Sosyal medya ve maskeler

Eğer işaretleri iyi takip ederseniz sosyal medyadaki bu mutluluk pozlarının ve gıpta edilesi görüntülerin, önemli görülen kişilerle verilen fotoğrafların ve videoların arkasındaki trajediyi görebilirsiniz.

SOSYAL medya platformlarına bakıldığında hemen hemen herkesin mutlu olduğu kanısına varırsınız. Bu gerçekten böyle midir? Yani sosyal medya paylaşımlarında olduğu gibi herkes gerçek hayatta çok mutlu mudur, yoksa bu mutluluk paylaşımlarının altında başka nedenler mi vardır? Yani sosyal medyadaki mutluluk paylaşımları birer yanılsamadan mı ibaret?

Maskelemek nedir, nasıl yapılır?

İnsanlar, bazı durumlarda gerçek düşüncelerini ve gerçek duygularını yansıtmak yerine rol yapabilir ya da başka kimliklere bürünebilirler. Toplumsal ilişkilerde sosyal, ideolojik ya da kültürel damgalanma sıklıkla yaşanan bir durumdur.

İnsanlar damgalamadan çekindikleri için maske takabilirler. Çünkü damgalama, çoğu zaman başkaları tarafından yargılanma, ayrımcılığa uğrama ve dışlanmaya yol açar. Bu nedenle insanlar maskeler edinirler. Kimi zaman da insanlar kendini daha güçlü gösterme, daha kültürlü olduğunu ispat etmek için maskeler edinirler.

İnsanlardan kimi davranışsal maskeler edinirken, kimi duygusal maskeler edinir. Kimileri de sosyal maskeler takarlar. Davranışsal maske edinenler davranışlarını kısma, kontrol etme, kamufle etme ya da yansıtmama eğilimine girerler. Duygusal maske takanlar ise duygularını göstermeme, gizleme, yansıtmama eğilimindedirler.

Sosyal maske takanlar ise sosyal uyum sağlama ya da sosyal beklentilerini karşılama adına istemedikleri hâlde sosyal normlara uymayı seçerler.

Sosyal medyadaki maskelerin arkasındaki gerçek nedir?

Sosyal medyada sürekli olarak mutlu görüntüler paylaşmak ya da başkalarının gıpta edeceği anları sosyal ağlarda görünür kılmak, aslında bir tür maskedir. Bu maske hem duygusal, hem davranışsal, hem de sosyal maske olabilir. Çünkü modern yaşam mutlu olmayan insanı ya da gıpta edilmeyecek yaşamları olmayan insanları yarım veya eksik tamamlanmamış olarak görür. Bu durum derin bir yanılsama olsa da hemen hemen herkes tarafından kanıksanmıştır.  

Dolayısıyla herkes sosyal medyada mutlu görüntüler verirler. İnsanlar, yaşamlarındaki en gıpta edilesi anları başkalarına göstermek isterler. İnsanların azımsanmayacak kısmı, kendince önemli olduğunu düşündüğü organizasyonlara katılır, kendince önemli olduğunu düşündüğü kişilerin bulunduğu organizasyonlara davet edilmek isterler. Davet edildiğinde de sosyal medyadan bu organizasyon ve organizasyondaki en değerli görülen kişilerle görüntülerini yayınlarlar.

Bu tür organizasyonlara katılmak, kendini geliştirmek ve başkalarının fikirlerinden yararlanmak için yapılmaz. Ya da buralardan fotoğraf ya da görüntü paylaşmak da aynı maksat için değildir. Bunlar da bir tür maskelemedir. Kendini daha güçlü kılma, kendini daha güçlü, daha entelektüel, daha kültürlü gösterme arzusunun sonucudur.

Eğer işaretleri iyi takip ederseniz sosyal medyadaki bu mutluluk pozlarının ve gıpta edilesi görüntülerin, önemli görülen kişilerle verilen fotoğrafların ve videoların arkasındaki trajediyi görebilirsiniz. Bu trajediye kendini kaptıranlar, taktıkları maskeleri çıkarmak istemez, hatta onlara sıkı sıkıya tutunmak isterler. Bir zaman sonra taktıkları maske ile maskenin ardındaki gerçek arasındaki bağı koparırlar. Bu da benlik bölünmesine yol açar. Sonrası ise zaten psikolojik açmazlarla doludur.