
İLETİŞİM, haberleşme ve sosyalleşmeden bilgi alışverişine kadar yaşamın hemen hemen her alanında etkileri bulunan vazgeçilmez bir olgu. İletişimin merkezinde yer alan insan ise, varoluşundan bu yana diğer insanlarla konuşma, tanışma, tartışma ve bağ kurma ihtiyacı içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışan sosyal bir varlık.
İnsanoğlu yaşamı süresince bireysel ve sosyal bağlamda birtakım hedeflerle iç içe ve bu hedeflere ulaşması en temelde kendini ifade edebilmesi, dinlemesi, anlaması ve anlaşılması yani iletişim kurması ile mümkün. Dolayısıyla iletişim, bireyin hem mutluluğunu, hüznünü, acısını ve derdini paylaşabileceği sosyal gruplar oluşturarak bahsi geçen duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, hem de iş ve gündelik yaşamını birçok açıdan kolaylaştırabilmesi adına oldukça önemli.
Tarih boyunca ses, mimik, beden dili, yazı ve resim gibi çeşitli formlar aracılığıyla sosyal yaşamda duygu, düşünce, kültür ve bilgi aktarımına hizmet eden iletişimin bugün de farklı ortamlar aracılığıyla insan yaşamında etkili olduğunu ifade etmek mümkün. Günümüzde iletişim, internet ve bilgi teknolojilerinin hızla gelişimiyle birlikte etkileşimli web ortamlarına taşınarak yeni bir sisteme evrilmiş durumda. “Sosyal medya” olarak adlandırılan bu yeni sistemde demografik, sosyolojik, ekonomik ve kültürel açıdan birbirinden farklı dijital kimlikler bir arada bulunuyor ve bu kimlikler arasında zaman ve mekândan bağımsız bir iletişim akışı sağlanıyor. Bu noktada artık zaman içerisinde araç ve yöntemleriyle değişen ve dönüşen iletişimle beraber önemi giderek artan yeni bir kavramdan bahsediliyor: “Etkileşim.”
Etkileşim, sosyal medya üzerinden yapılan beğeni, yorum ve paylaşım gibi faktörlerin ölçümünü tanımlayan bir ifade. Sosyal medya platformuna bağlı olarak -örneğin Facebook, beğeni sayısı; Twitter, retweet sayısı gibi- değişen etkileşim kavramı, aylık, haftalık, günlük ve hatta anlık olarak takip edilen stratejik bir konu hâlini almış durumda. Bakıldığında, bugün artık dünya ölçeğinde birçok fenomen, marka, kurum ve şirket, takipçileri yoluyla etkileşimi bir şekilde artırma konusunda büyük çaba göstermekte. Bunun en önemli nedeni, etkileşimin söz konusu markanın bilinirliğini ve güvenilirliğini artırma noktasında yarattığı muhtemel pozitif etkiler. Yorumlara verilen cevaplar, belirli aralıklarla yayınlanan kısa videolar ve sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen canlı yayınlarla etkileşimin aktif tutulması, potansiyel takipçileri kazanma noktasında kritik öneme sahip.
Ancak birey, kurum, şirket ve çeşitli düzeyde kuruluşlar açısından sayısız fırsat barındıran etkileşim olgusu, bireysel ve sosyal hayat noktasında çeşitli olumsuzluklara da yol açabilmekte. Bu nedenle, özellikle son yıllarda sosyal medyanın kitlesel bazda gelişim hızı göz önüne alındığında, etkileşimin artı ve eksi yönleriyle ele alınması oldukça önemli.
Bugünün sosyal medya çağında etkileşimin artırılması konusu birçok kurum ve markanın başta gelen stratejileri arasında yerini almış durumda. Özellikle Facebook, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya platformlarında paylaşılan içeriklerin hedef kitleyle uygun bir zamanda buluşturulması oldukça kritik bir konu. Bu doğrultuda birçok markanın, bir marka oluşturmaya çalışan ürün ya da hizmet sunucularının ya da e-ticaret hacmini büyütmeye çalışan hesapların etkileşim oranlarını yüksek tutmaya yönelik çalışmaları göze çarpıyor. Bu noktada doğru hedef kitlenin belirlenmesi, bu hedef kitleye uygun içeriklerin özenle hazırlanması ve içeriklerin paylaşılacağı zamanın doğru belirlenmesi öne çıkan yöntemler arasında sayılabilir.
Etkileşim, bugün birçok marka için kullanıcı ile temasın sağlanmasında ve sürdürülmesinde ciddî katkılar sunan bir olgu. Bunun yanı sıra markanın bilinirliğini artırması ve bir marka değeri oluşturması gibi kazanımlar da sağlayabiliyor. Diğer taraftan müşterilerle doğru bir iletişim kurulması açısından olumlu etkileri mevcut. Bilindiği üzere, günümüzde ürün ve hizmet sunumlarının, müşteri memnuniyeti, müşteri tatmini ve müşteri sadakati gibi olguların başarıya ulaşmasında rol oynayan en önemli unsurların başında müşterilerle doğru bir iletişim kurmak geliyor. Bu iletişimin sağlanması açısından özellikle sosyal medyanın yoğun bir şekilde hayatımıza dâhil olduğu dijital çağda markanın sosyal medya platformları üzerinden doğru stratejilerle etkileşimini -yani müşteri ile olan karşılıklı iletişimini- uygun bir şekilde konumlandırması son derece önemli. Çünkü etkili bir iletişim, marka ve kurum hakkındaki fikirlerin, düşüncelerin, beklentilerin, istek ve ihtiyaçların ortaya çıkmasına zemin hazırlamak ve markanın yoğun rekabet ortamında doğru stratejileri belirlemesi adına önemli bir basamak oluşturmak anlamına geliyor.
Günümüz ekonomileri açısından sunduğu fırsatlar bir yana, etkileşimin sosyal bağlamda birtakım olumsuzluklara da neden olduğunu belirtmek gerek. Bugün artık neredeyse her şey bir etkileşim nesnesi hâlini almış durumda. Bu nesnenin bir çocuk, bir hasta, yaşanan bir acı ya da bir felâket olması, içerik olarak değerlendirilmesi adına maalesef bir şey ifade etmiyor. Sosyal medya platformlarında etkileşim oranını yükseltmek bir amaç olarak birçok toplumsal değerin önüne geçmiş vaziyette. Paylaşımın içeriğinin maddî-manevî kayıplara yol açması, bireyin ya da toplumun geleceğine bir şekilde zarar verecek olması, paylaşıma konu olan kişinin fiziksel ya da ruhsal kusurlarını açığa vurması, dezenformasyonun hızlı bir şekilde yayılmasına katkı sunması, dolayısıyla sevgi, saygı ve mahremiyet gibi toplumsal dinamikleri derinden sarsması o kadar da önemli değil gibi.
Etkileşimin yükseltilmesi adına yapılan herhangi bir paylaşımın beğenilmesi, olumlu-olumsuz yorumlanması ve eleştiri ya da destek amaçlı paylaşımı ve en nihayetinde sosyal medya hesabının amacına bir şekilde hizmet ediyor olması, paylaşım için yeterli bir kriter.
Sonuç olarak, iletişim yaşamın hemen hemen her anında ihtiyaç duyulan bir olgu. İletişimin dünden bugüne uzanan serüvenine bakıldığında gerek sözlü, gerek yazılı ve görsel birbirinden farklı birçok unsurun tarihin belli dönemlerinde birer iletişim aracı olarak insanoğlunun yaşamına hizmet ettiği görülmekte. Bugüne gelindiğinde ise teknolojik ilerlemelerin etkisiyle iletişim noktasında dijital ortam, araçlar ve yöntemlerin hâkimiyeti gözleniyor. Bu hâkimiyet olumlu ve olumsuz etkileri de beraberinde getirmiş durumda. Sosyal medyanın ağırlık kazandığı günümüz iletişim ortamlarında birçok fırsat ve tehditten bahsetmek mümkün. Söz konusu fırsatların başında ekonomik kazanımlar geliyor. Sosyal medya hem bireyler, hem de marka, kurum ve kuruluşlar açısından müşterilerle olan iletişimde önemli birer platform olma özelliği taşıyor. Markaların bu platformlar üzerinden sağlayacağı etkileşimlerle müşteri istek ve ihtiyaçlarına anlık olarak karşılık vermesi, hedef kitlelerini büyütmesi ve müşteri memnuniyetine ulaşması mümkün.
Diğer taraftan her şeyin bir etkileşim nesnesi hâline dönüşmesi ise farklı açılardan olumsuzluklar barındırıyor. Özellikle etkileşim uğruna sosyal bağları zayıflatan ve geçmişten günümüze taşıdığımız kadim değerlere zarar verme potansiyeli taşıyan içerik paylaşımlarına toplumsal açıdan bir tehdit unsuru olarak dikkat çekmek gerekiyor.