Şaptan şeker olmaz!

Teröristten kurtarıcı, ödlekten yiğit, emir erinden komutan, 62’den tavşan, 72’den çakal, fırçadan sakal çıkarmaya çalışıyorlar. Sonra da bizim buna inanmamızı, kabul etmemizi bekliyorlar. Olmaz!

NE garip insanlar arasındayız.

Bakalım çevremize, neler görürüz neler…

Darbeciden vatansever…

Etnik milliyetçiden efsane…

Mandacıdan önder…

Nasyonal sosyalistten kahraman…

Eşkıyadan lider…

Teröristten kurtarıcı…

Ödlekten yiğit…

Emir erinden komutan…

62’den tavşan…

72’den çakal…

Fırçadan sakal…

Çıkarmaya çalışıyorlar.

Sonra da bizim buna inanmamızı, kabul etmemizi bekliyorlar.

Olmaz!

Mümkün değil!

Saflığın da bir sınırı var.

*

Şu saydığımız maddeler içinden, en makul olanı tavşandır ki, o da ne düzde koşabilir, ne bayırda.

Havuç bile yiyemez.

Nereye çizildiyse orada, hep aynı yerde, öylece durur.

Kâğıt üstünde durup durur, bakıp durur.

Öyle tavşan mı olur?

Hayâl dünyası, Kamçatka’ya ilâve olarak Serengeti kadar geniş olan çocuklar bile kanmaz.

Gerçek olmadığını bilirler…

*

Onlar istedikleri kadar bu çıkardıklarını -daha doğrusu çıkarmaya çalıştıkları tipleri- başardıklarını düşünsünler, kimse buna kanmaz.

“Aklı başında kimse” diyelim de yanlış-noksan olmasın.

Her satırın sonuna, üst üste iki nokta konulup, karşılığına birer isim yazılabilir.

Orasını da size bırakmışız sayın…

İstediğiniz ismi not edebilirsiniz.

Bu ortaya konulmaya çalışılanları, ne kadar şık, ne kadar gösterişli bir ambalaj içinde sunarlarsa sunsunlar, millet bunu yutmaz.

Bu film tutmaz!