ÜMİT Özdağ, İyi
Parti’deki FETÖ bombasını patlattı!
Biz
bu olaya parti içi mücadele kavgası olarak mı bakacağız?
İyi
Parti’de son yapılan kurultaydan sonra parti içi bir kavganın başladığı
doğrudur. Kurultayda Koray Aydın yanlısı delegelerin daha lâikçi, dine mesafeli
parti yöneticilerini çizdiği doğrudur. Bu yüzden milliyetçi kanatla ulusalcı
kanat arasındaki kavga devam ediyor, doğrudur.
Ancak
Ümit Özdağ’ın çıkışını bunun bir uzantısı olarak değerlendiremeyiz. Ümit Özdağ,
bambaşka bir çatışmayı alevlendirdi, bambaşka bir hesaplaşmanın sinyalini
verdi.
Özetle
ne diyor Özdağ?
“İyi Parti’nin
İstanbul İl Başkanı FETÖ’cüdür. Meral Akşener’e onun partinin kurucusu olmaması
gerektiğini söyledim. FETÖ’cü Enver Altaylı’nın yeğenidir…”
Özdağ’ın
bu açıklamaları karşısında Meral Akşener, usta bir manevra yaparak olayı parti
içi hesaplaşma formatına soktu. Hâlbuki Akşener, bunun bir parti içi kavga
manevrası olmadığını çok iyi biliyor; zira Ümit Özdağ’ı herkesten çok iyi
biliyor ve tanıyor.
Peki,
Ümit Özdağ bilinmeyen bir şey mi söyledi?
Bu
düşünceler başkaları tarafından da dile getirildi. O zaman gülüp geçen Akşener,
şimdi niye panikle “Büyük yalan, büyük yalancı” dedi?
Buğra
Kavuncu, Enver Altaylı’nın yeğeni mi? Yeğeni… Almanlarla çok iyi münasebeti var
mı? Var! FETÖ’cü değil ama FETÖ’nün üst aklının aparatı mı? Aparatı!
Bunu
Akşener, adı gibi biliyor. Bile bile bu isme İstanbul’u teslim etti. Bu panik
niye?
İyi
Parti’yi bir kenara bırakıp konuyu Türkiye açısından ele almamız lâzım. Eğer bu
parti içi bir kavga ise, konuşmaya bile değmez. Üzerinde durulması gereken, bu
olayın ardında asıl hesap ve hesaplaşmanın ne olduğu, kimin kiminle hesaplaşma
niyetine giriştiğidir.
Ümit
Özdağ, Buğra Kavuncu ile ilgili söylediklerinden çok daha önemli bir şey söylüyor:
İyi Parti kurulmadan önce, Türkiye’deki sokak hareketlerinin uzmanı Enver
Altaylı, İyi Parti’yi kurmak isteyenlere, “Parti kurmayın sokağa dökülün” demiş!
Üstelik
bunu, 15 Temmuz’dan önce söylemiş!
İyi
Partililere “Parti kurmayın, sokağa
dökülün” diyen Enver Altaylı, acaba kendisini dinlemeyen bu lâf
dinlemezlere kızmış ve “Beni dinlemediniz, ne hâliniz varsa görün!” demiş
midir? Kendisini dinlemedikleri için,
fırında pişirilen darbe girişiminden haber etmemiş midir?
Bu
soruların cevabını bilmiyoruz. Ama Meral Akşener’in 15 Temmuz öncesi hâl ve
hareketlerinden, sanki fırında pişen darbeden haberi varmış gibi bir sonuç çıkarabiliriz.
Meral
Akşener, darbeye zemin hazırlamak yerine, darbeden sonra başbakan olmayı tercih
ettiği için mi acaba sokağa çıkma yerine parti kurmayı tercih etti. Omuzunu
silkeleyerek, “Ben Başbakan olacağım” derken, hangi rüyalar âlemindeydi acaba?
Ümit
Özdağ’ın çıkışı bir parti içi kavga değildir. Çünkü İyi Parti, bir parti
değildir. Hele hele adı gibi hiç iyi değildir!
İyi
Parti, 27 Mayıs ürünü vesâyet sisteminin devamını sağlamak için oluşturulmuş
bir yapıdır. Bu yapının sahibi, CIA’nın Orta Doğu Direktörü ve Soğuk Savaş’ın
sahadaki operatörü Ruzi Nazar’dır.
Bu
kavga, Ruzi Nazar’ın çocukları arasındaki kardeş kavgasıdır. İki taraf da aynı
sonuca farklı yollardan ulaşmanın mücadelesini veriyor.