Sandığın şakası yoktur

Sandığın şakası olmadığını söyledik ama bazen öyle çarpıcı sonuçlar çıkar ki içinden, şaka gibi görünür. Kütahya’da geçen yılki belediye seçiminde ilk üç aday birbirine çok yakın oy almışlardı. CHP adayı Kahveci’nin aldığı oy, küçük farkla öndeydi ve seçildi. Hakkıdır, helal olsun. Seçim gecesi Eyüp Bey epeyce büyük kahkahalar atmış olsa gerek. “Bana kazandırmak için ittifak yaptılar” demediyse yaptığı tahlil noksan kalmıştır. Diğerleri de kendilerini tekrar tartsınlar, ölçsünler hattâ mümkünse biçsinler. Aksi hâlde seçmen bir güzel biçiyor.

SON seçimin üzerinden epey zaman geçti ama bir sonraki seçime çok daha fazla zaman var. 

Sayılı gün çabuk geçer. Özellikle seçim söz konusu olunca, daha tez gelir. Bu sebeple bir sonraki seçimde başarılı olmak için sonuçlar masanın üstüne serilmeli. Büyük bir masa seçmekte fayda var. 

Hem, seçim sonuçlarını değerlendirmek ve gerekli dersleri çıkarmak için “zaman aşımı” diye bir durum söz konusu değildir. 

Her seçim bölgesini il, ilçe, belde bazında tek tek değerlendirmek, titizlikle incelemek gerekir. Hattâ, sandık ölçeğinde. Kazanılan yerlerden çok, kaybedilen seçim bölgeleri önemli. 

Kaçınılmaz sonuç muydu, niçin kazanılamadı, kaybetme sebepleri nelerdir, ne tür hatalar yapıldı, kimlerin hesabı yanlıştı, taktik hatalar mı ağırlıkta yoksa yeterince çalışmamak sebebiyle mi bu sonuç alındı diye ayrıntılı tahlil yapmak şart. 

Çünkü bazı yerlerde büyük sürprizler görüldü. Sandıktan hiç beklenmeyen sonuçlar çıktı. 

En başta bilmek gerekir ki sandık hata kabul etmez. Şakası yoktur. Ayna gibidir. Gösterdiğine inanmamak veya kabullenmemek, daha büyük yanlışlara götürür. 

Meselâ Kütahya seçimine bakalım. Hangi başkan adayı ne kadar oy almış. 

CHP Eyüp Kahveci, yüzde 29,69… MHP Alim Işık, yüzde 29,25… AK Parti Kâmil Saraçoğlu, yüzde 27,7… Yeniden Refah Osman Gezgin, yüzde 8,07… İYİ Parti Ahmet Tekdemir, yüzde 1,84… Zafer Partisi Sinan Aşan, yüzde 1,12…

*

Sandığın şakası olmadığını söyledik ama bazen öyle çarpıcı sonuçlar çıkar ki içinden, şaka gibi görünür. 

Kütahya’da geçen yılki belediye seçiminde ilk üç aday birbirine çok yakın oy almışlardı. CHP adayı Kahveci’nin aldığı oy, küçük farkla öndeydi ve seçildi. Hakkıdır, helal olsun. 

Seçim gecesi Eyüp Bey epeyce büyük kahkahalar atmış olsa gerek. Onun yerinde kim olsa öyle yapardı. Şansı epeyce zayıfken kıl payı farkla da olsa kazanınca, o sonuç kimin hoşuna gitmez ki? 

“Bana kazandırmak için ittifak yaptılar” demediyse yaptığı tahlil noksan kalmıştır. 

Diğerleri de kendilerini tekrar tartsınlar, ölçsünler hattâ mümkünse biçsinler. Aksi hâlde seçmen bir güzel biçiyor. 

Ortada kaç zamandır sağlam bir ittifaktan bahsediliyor ve böyle bir sonuç alınıyor. 

Gerçekten bir ittifak varsa, her seçim bölgesinde tek adayla seçime girilmeli. 

“Kesin alırız, biz öndeyiz, kazanacağız, başka yolu yok, nah buraya yazıyorum” deyip ağzında ıslattığı parmağıyla boşluğa bazı anlamsız şekiller çizdikten sonra, neredeyse eşit oy alan başka bir partiye seçimi kaybetmek, nasıl izah edilir? 

Bu şekilde “Kesin biz kazanacağız” denilen ve kaybedilen başka seçim bölgeleri de var elbette. 

Ayıptır söylemesi, yüzde on civarında oy alanların bile seçim öncesi çok iddialı konuştuğunu, mutlaka sandıktan birinci çıkacağını ileri sürdüklerini gördük. 

Buradaki ayıp bize değil, öyle konuşana ait. Bunu da açıkça belirtelim. 

Kütahya’daki seçim sonucunu şöyle bir sahneye benzetebiliriz: 

Bir evin içinde iki kardeş, tam bahçe sınırında bulunan ve hangi tarafa ait olduğu tartışmalı elma ağacı üzerine kavgaya tutuşuyor fakat elmaları komşunun oğlu topluyor. 

Ağacın dallarında elma kalmayınca, iki kardeş şaşkınlıkla birbirine bakınıyorlar. Hayırlı bakınmalar!

Sözün burasında, herhangi bir yanlış anlamayı önlemek maksadıyla, seçime giren adayların hiçbirini tanımadığımızı, herhangi bir yakınlığımızın olmadığını, kazananla yahut kaybedenlerle bir defa bile karşılaşmadığımızı belirtmekte fayda var. 

Benzer durumda başka seçim bölgeleri de var. Hepsini tek tek ele almak bize düşmez. Burada sadece birine işaret etmiş olduk. Yanlış yaptıysak, kusura bakılmasın.

Her ne cinsten sürçü lisan ettiysek, bildirilmesini hassaten istirham ederiz.