Şekli değişen soykırım: Uygurlara Çin virüsü bahanesiyle ölüm karantinası

Daha önce sızan görüntülerde Uygur Türkleri, kapılarının hâlâ dışarıdan kilitli olduğundan, evde yangın veya deprem yaşandığında güvenli bir yere ulaşamayacaklarından dolayı endişe ettiklerini ifade etmişlerdi. Nitekim Urumçi’de yaşanan yangında insanların “Kapıları açın!” şeklindeki bağırışları yürekleri burktu.

ÇİN, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerini, Kovid-19’u gerekçe göstererek steril olmayan bir ortamda ölüm karantinasına aldı. Karar gazetesinde yer alan habere göre, açık kaynaklardan elde edilen görüntü kayıtlarında, içerisinde en az 600 kişinin olduğu bir karantina kampı gösteriliyor. Götürülmeyi kabul etmeyen Uygurlarınsa tutuklandığı aktarılıyor.

Sağlıklı kişilerin Kovid-19 Salgını bahanesi ile pis bir ortama götürüldüğü görülen videoda, hiçbir sağlık personelinin olmadığı ve tedavi ekipmanlarının yer almadığı görülüyor.

Zorla götürüldüğü ve tecrit altında olduğu söyleyen bir Uygur Türk’ünün kayıt altına aldığı videoda, ortamın adeta bir toplama kampına benzediği görülürken, videoyu çeken kişi, “Ben de buraya getirildim. Burası çok büyük bir salon. Burada bulunan kişiler hastalandıkları takdirde, onları tedavi edecek sağlık ekipmanları veya herhangi bir doktor ve sağlık personeli bulunmuyor. Akşam genç bir kişi az daha ölecekti. Kendisi kalp ve tansiyon hastasıymış. Burasını dezenfekte edecek ve kalan kişileri mikroplardan koruyacak herhangi bir ekipman bulunmuyor. Ortam çok kötü, pis ve sağlıksız durumda. Camekân bölmede beyaz tulum giyen sözde fedailer kalıyor ve içeride mikropları öldürmek için şok lâmbaları bulunuyor” şeklindeki ifadelerle o anları kayıt altına aldı.

Videoyu çeken Uygur Türk’ü, zorla tutuldukları yerde en az 600 kişinin olduğunu aktararak şu ifadeleri kullandı: “Burada şu an 600 kişi var. Beyaz önlüklülerin kaldığı bölmede bulunan dezenfekte aletlerini görüyor musunuz? Burada kaç kişiyiz ama bizi virüsten koruyacak hiçbir şey yok. Şu dolapların hâline bir bakın! Burada kalan kişilere sürekli olarak ellerini en az 15 saniye süre ile yıkamaları, temizliğe dikkat etmeleri ve pencereleri açarak havalandırmaları söyleniyor. Burayı görüyorsunuz. Burası tecrit ya da toplama merkezi mi, yoksa hastalık ve tedavi yöntemleri için insanlar üzerinde deney yapılan bir yer mi? Yani bu hastalık ne kadar sürede bulaşır, kaç dakikada etkisini gösterir? Mehmet’e bulaşırsa kaç dakikada etkisini gösterir? Belli değil. Görüyorsunuz, temizlik fırçası ile çöpleri alma aleti ne kadar pis? Sanki uzun zamandır hiç kullanılmamış gibi. Burası bir hastane mi? Bizi buraya ne amaçla getirdiler? Biz buraya ne için geldik? Sağlıklı insanları buraya zorla topladılar ve ‘Kimse ile görüşmeyeceksiniz’ diyerek, mahalle mahalle, ev ev kontrol ederek evlerimize kapattılar. ‘Dışarıya çıkılması, birbirinizle görüşmeniz ve toplanmak yasak’ talimatı ile tecrit ettiler. Bu kez de mahalle ve evlerimizden bizleri buraya zorla getirerek kapattılar. Şu sağlıksız ortamda sağlam gelen insanların hepsini hasta yapacaklar. Bu kez kapattıkları bu yerde de bir araya toplanmamızı, birbirimizle sohbet etmemizi, poker oynayarak vakit geçirmemiz gerektiğini söylüyorlar. Gördüğünüz gibi burası bir acayip yer! Bu uygulama kimin aklı ile yapılıyor? Buna cevap verecek birileri var mı?”

Görüntüleri kayda alan Uygur Türk’ü, bu şekildeki sitemleriyle sistematik soykırımı açık ediyor. Ayrıca tüm bunların haricinde görevlilerin zorlamalarına karşı çıkan Uygurluların tutuklandıkları ve bu tutukluluklarının devam ettiği öğrenildi.

4 aydır kapılar dışarıdan kapalı

Çin’in Doğu Türkistan’da keyfî uyguladığı sözde “salgın önlemleri” sırasında halk evlerine kapatılırken, dışarıdan kaynakla, demir telle, çelik duvar örerek halkın yaşadığı alanların mühürlemesi, 115 gündür devam eden açlık soykırımında ölüm vakalarının artmasına yol açtı. Bunun üzerine insanların evlerinde erzak kalmadığı gibi, gıda yardımı başvuruları da yanıtsız kalıyor. Hastaların hastanelere kabul edilmediği, kentsel alanlardaki ahalinin sıfır hijyen altında hiçbir sağlık önlemiyle kontrol edilmediği ve personelin olmadığı toplu tecrit kamplarına alındığı da dünya basınına yansıdı.

20 Kasım’da açık kaynaklardan elde edilen video görüntülerine göre, Kaşgar’dan Hotan’a kadar olan bölgelerde sözde “salgın önlemleri” bahanesiyle insanlardan söz konusu mühürleri kırarak dışarı çıkmaya çalışanların gözaltına alındıkları veya para cezasıyla cezalandırıldıkları ortaya çıktı. Videolarda, beyaz tulum giyen sözde fedailerin yangından mal kaçırır gibi yaklaşık 4 aydır eve kapalı halka yüksek fiyatlardan sebze ve meyve satmaya çalıştıkları kaydediliyor. Ancak Çin medyasında 29 Eylül tarihiyle yer alan haberlere göre Salgın Önleme ve Kontrol Bürosu Mahkeme Başkanı Lizhonglong, Kovid-19 Salgını’na karşı kontrol önlemleri sırasında insanların evlerine dışarıdan kapatılmasının yasadışı olduğunu, Çin genelinde böyle olaylara müsaade edilmeyeceğini iddia etmişti.

Sosyal medyada yayılan bu tarz video görüntüleri, açlık soykırımında kasten aç bırakılan ve ölüme terk edilen Uygur halkının dramını gözler önüne seriyor. Çin’in sözde “Sıfır Kovid-19” politikası kapsamında yürürlükte olan radikal tedbirleri, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere uluslararası toplumun şiddeti kınamalarıyla karşı karşıya olmasına rağmen insanlıktan nasibini almamış Komünist Rejim, Doğu Türkistan’daki soykırımı salgın bahanesiyle meşru bir zemine taşımış durumda.

***

Urumçi’de yangın: En az 44 kişi öldü

AÇIK kaynaklardan elde edilen görüntü kayıtlarına göre, 24 Kasım akşamı, yerel saatle 19:00 sularında Urumçi’nin Tanrıdağ bölgesinde bulunan Uluslararası Büyük Pazar yakınlarındaki bir sitenin 16’ncı katında yaşayan Uygurların evinde yangın çıktı.

108 Gündür sözde salgın bahanesiyle ahali evlerine kapalıyken çıkan yangında, 5 yaşında bir çocuk da dâhil olmak üzere en az 44 kişinin hayatını kaybettiği iddia edilirken, sadece bir aileden 5 kişinin öldüğü ve yangının zamanında söndürülmemesi sonucu 5 evin ateş altında kaldığı öğrenildi.

Yolun dar olması ve sözde salgın bahanesiyle kurulan barikatların aşılamamasından dolayı itfaiye araçları 3 saat boyunca site içerisine girmekte zorlandı. Yangını söndürmeye gelen ekiplerin uzaktan müdahale ettiği için yangının büyüdüğü, aynı binanın 16, 18 ve diğer katlarındaki dairelerdeki Uygurların kurtarılmayı bekledikleri sırada dumandan nefes almakta zorlandıkları aktarıldı.

Edinilen bilgilere göre yangın çıkan sitede herkesin kapısı dışarıdan demir tellerle kilitlenmişti. Acil çıkış kapılarının da kapalı olduğu dikkatlerden kaçmadı.

Ayrıca Çin makamları olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken, bölgede görevli beyaz tulumlu sözde fedailerin Urumçi’deki bazı bölgelerde bina girişleri önüne kurulan kum torbalarını ve demirle örülü engelleri kaldırmaya başladıkları kameralara yansıdı.

Bilindiği gibi Doğu Türkistan genelinde dört aydır zorunlu bir tecrit uygulanıyor. Daha önce sızan görüntülerde Uygur Türkleri, kapılarının hâlâ dışarıdan kilitli olduğundan, evde yangın veya deprem yaşandığında güvenli bir yere ulaşamayacaklarından dolayı endişe ettiklerini ifade etmişlerdi. Nitekim Urumçi’de yaşanan yangında insanların “Kapıları açın!” şeklindeki bağırışları yürekleri burktu.

Çin’in propaganda medyası ise her zamanki gibi ölü ve yaralı sayısında yalan haber paylaştı. Ancak görgü tanıkları ve çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, devlet kanallarının bildirdiği gibi 10 ölü ve 9 yaralı olmadığını, en az 5 evden 44 kişinin dışarı çıkamadan mahsur kalarak öldüğünü doğruluyor.
Yangının yaşandığı Uluslararası Büyük Pazar’a en yakın itfaiye merkezi 810 metre mesafede. 865 metre mesafe yakınında da Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi bulunuyor. Urumçi Halk Hastanesi ise 1,3 kilometre mesafede yer alıyor. Eğer insanların dışarı çıkabilme şansları olsaydı kesinlikle kurtulabilirlerdi. Ama kapıları dışarıdan engelliydi.

Polisle halk karşı karşıya geldi

Söz konusu acı yangının ardından Çin’in acımasız ve sorumsuz tavırlarına karşı Urumçi genelinde ayaklanma başladı. Baskıcı ve zorba rejime karşı çıkan Uygur Türkleri sokağa döküldü. Sosyal medyada yayılan pek çok görüntüde halkın “Karantina kaldırılsın” sloganları attığı, gösterilere yerleşimci Çinlilerin de karıştığı görülüyor. Uygurları en ufak başkaldırıda kolayca sindirebilen rejim güçlerinin Çinliler karşısında suspus kaldığı, öfkeli grubu yatıştırmaya çalıştığı da gözlemleniyor.

ÇKP rejimi, protestoları bastırmak için Çin Polis Özel Kuvvetlerini devreye soktu. Ellerinde Çin bayrağı taşıyan çoğu Çinli protestocu, Urumçi şehrindeki hükûmet binasının kapısını kırarak içeri girmeye çalıştı. Ana cadde üzerinde toplanan kalabalığın hükûmet binasındakilere “Binadan inin, sorunu çözün!” nidalarıyla seslendiği gözlemlendi.

Alınan bilgilere göre Urumçi’nin Tanrıdağ, Saybağ, Hualing ve diğer bölgelerinde insanların sokakları doldurduğu, salgın bahanesiyle kurulan barikatları geçen protestocuların önüne beyaz tulum giyen polislerin set oluşturarak engel kurduğu belirtildi. Kuşatmayı bozan eylemcilerin Urumçi Halk Hükûmeti binası önünde toplandıkları da öğrenildi.

Protestoların olduğu bölgelerdeki her noktaya sinyal kesici araçların konuşlandırılması ve Urumçi’de internet ve elektriğin kesileceği iddiaları ise bölgeye dair şüpheleri artıyor. Zira 24 Kasım’daki yangın sonrasında başlayan protestolar nedeniyle, 26 Kasım itibariyle Urumçi ve bölge genelinde geniş çaplı tutuklamalar başladı. Gözaltı gerekçelerinin genel olarak “internette dedikodu yaymak” olduğu ifade ediliyor.

Protestolara ilişkin diğer görüntülerde, Kaşgar vilâyetine bağlı Kargalık ilçesinde sivillerle çevik kuvvet polisinin karşı karşıya geldiği görülüyor. Çinlilerin nispeten az olması dolayısıyla bazı tutuklamaların olduğu bu şehirde her şeye rağmen halkın direnmeye devam ettiği de belirtiliyor.

Korla şehrindeki insanların da hükûmet binası önüne toplanarak “Karantina kaldırılsın!” sloganları attığı, her yerde kolluk kuvvetlerinin engelleriyle karşılaştığı kaydediliyor.

Yine görüntülerde, 8 Ağustos’tan beri salgınlar mücadele bahanesiyle kapatılan Gulca’da da sivillerin Çin rejimine karşı sokaklara döküldüğü, beyaz tulum giyen polis güçlerinin protestocuları engelleyemeyince TOMA’ların devreye sokulduğu görülüyor.

***

Bakan Soylu’dan “özür” açıklaması

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul’da protesto gösterisi için Çin Konsolosluğu önüne giden Uygur Türkleri ile bir polis amiri arasında yaşanan tartışma üzerine “özür” açıklaması yaptı. Soylu, “Konuyla ilgili tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ortaya çıkan görüntüler üzerine bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Bakan Soylu, “Bugün sabah saatlerinde İstanbul’da, Çin Konsolosluğu önüne protesto için giden Uygur Türk’ü kardeşlerimizin yolu kapatması üzerine, bölgenin güvenliğini sağlamakla sorumlu arkadaşımızla vuku bulan tartışma bizleri üzmüştür” ifadesini kullandı.

Açıklama şöyle devam etti: “Elbette her ülkenin büyükelçiliğinin güvenliğini sağlamak görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Arkadaşlarımızın titizliği bu yüzdendir. Ancak güvenliği sağlarken kullanılan bazı ifadeler kastı aşmıştır. Böylesi hassas bir görevde bu şekilde ifadeler kullanmamalıyız. Türk soylu kardeşlerimize, uzun dönemli ikâmetten vatandaşlığa kadar nüfus ve vatandaşlık birimlerimizde kurulan özel ofislerle hassasiyet gösteriyoruz, göstermek zorundayız. Bu vesileyle üzüntümüzü ve özrümüzü tekrar belirtiyor, konuyla ilgili tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz.”

 

Kaynaklar

Muhammed Ali Atayurt, Istiqlal Haber

(https://turkistanpress.com/page/uygurlara-cin-virusu-bahanesiyle-39-olum-karantinasi-39-/5189

https://www.facebook.com/100034398679054/videos/pcb.856926082130673/1891683081173173
https://www.facebook.com/100034398679054/videos/pcb.856592962163985/1202302497026594
https://www.facebook.com/100034398679054/videos/pcb.856592962163985/3513107952333553)

https://www.facebook.com/100005784601949/posts/pfbid02LB2pvsLpYMdAN4ve4a7USvo1PK3hrxsVe3giDrFwh1HLSTt4fHcEh3Y5CAoMvPcnl/

https://www.facebook.com/100005784601949/posts/pfbid02ijoh2QSrHAqsgRviBASY13kKCmmCZyVAsvs6zcZFuQUyXicB7bRXWxzwTVTFcq6hl/

https://www.facebook.com/100005784601949/posts/pfbid021LvxtBzYqxvRGbU8JiqTxovFTBAxSYkHTqFyfVeMBwafnMFdtgmkb1kp2bkdizfMl/

https://www.facebook.com/100005784601949/posts/pfbid0239fSzYnR9ikmLakVyun9b4BB3pRv6XzvSnpoAbnG3gsJECi7NyAvyBZXzRPVEQPwl/

https://www.facebook.com/100005784601949/posts/pfbid02MBTcjJ8FDfu9vk8kdJp6Wbf2jyBWrJTSzdtTLFD4SRdbCJWUPSrX2KE1PzeQ1xSWl/

https://www.facebook.com/100005784601949/posts/pfbid02A93wxrMqFzw5irNFS416QHL3VGU459cr1ETRvAYaqTdzFdUmHhXwHKGRdVYuT7nPl/

https://twitter.com/MAliatayurt/status/1598260015999352835?s=20&t=GvSqj5Bj_L2HxZhc7wJQ3w