Sosyal medya ve imaj

Değerler zaman içerisinde kendini yenilerler. Bu yenileme işlemi değerlerin dinamik kalmasını sağlar. Ama sosyal medya ve sosyal medyada ortaya konan imaj, kişisel, toplumsal, ailevî ve kültürel değerleri yenilemekten çok bu değerleri bozuyor, çürütüyor veya aşındırıyor.

İLETİŞİM teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmeler, sosyal medyayı yaşamın ayrılmaz bir parçası hâline getirdi. Öyle ki sosyal medya sadece sosyal etkileşimler için kullanılmıyor. Sosyal medya, aynı zamanda imajın da inşâ edildiği bir alan olarak öne çıkıyor. 

Bir vitrin olarak sosyal medya

İmaj kavramı, gerçek veya tüzel kişilerin dış dünyada görünür olan izlenim ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan tanımlamaları içeren bir kavram. Bu nedenle sosyal medya, gerçek veya tüzel kişilerin dış dünyaya kendilerini açtıkları bir vitrin görevini görüyor. Bu vitrinde oluşturulan görüntü, kişilerin imajını da belirliyor. 

Fotoğraflar, videolar, yazılı içerikler, yorumlar, beğeniler ile kişilerin kendini dış dünyaya açmalarını sağlıyor. Kimileri kendini dış dünyaya açarken bu kendini açma teşhircilik boyutuna varıyor. Kimileri de kendini gerektiği kadar açmadığı için yeterli bir görünüm kazanamıyor. Kimileri sadece yaşamındaki en imrenilesi anları sosyal medyada paylaşırken, kimileri de eğlenceli yaşam deneyimlerini sosyal medyaya taşıyor. Kimileri ise mutluluklarını ve hüzünlü anlarını sosyal medyada görünür kılıyor. Tabii bunlar yapılırken gerçek dışı ögeler de sosyal medya sunumlarına ekleniyor. 

İmajın toplumsallaşması

İmaj merkezli sosyal medya sunumları sadece kişilerle sınırlı değil. Öyle ki bu sunumlar bir zaman sonra toplumsal normları da belirlemeye başlıyor. Güzellik algısı, estetik duygusu, başarı ölçütleri, mutluluk tanımlamaları, yaşam stilleri sosyal medya tarafından belirleniyor. Görselliğin önemli ölçüde belirleyici olduğu sosyal medyada beğenme ve beğenilme, takdir edilme ve onaylanma içgüdüsü birincil amaç olarak kendini gösteriyor. Toplumsal normlardaki bu durum, insanları baskı altına alıyor. Herkes sosyal medyadaki ideal sunum biçimlerine kendini entegre etmek için didinip duruyor. Bunun için kazancından fazla para harcayanlar oluyor. Bu da ekonomik açmazları beraberinde getiriyor. 

Tüm bunlar ahlâkiî sosyal, etik ve kültürel bir sürü problem de doğuruyor. Değerler zaman içerisinde kendini yenilerler. Bu yenileme işlemi değerlerin dinamik kalmasını sağlar. Ama sosyal medya ve sosyal medyada ortaya konan imaj, kişisel, toplumsal, ailevî ve kültürel değerleri yenilemekten çok bu değerleri bozuyor, çürütüyor veya aşındırıyor.