demektir. Bu da topluma bütüncül bakış açılarının daha kapsayıcı olmasını sağlar.

Yereldeki hassasiyetlerin görünürlüğünün artması demek, demokratik eğilimlerin ve de demokratik katılımın topluma yayılmasına önemli katkılar sunar. Ayrıca bu bağlamda bir görünürlüğün artması demek, yerel idarecilerin toplumun en ücra köşelerindeki sorunlardan çabuk ve etkili bir şekilde haberdar olması demektir.

***

Yerel basının güçlü olduğu yerlerde sivil toplum kuruluşları da güçlü olur. Çünkü yerel basın, yerel dinamiklerin güçlü kalmasını sağlar. Yerel dinamikler ne kadar güçlü olursa, sivil toplum kuruluşları da o denli güçlü olur.

Güçlü sivil toplum kuruluşları kolektif bilinci arttırırken, bireysel hak ve özgürlüklerin de daha güçlü dillendirilmesine ve bu alanda gerçekleşmesi muhtemel ihlâllerin gerçekleşmeden önlenmesine veya ortadan kaldırılmasına katkı sunar. Yerelde bu gibi dinamiklerin güçlenmesi demek, ulusal bağlamda da bu değerlerin güçlenmesi anlamına gelir. Yani yerelde oluşan dinamiğin çarpan etkileri çoğalarak ulusal düzlemde çok daha güçlü dinamikler oluşur.

Ayrıca yerel basının güçlü olduğu yerlerde, yapılan haberlerle yerel yönetimler üzerinde ciddî bir denetim oluşturulur. Bu da yerel yönetimlerin işlerini daha doğru yapmalarına katkı sunar.

Yerel basın, faaliyet alanındaki coğrafya için hem bir arşiv, hem de bir bellek işlevi görür. Çünkü yerel düzeyde olay, olgu ve fikirlerin yekûnu ulusal basında yer almaz. Ama yerel basının güçlü olduğu yerlerde, yerele ilişkin haber değeri taşıyan olay, olgu ve fikirler yerel basına yansır. Bu sayede oluşan arşiv ve hâfıza, o yere ait, ileride yapılabilecek her türlü bilimsel veya sosyal çalışmalar için birer kaynak görevi de üstlenmiş olur.

***

Yerel basın, güçlü olduğu yerlerde enformasyon alışverişindeki çeşitlenmeye bağlı olarak enformasyon üzerindeki tekeli kırar. Enformasyon tekelinin kırılması demek, toplumsal algıların belli odaklarca yönlendirilmesinin zorlaşması demektir.

Haberin aktörleri, “söylem seçkinleri ve söylem düşkünleri” olmak üzere ikiye ayrılır. Söylem seçkinleri “siyasiler, sanatçılar gibi toplumun önünde bulunanları” kapsarken, söylem düşkünleri ise “sıradan insanları” içine alır.

Yerel basının güçlü olduğu yerlerde söylem düşkünlerinin fikir ve hassasiyetleri habere daha fazla konu olur. Bu da söylem düşkünlerinin toplumsal kimliğe olan etkilerinin artması demektir.

Yerel basının avantajlarından biri de, yapılan haberlerin denetiminin çabuk ve kolay olmasıdır. Bu bağlamda denetimin kolaylaşması, gazetecilik ilkelerinin içeriğe daha fazla yansıması anlamına gelir.

Yerel basının güçlü olmasının doğuracağı olumlu sonuçları daha da sıralamak mümkün. Ama sadece bunlar bile yerel basının güçlü olması durumunda toplumsal dinamiklerin ne kadar güçleneceğini anlatmaya yeter.

***

Batı dünyasında, özellikle ABD’de yerel basın çok güçlüdür. Hattâ, “ABD’de yerel düzlemde yerel basının etkisi, ulusal basından daha fazladır” dersek yanılmış olmayız. ABD’de toplumsal dinamiklerin güçlü kalmasında ve sürekliliğinin sağlanmasında, lokâl sorunların kamuoyuna yansımasında, kolektif bilincin üst seviyede olmasında, yerel sorunların çabucak çözüme kavuşmasında, yerel düzeyde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının etkisinin fazla olmasında yerel basının katkısı çok büyüktür.

Bu bağlamda ülkemize baktığımızda, ülkemizde birkaç istisna dışında yerel basının güçlü olmadığını söylemek mümkün.

Ülkemizde her ilde fazlasıyla yerel gazete var. Hattâ bazı illerimizde onlarca yerel gazete mevcût. Ama bu gazetelerin çoğu resmî ilân geliri için çıkarılmakta. Çoğu gazete, abone oldukları haber ajanslarından aldıkları haberleri yayınlamaktalar. Hâl böyle olunca, yerel medyanın gücü, olması gereken düzeyden çok aşağıda seyrediyor.

Burada amacım, gazeteleri suçlamak değil. Çünkü yerel basının onlarca sorunu var. Nitelikli yayın demek, nitelikli bir kadro demek. Nitelikli bir kadro ise ciddî bir maddî kaynak demek. Her şeyden önce yerel basın, yeterli maddî kaynağa sahip olmadığından yeterli ve nitelikli muhabir istihdam edememektedir. Bu da içeriği vasat kılmakta ve rekabeti gücünü kırmaktadır.

Yerel basının yaşadığı en önemli sorunlardan biri de hiç şüphesiz tiraj sorunudur. ABD’de yerel basının tirajı yüz binlerde iken, bizde 4 haneli sayıları bulmamaktadır. Türkiye’de bir günde çıkan toplam yerel gazete sayısı, ABD’deki bir gazete tirajından daha azdır. Bu da reklâmları düşürmektedir.

Yerel basının en önemli sorunlarından biri de basım mâliyetleridir. Gazete basmak pahalı bir iştir. Bu nedenle çoğu ilde yerel basın sahipleri matbaacılardan oluşmaktadır. Yani ana işi gazetecilik olmayan kişiler, basına yön vermektedir.

Sorunlar bunlardan daha fazladır. Ama en temel görünen sorunlar bunlardır. Bu sorunların çözümü de kısa vadede pek mümkün görünmemektedir.

Devlet ilânlar ile basını ayakta tutmaya çalışıyor. Ama bu da yeterli olmuyor. Zaten bazıları bu durumu istismar ediyor. Yani sadece ilân geliri için gazete basıyor.

Hâliyle bizde güçlü bir yerel basın oluşmuyor. Güçlü bir yerel basın oluşmadığı için yerel dinamikler ve yerel STK’lar istenen düzeyde olmuyorlar. Yerelin sesi ve yerelin rengi yeterince duyulur ve görünür olmuyor!