Sosyal medyada Çin etkisi her geçen gün artıyor

Raporda sosyal medyadaki haber kaynaklarına da yer veriliyor. Bu noktada raporda ilginç bir gösterge ortaya çıkıyor. Rapora göre Facebook Çin’de yasak olmasına rağmen, Facebook’taki en çok takip edilen ve en önde gelen 5 haber kuruluşu, Çin devlet kontrolündeki kuruluşlardan oluşuyor.

WE Are Social ve Hootsuite ortaklığında yayınlanan Dijital 2022 Temmuz Küresel İstatistik Raporu’na ilişkin kaleme aldığım son yazıda, insanların haberlerin önemli bir kısmını sosyal medya platformlarından aldığına dair rapordaki bulgulara yer vermiştim. Bu yazımda, rapordaki istatistikler eşliğinde sosyal medyadaki haber kaynaklarını yorumlamaya çalışacağım.

Dijital 2022 Temmuz Küresel İstatistik Raporu’nda, Reuters Gazetecilik Araştırmaları Enstitüsü’nün (RISJ) Dijital Haber Raporu’na Facebook’un en çok haber alınan sosyal medya platformu olduğuna yer verildiği belirtiliyor. Rapora göre erkeklerin yüzde 42’si, kadınların ise yüzde 45’i haber almada Facebook’u kullanıyor. Facebook’u ise Youtube takip ediyor. Youtube istatistiklerinde bu oran, kadınlarda yüzde 27 iken erkeklerde yüzde 33 olarak görülüyor. Üçüncü sırada Whatsapp bulunuyor. Whatsapp istatistiklerinde eşit bir dağılım söz konusu. Öyle ki, raporda hem kadın, hem de erkeklerde oran yüzde 22 olarak yer alıyor. Dördüncü sırada Instagram, beşinci sırada ise Twitter yer alıyor. Sonrasında ise FB Messenger, Tiktok, Telegram, Linkedin, Snapchat, Line ve Viber geliyor.

Çin merkezli haber kanalları listeyi domine ediyor

Raporda sosyal medyadaki haber kaynaklarına da yer veriliyor. Bu noktada raporda ilginç bir gösterge ortaya çıkıyor. Rapora göre Facebook Çin’de yasak olmasına rağmen, Facebook’taki en çok takip edilen ve en önde gelen 5 haber kuruluşu, Çin devlet kontrolündeki kuruluşlardan oluşuyor.

Bu kuruluşlar şu şekilde sıralanıyor: CGTN (Çin Küresel Televizyon Ağı) 118 milyon takipçisi ile Facebook’taki haber markaları listesinin başında geliyor. China Daily’nin Facebook sayfasını da 105 milyondan fazla insan takip ediyor. Xinhua Haber Ajansı 93,4 milyon takipçi, People’s Daily 85 milyon takipçi ve Global Times ise 69 milyon takipçi ile listenin ilk beşinde yer alıyor.  

CGTN Facebook’taki tüm sayfalar arasında takipçi sayıları açısından altıncı sırada yer alırken, China Daily 15’inci sırada yer alıyor. Xinhua Haber Ajansı 19’uncu sırada, People’s Daily 23’üncü sırada yer alıyor.

İlginç olan bir başka husus da hiçbir Batılı kuruluşun listenin tepesinde yer almaması. Batılı haber kaynaklarından BBC News 58 milyon takipçi ile 6’ncı sırada yer alıyor. Yani Batı kaynaklı en çok takip edilen haber kanalının takipçi sayısı, Çin merkezli CGTN’nin yarısından daha az. Batılı kaynaklar arasında CNN 39,3 milyon kişi ile 9’uncu sırada yer alıyor.

Listede Dubai merkezli El Arabiya 30,3 milyon takipçi ile 12’nci, El Cezire ise 27,6 milyon takipçi ile 13’üncü sırada yer alıyor.

Rapor, Çin merkezli haber kanallarının Facebook’ta bu kadar etkili olmasının sebebini Çin’in dünya çapında haber akışına etki etme arzusuna bağlıyor. Bu doğru bir çıkarım olsa da pandeminin de Çin merkezli kanalların öne çıkmasında etkili olduğu kanaatindeyim. Çünkü küresel olarak son 2 yılda çok ciddî bir etkiye sahip olan pandemiye ilişkin ilk haberlerin Çin kaynaklı olması, ilgiyi ister istemez Çin kaynaklı haber kanallarına yönlendirdi.

Küresel etkiye sahip bir aracımız yok

Facebook’ta yer alan 30 büyük haber sayfasının 14’ü İngilizce yayın üretirken, 4 sayfa Arapça, 3 sayfa Hintçe, 3 sayfa Birmanca, 2 sayfa Urduca, 2 sayfa Filipince, 1 sayfa da Vietnamca içerik üretiyor. Yani rapora göre Çince ve İngilizce, sosyal medyadaki haber içeriklerinin çok büyük bir kısmına hâkim.

Türkçenin bu istatistikler içerisinde yer almaması açıkçası biraz iç burkuyor. Çünkü çok geniş bir coğrafyada kullanılıyor olmasına rağmen daha dar coğrafyalarda kullanılan diller, yayın dili bağlamında Türkçenin önüne geçmiş durumda. Tabiî bunda çok geniş bir küresel etkiye sahip Türkçe yayın kanalı olmaması en büyük etken.

Yayın içeriklerinin dili konusu, hem bilginin kontrolü, hem bilginin yayılımı ve etkisi, hem de diğer çarpan etkileri bakımından aslında daha derin analize tâbi tutulması gereken bir konu. Fakat şurası bir gerçek ki, küresel ölçekte bir haber kanalımızın olmaması, bugün bilginin dolaşımı ve kamuoyunun şekillendirilmesi ve bilgilendirilmesi hususunda bizi çok edilgen kılıyor. Tam tersi olarak da bilgiyi başkalarının gözünden tüketmemize neden oluyor. Bu da küresel etkiye sahip bir medya kuruluşumuzun olmasını elzem kılıyor.

Rapor bu kadarla sınırlı değil. Sonraki yazıda raporu, özellikle de Twitter haber kaynakları bakımından yorumlamaya çalışacağım.