Somali saldırılarının şifreleri (4)

Dünyadaki en büyük büyükelçilik binamızın Somali’de olmasının yanı sıra ülkeye yaptığımız hastane ve diğer insanî yatırımlar nedeniyle de Türkiye, bölgede etkin konumda. Türkiye, 2004’ten beri yürüttüğü çok yönlü Afrika açılımı sayesinde sadece Somali ile dış ticaretini 5 milyon dolardan 165 milyon dolara yükseltmiş durumda!

Eş-Şebab’ın Türkiye alerjisi nereden kaynaklanıyor?

SERİMİZİN başlangıcında, Somali’de Eş-Şebab terör örgütünün üstlendiği bazı terör olaylarını sıralamıştık. Bunlardan en önemlileri, aslında 22 Ocak 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ziyareti öncesi Afrika’da bulunduğu sırada Mogadişu’da yapılan canlı bomba saldırısıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti öncesinde Mogadişu’da Türkiye heyetinin kaldığı Atfeya Oteli’ne bombalı saldırı düzenlenmişti. Ziyaret öncesinde diplomatlar ve güvenlik görevlilerinden oluşan protokol görevlilerini hedef alan saldırıyı Eş-Şebab üstlenmişti. Birçok stratejist kaynak, saldırının arkasında Eş-Şebab’ı taşeron olarak kullanan ve Türkiye’nin Somali’deki varlığından rahatsız olan üçüncü bir ülke olduğunu belirtmişti.

Yine 2019’da, Mogadişu’da yaşanan ve aralarında Türk vatandaşlarının da olduğu ve 81 kişinin öldüğü saldırılar üzerine Somali Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Ajansı (NISA), saldırıyla ilgili olarak sosyal medya hesabından, “bombalı saldırının yabancı bir ülke tarafından planlandığını ve yönetildiğini” duyurdu. Açıklamada, olayın aydınlatılması için bazı uluslararası istihbarat servisleriyle çalışılacağı kaydedildi.

Somali’deki en etkili ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye, 2017’nin Eylül ayında yurtdışındaki en büyük askerî üssünü Mogadişu’da açtı. Türkiye’nin Somali’deki askerî üssünde bulunan 200 kişilik uzman bir birlik, Somali ordusunu hem eğitmekte, hem de donatmakta. Ana gâye, mevcût hükûmetin kontrolünde 25-30 bin kişilik nitelikli bir ordu kurmak ve bu ordu ile teröristleri bertaraf etmek.

Yine dünyadaki en büyük büyükelçilik binamızın Somali’de olmasının yanı sıra ülkeye yaptığımız hastane ve diğer insanî yatırımlar nedeniyle de Türkiye, bölgede etkin konumda. Türkiye, 2004’ten beri yürüttüğü çok yönlü Afrika açılımı sayesinde sadece Somali ile dış ticaretini 5 milyon dolardan 165 milyon dolara yükseltmiş durumda!

Bu etkinlik, başta BAE, Mısır ve Suudi Arabistan’ı rahatsız ediyor. Bölgede söz sahibi olmak isteyen güçlerin Somali’ye “Türkiye ile ilişkilerini kes!” şeklinde baskı uyguladığı biliniyor. Son dönemde BAE merkezli baskılar arttı, sonuç alamadıkları içinse bu baskı, tehdide dönüştü. Siyâsî uyarı, şantaja ve terör saldırısına evrildi. İşte bu ülkelerin sözüm ona terörist ilân ettikleri Eş-Şebab, onlardan aldığı talimatlar ile Türk hedeflerine bu menfur saldırıları düzenliyor.

Tüm bu saldırıları gözden geçirdiğimizde, Somali’deki saldırıların arkasında BAE’li terör baronu Muhammed Bin Zaid’in olduğu iddialarını da görüyoruz. Suriye’den Irak’a, Libya’dan Somali’ye bütün bölgenin terör haritasında, kirli ilişkilerinde, iç savaş senaryolarında bu kişinin izi ve imzası olduğu iddia ediliyor.

Eş-Şebab terör örgütü, Somali için bir dış tehdittir. Arkasında küresel güçlerin olduğu bilgisi bulunmaktadır.

Bin Zaid hakkında İbrahim Karagül şu bilgileri veriyor:

“Muhammed bin Zaid en-Nahyan… BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) Veliaht Prensi... Orta Doğu’nun terör baronu… Suudi Veliaht Muhammed bin Selman gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde, bu da Somali’de (2019 yılında) 81 kişinin öldüğü terör saldırısında suçüstü yakalandı! Coğrafyanın her köşesinde Türkiye ile savaşan, Türkiye karşıtı bütün terör örgütlerini besleyen, örtülü operasyonlara ve suikastlara girişen, kara para ve terör trafiğini ve Muhammed Dahlan gibi kiralık katiller ve çetelerini yöneten isim… Saldırıdan önce BAE heyeti ile Somali yönetimi arasında bir görüşme oldu. Somali’ye, ‘Türkiye ile ilişkilerini kes’ dendi. Kabul edilmedi. Sonra bu saldırı yapıldı. Emir’in teröristleri hem Somali yönetiminden, hem Türkiye’den intikam alıyordu.

Bugünlerde Libya’daki terör saldırılarını, Hafter terör örgütünü yöneten isim, Muhammed bin Zaid’dir. Mısır cunta lideri Sisi ile birlikte bütün kara, hava güçleriyle bu ülkede meşrû yönetimi devirmeye çalışıyorlar. Sudan’dan ve Afrika’nın birçok ülkesinden paralı askerleri, terör örgütlerini bu ülkeye taşıyorlar. Yemen’de binlerce insanın hayatına mâl olan iç savaşın arkasındaki isim, Muhammed bin Zaid’dir. Suriye’de katliamların büyük çoğunluğunun arkasında onun ismi vardır. Bugünlerde Somali’de terör örgütlerine talimat veren bu adam, daha önce de Suriye’de DEAŞ’ı yönetiyordu.

Orta Doğu’nun terör trafiği ona bağlıdır. Bütün pis işlerin altında onun imzası çıkar. Savaş suçu, insanlık suçu umurunda bile değildir. ABD ve İsrail istihbaratının taşeron işlerini yapar. 15 Temmuz saldırıları dâhil, Türkiye içinde operasyonlara girişir. Belli kanallardan belli çevreleri fonlar. İngiltere, ABD, Kanada üzerinden Türkiye içinde örgütlere ve muhalif çevrelere para akıtır. Aklı sıra Erdoğan’ı devirme ihalesini de almıştır.”

Son söz

Somali’de BAE’nin taşeronu olan Eş-Şebab tarafından Türklere yönelik düzenlenen saldırılar maksatlıdır. Amaç, Türkiye’yi tekrar kendi içine hapsederek onu parçalamak projesini hayata geçirmektir. Bu amaçla küresel aktörler, sineğin yağına bile tenezzül edecek kadar gözü dönmüş bir hâldedirler.

Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşma gereği oraya asker göndermemizi hazmedemeyen herkesin Somali’de patlayan bombalarda eli ve katkısı vardır.

Karagül’ün de dediği gibi, amaç, “Türkiye’yi Anadolu’ya sıkıştır, orada vur” hesabıdır. BAE, Mısır, Suudi Arabistan ve bilinen terör örgütleri, bu amaç için ortak hareket etmektedir. Çünkü patronları aynıdır. Çünkü efendileri bunlar üzerinden Türkiye’yi vurmaktadır. Bu çerçevede PKK’ya, BAE’ye, DEAŞ’a ve Suudi Arabistan’a aynı rol yüklenmiştir.

Maksat bu kadar açıktır!

Hâlâ “Orada ne işimiz var?” diyenler anlamak istemese de durum budur. Savunmada kalınarak üzerinize çektiğiniz güçlerle savaşmak isterseniz, en çok zayiatı siz görürsünüz.

Karagül’ün, “‘Libya’da ne işimiz var?’ diyenler, aslında Türkiye’yi savunmasız bırakmaya dönük çokuluslu hesapların içerideki pazarlamasını yapıyorlar” tespitine katılmamak elde değil.

 

Kaynaklar

Geçmişten günümüze Eş-Şebab, 22 Mar 2014, http://www.aljazeera.com.tr

Ülke profili: Somali, http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-somali

Mehmet Yavuz, Eş-Şebab Örgütü, 10.07.2018, https://www.gzt.com/mecra/es-sebab-orgutu-3422134

İbrahim Karagül, “BAE’li Muhammed b. Zaid”, Yenişafak Gazetesi, 31.12.2019

Hüseyin Yayman, “Somali saldırısının arkasında kim var?”, Vatan Gazetesi, 26.01.2015

Nejat Özden, “Somali-Türkiye ile ayağa kalkarken bu patlama bir mesaj mı?”, Milat Gazetesi, 02.01.2020

Aydoğan Köksal ve Ahmet Kavas, Somali Maddesi, TDV İslâm Ansiklopedisi cilt: 37, sh: 372-373, 2009

Somali, https://insamer.com/tr/somali_775.htm

Serhat Orakçı, Somali Silahların Gölgesinde 26 Yıllık İstikrar Arayışı, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Araştırma Merkezi yayınları, 2018, İstanbul