Sosyal medya paradoksu, sosyal medya detoksu

Sosyal medya paylaşımlarının içeriği çiftler arasındaki iletişim ve ilişkinin yönüne doğrudan etki eder. Eğer çiftlerden biri paylaşımlarını eşinden gizlemeye başlamışsa, bu çok büyük bir problemin habercisidir.

SOSYAL medyanın çiftler üzerindeki belli başlı etkilerine dair son birkaç seferdir yazılar kaleme alıyorum. Geri dönüşlerden, katıldığım seminer, panel veya konuya ilişkin yaptığım okumalardan bazı çiftlerin sosyal medyanın ilişkileri üzerine yaptığı etkiyi göremediğini ya da sosyal medya kaynaklı problemlerin kaynağını başka yerlerde aradığını fark ettim.

Sosyal medyanın etkileri bazen görünmez olabilir. Bu nedenle de çiftlerin bazıları bu etkileri sezinlemeyebilirler. Daha doğrusu, farkına varamayabilirler. Fakat çiftler küçük işaretleri takip ederlerse faile ulaşmak zor olmayacaktır. Bu yazıda konuyu irdelemeye çalışacağım.

Birlikte geçirilen zamana dikkat!

Çiftler, günün önemli bir kısmını, özellikle de akşam saatleri ve hafta sonlarını genellikle beraber geçirirler. Ortak yaşamın ve ortak faaliyetlerin yoğunlaştığı bu zaman dilimlerinde geçirilen zaman azalmaya başlarsa ortak yaşamda kopukluklar meydana gelir. Özellikle aynı zaman ve mekânda çiftler bir arada bulunuyor fakat zamanı beraber geçirmek yerine sosyal medyada harcıyorlarsa bu durum ilişkinin yönü ve geleceği açısından sorun oluşturur. Böyle durumlarda sosyal medya için kısıtlamalara gitmek gerekir.

Örneğin yemek masalarında kahvaltılarda çiftler sosyal medyayı kendilerine yasaklamalılar. Ya da akşam belli saatten sonra sosyal medyaya zaman harcamamalılar. Ayrıca beraber geçirdikleri zamanı daha kaliteli kılacak etkinlikler yapmalılar.

Eş ile ilgili bilgilerin kaynağına dikkat!

Ortak yaşamın olabildiğince sönümlenmesi çiftlerin birbirleri hakkındaki duygu durumu gibi bazı durumlardan habersiz kalmaları sonucunu doğurur. Çiftler eğer eşlerine ilişkin bilmedikleri bir şeyi (bu ufak bir duygu değişimi de olabilir) sosyal medyadan öğreniyorlarsa çiftlerin birbiriyle olan ilişkisi sıkıntılı bir sürece girmiş demektir.

Sosyal medya davranışlarına ve gizlenen paylaşımlara dikkat!

“Çiftler eşlerinin sosyal medyalarını kontrol etmeliler mi?” sorusunun cevabı bakış açılarına göre farklılık gösterse de, eğer çiftlerden biri eşinin onaylamadığı bir davranışı gerçek hayatta yapmayıp sosyal medyada yapmaya başlamışsa, çiftler arasında iletişim ve empati problemleri var demektir. Çiftler bu durumu önemsemeli ve kendilerini muhasebeye çekmeliler.

Sosyal medya paylaşımlarının içeriği çiftler arasındaki iletişim ve ilişkinin yönüne doğrudan etki eder. Eğer çiftlerden biri paylaşımlarını eşinden gizlemeye başlamışsa, bu çok büyük bir problemin habercisidir.

Beden algılarına dikkat!

Sosyal medyayı sıklıkla takip eden çiftlerden biri, kendisinin, eşinin veya hem kendisinin, hem de eşinin beden imajına yönelik negatif tavırlar sergilemeye başlamışsa, bu durum sosyal medyadaki filtreli bedenlerin oluşturduğu yanılsamanın sonucudur. Eşler arasındaki en derin problemlerden biri, beden imajına yönelik sorunlardır.

Sosyal medya detoksu

Tüm bunlar çiftler arasındaki iletişim ve ilişkinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için birer işarettir. Böyle durumlarda şeffaf olmak, sınırlarını bilmek ve dürüst olmak gibi çözümler sorunlara çözüm olabilir. Fakat sorunun derinliğine göre en etkili çözüm, sosyal medya detoksudur.

İletişim çağında sosyal medyadan uzak kalmak yaşam dinamikleri açısından bir paradoks gibi algılanabilir. Ama sözünü ettiğim problemler ilişkiyi derinden etkilemeye başlamışsa, sosyal medya hesaplarını kapatmak (en azından bir süreliğine) ve ilişkinin kalitesini artıracak etkinliklere yönelmek en doğru çözüm olacaktır. Aksi hâlde sosyal medyayı toksitlemeye devam eder.