Sokağın ve şiddetin şehveti ABD’yi sarstı

Giderek daha fazla şiddet sarmalına giren grupların, kongre binasının yanındaki bazı binaları da işgal ettiği, gruplar içerisinde plâstik kelepçe bulunduran ve askerî üniforma giyenlerin yanı sıra Nazi işareti taşıyanların da olduğu medyaya yansıdı. Kongre binasını işgal edenler, ABD İç Savaşı sırasında Konfederasyon yanlılarının kullandığı Konfederasyon bayrağını açtılar. Bu bir meydan okumaydı!

KİTLELER, çoğu zaman sığ bir değerlendirme dahi yapmadan kitlesel düşünceyi yönlendirenlerin çizdiği istikamette hareket etmeyi seçerler.

Her kitle, duygularını abartılı bir şekilde yaşadığından, otokontrol mekanizmalar bakımından zayıftır. Yani olay, olgu ve fikirler karşısında kendini frenlemekte zorlanır.

Kitleler, telkine açık olduklarından ve çok çabuk tahrike kapıldıklarından ötürü sıklıkla manipülasyona maruz kalırlar. Bundan dolayı kitleleri ikna etmek kolaydır.

Kitleler, çok çabuk duygu kabarması yaşarlar. Ayrıca çabucak manipüle edildiklerinden dolayı çok çabuk şiddete yönelirler. Şiddet ortaya çıktığında kontrol etmek zordur ve şiddetin yıkıcılığı çok fazladır.

Bunun son örneğini geçen hafta ABD Kongresi’nin işgali sırasında gördük. Olaylar birkaç saat sürmüş gibi kamuoyuna yansısa da işin arka plânı durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor.

Olaylar önceden mi plânlandı?

Trump, protestolar için tâ 18 Aralık’ta taraftarlarına Biden’in seçim zaferinin tescilleneceği tarihi yani 6 Ocak tarihini işaret etmişti. Trump’ın çağrısından sonra çok sayıda web sitesi ve sosyal medya uygulamalarından örgütlenmeye başlandı. Bu grupların 6 Ocak’ta nasıl hareket edileceğine, polis müdahalesine karşı nasıl mukabelede bulunulacağına, hattâ kongre binasının kapılarının nasıl açılacağına kadar internet ortamında konuşup tartıştıkları ABD medyasına yansıdı.

Fakat olayların seyrine bakılınca, bu bilgilerin hiçbiri dikkate alınmamış olmalı ki alınan tedbirler yetersiz kaldı.

Biden’in seçim zaferinin onaylanacağı gün olan 6 Ocak’ta olaylar zirveye çıktı. Seçimin tâ başından beri seçimlere hile karıştığını söyleyen Trump ve çevresinin söylemlerine destekçileri fazlasıyla inanmış olmalı ki 5 Ocak’ta başkentin sembol yerlerinden biri olan Freedom Plaza önünde toplanılmaya başlandı. Kalabalık 6 Ocak sabahı iyice arttı.

Toplanan gruplar arasında aşırı sağcı gruplar çoğunluktaydı. Üstelik bu gruplar arasında silahlı olanlar bile vardı. Giyimleri, hareket tarzları bile ürkütücü olan bu gruplar, Trump ve bazı kongre üyelerinin ateşli konuşmalarıyla iyice galeyana gelince sıra dışı olayların yaşanacağı anlaşıldı.

Trump neyi amaçladı?

6 Ocak sabahı Washington Anıtı’nı miting için kuşatan gruplara Trump ve danışmanı ateşli bir konuşma yaptı. Seçim sonuçlarının hileli olduğunu öne süren Tump, ayrıca medyayı da eleştirdi. Trump’ın kalabalığı kışkırtan konuşmasından sonra harekete geçen gruplar, kongre binasına doğru ilerlemeye başladılar. Bu arada Trump’ın yakın çevresince hedef tahtasına oturtulan bazı senatörler, protestocularla karşı karşıya geldi. Hattâ yumruklaşmaların bile olduğu kamuoyuna yansıdı.

Trump, kalabalıktaki heyecanı görünce, Biden’in başkanlığını engelleyebileceği gibi bir düşünceye kapıldı mı bilemiyoruz ama anlaşılan o ki, kalabalığın galeyana gelmesinde Trump ve yakın çevresinin tahrikli söylemleri etkili oldu. Kitle psikolojisine iyice bürünen ve duyguları iyice kabaran kalabalıklar, polis engelini aşarak kongre binasına girdiler. 

Birleşik Amerika’ya meydan okudular?

Giderek daha fazla şiddet sarmalına giren grupların, kongre binasının yanındaki bazı binaları da işgal ettiği, gruplar içerisinde plâstik kelepçe bulunduran ve askerî üniforma giyenlerin yanı sıra Nazi işareti taşıyanların da olduğu medyaya yansıdı. Kongre binasını işgal edenler, ABD İç Savaşı sırasında Konfederasyon yanlılarının kullandığı Konfederasyon bayrağını açtılar. Bu bir meydan okumaydı!

Kongre binasında camların kırılması, perdelerin yırtılması ve yağma olayları baş gösterince bina tahliye edildi.

Bu sırada kalabalığın öfkesine maruz kalmamak için bazı kongre üyelerinin dolaplara saklandığı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Hattâ kongre üyelerinin gizli bir sığınağa indirildiğine dair haberler medyada yer aldı.  

Kongre binasına giren bazı grupların binayı işgal ettiklerini söylemleri sosyal medyada dolaşıma girince endişeler iyice arttı. Bu arada bazı noktalarda patlayıcı düzeneği olduğundan şüphelenilen bazı boru tipi düzenekler bulundu.

Ayrıca, tabanca ve otomatik tüfeklerin yanı sıra ondan fazla Molotof kokteylinin bulunduğu kamuoyuna yansıdı.

Bu düzeneklerin olaylardan önce yerleştirildiğine dair tezler ve tüm bu gelişmeler olayların aşama aşama plânlandığı düşüncesini öne çıkarınca sokağa çıkma yasağı ilân edildi.

Bu arada birçok eyaletten güvenlik güçlerinin başkente yönlendirileceği açıklandı. Başta Ulusal Muhafız Birliklerinin olaylara müdahalesine karşı çıkan Savunma Bakanlığı yetkilileri, olayların seyrinden sonra buna izin verdi.

Bu gelişmelerden sonra müdahaleler sertleşmeye başladı ve birkaç saat içerisinde olaylar kontrol altına alındı.

Olaylarda 5 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı açıklandı. İşgal sırasında kongre binasının tarihî ve mimarî yapısının zarar gördüğü açıklandı. Yani tarih ve mimari de olaylardan nasibini aldı.

Sokağın ve şiddetin şehvetinin hatırlattıkları

Olaylar, ABD tarihinde bir ilki temsil ediyor. Çünkü ABD tarihinde ilk kez kongre binası bu şekilde işgal ediliyor.

Bu olaylarda, kitlelerin sokağa çağrılmasının ne denli yıkıcı sonuçlara sebebiyet vereceği bir kez daha görülmüş oldu. Galeyana gelmiş kitlelerce yapılan protestoların kısa sürede şiddete evirileceğini ve bunun önüne geçmenin zor olacağını, ABD Kongre Binasının işgaliyle bir kez daha idrak etmiş olduk.

Kitlelerin, galeyana geldiğinde ve şiddetin şehvetine kapıldığında her türlü değeri yakıp yıkabileceğine demokrasinin beşiğinde şâhitlik ettik.