Sosyal medya kesitleri, gerçek yaşam ve tatmin(sizlik)

Sosyal medyada görülen yaşam kesitleri gerçek yaşama yansıtıldığında aynı etkiyi oluşturmaz. Tatmin duygusu giderilse bile bu süreklilik arz etmez. Yani nihaî tatmin hiçbir zaman sosyal medyadaki yaşam kesitlerinde ya da bu kesitlerin hayata yansıtıldığı dönemlerde olmaz. Gerçek tatmin, gerçek yaşamın bütünündedir.

SOSYAL medyanın eşler üzerindeki etkilerini kaleme aldığım son iki yazıda, sosyal medyanın çiftler arasında gerçekçi olmayan beklentiler oluşturabileceğini ve eşler arasında kıskançlık duygusunu tetikleyebileceğini yazmıştım. Bu yazıda sosyal medyanın etkilerini irdelemeye devam edeceğim.

Sosyal medya, özellikle “Meta” tabanlı Facebook, Instagram ve Whatsapp, eşler arasındaki ilişkileri etkileme noktasında diğer platformlara göre daha fazla etkiye sahip. Whatsapp mesajlaşma, Facebook ve Instagram ise paylaşım ve beğeni noktasında insanların daha fazla vakit geçirdikleri sosyal medya platformları olarak öne çıkıyor.

Buna ilişkin verilere önceki yazılarımda değinmiştim. Eşler ne kadar sosyal medyada vakit geçiriyor, paylaşım yapıyor, özellikle de etkileşimde bulunuyorlarsa, eşler arasındaki problemler o derece artıyor.

Gerçek olmayan beklentiler ve kıskançlık duygusunun tetiklenmesinin yanı sıra “İhmâl ediliyorum” düşüncesi de eşler arasındaki ilişkilerde en fazla ortaya çıkan problemlerin başında geliyor.

Sosyal medyanın eşler arasında ortaya çıkardığı bir problem de sanal dünyadaki çekici ve cezbedici yaşam kesitlerinin referans alınarak rutinlerin yani gerçek yaşamın cazip gelmemesi, yaşanılası bulunmamasıdır.

Gerçek tatmin gerçek yaşamda süreklilik kazanır

İnsanlar genellikle sosyal medyada başkalarının imreneceği ya da hayatının en imrenilecek, en beğenilecek, en gıpta edilecek anlarını sosyal medyada paylaşırlar. Bu paylaşımlar nedeniyle sosyal medyada sahnelenen yaşam kesitleri genellikle gerçek yaşamdan daha cazip ve daha imrenilesi görünür. Bu yanılsama, bu tür sosyal medya içeriklerine maruz kalanlar üzerinde gerçek yaşamı cazip görmeme, gerçek yaşamı sıkıcı bulma gibi duygu ve düşünceleri ortaya çıkarıyor.

Bazı insanlar, sosyal medyada gördüğü yaşam kesitlerini gerçek hayatına yansıtmak için kazandığından fazla harcama ve borçlanmaya başvurabiliyor. Üstelik insanlar genellikle sosyal medyada gördükleri yaşam kesitlerini yaşamlarına yansıttıklarında, ilk başta duydukları duyguyu tatmin edemezler. Yani sosyal medyada görülen yaşam kesitleri gerçek yaşama yansıtıldığında aynı etkiyi oluşturmaz.  Tatmin duygusu giderilse bile bu süreklilik arz etmez. Yani nihaî tatmin hiçbir zaman sosyal medyadaki yaşam kesitlerinde ya da bu kesitlerin hayata yansıtıldığı dönemlerde olmaz. Gerçek tatmin, gerçek yaşamın bütünündedir.

Örneğin sosyal medyada cezbeden bir tatil gerçek yaşama yansıtılmaya çalışıldığında insan tatil süresince mutluluk edinebilir. Ama nihaî tatmin günlük yaşamda edinildiğinde süreklilik kazanır. Örnekleri bu minvâlde çoğaltabiliriz. Tatil örneğini verirken “İnsanlar tatil yapmasınlar” demek gibi bir söylem içerisinde değilim. Söylemek istediğim şu: Nihaî tatmin, ancak günlük yaşamda edinildiğinde süreklilik kazanabilir. Aksi hâlde süreklilik olmayacaktır. Bu durum özellikle çiftlerde daha baskındır. O nedenle çiftler sosyal medyadaki yaşam kesitlerine odaklanmak yerine günlük yaşam pratiklerine odaklanmalılar. Aksi taktirde günlük yaşamı göz ardı etmek durumunda kalırlar. Bu da hem ilişkide, hem yaşamda tatminsizliği tetikler.